Fönle vedalaşarak nasıl düz saçlı oldum?
Düz saçlı kadınlar dalgalı saç sever. Tabii farkında değillerdir düz saçın kolaylığının. Dalgalı saçlılar ise dümdüz saçlara bayılır. Klasiktir, insan kendinde ne yoksa onu ister.
Dalgalı saçlı biri olarak fönle uzun süre yakın bir ilişkim oldu. Sonra bu zaman kaybından da sıkıldım ve ‘yıkıyorum, çıkıyorum’ durumuna geçiş yaptım. Sonuç her zaman istediğim gibi değildi ama bir şekilde idare ediyordum.
İki buçuk ay dayanıyor
Boya, röfle vs. gibi konulara hiç hakim değilim. Saatlerce kuaförde zaman geçirebilen kadınları kesinlikle anlamıyorum. Benim için kuaför 40 yılda bir kesime gitmekten ibaretti. Ta ki Yıldırım Özdemir kanıma girene kadar. Önce kendimi bildim bileli belimde olan saçlarımı kısacık kesmişti. Şimdi de “Kendi kendime önlerimi düzleştiriyorum” diye anlattığımı duyunca “İstiyorsan seni iki buçuk ay rahat ettirebilirim” dedi. Nasıl mı? Kalıcı düzleştirme yaparak. Doğallıktan yanayım ya, hemen “Nasıl olur, saçım yıpranmaz mı, ama hiç mi zararı yok?” gibi sorulara boğdum Yıldırım’ı. Başladı açıklamaya, “Bu keratinli yeni bir bakım, diğer kalıcı düzleştirmeler gibi değil, saçını yıpratacak olsa önermem” dedi. “Adı ne, içinde ne var?” gibi sorularımı sakin sakin geçiştirdi, ser verip sır vermedi. Sonuçta bunun yeni bir teknik olduğuna beni ikna etti. Tabii bu arada Londra’da da her yerde bu bakımdan konuşuluyor olması beni motive etti.
Randevumu aldım. Peki ama benim gibi bir kuaför acemisi iki buçuk saat orada ne yapacak? Dergileri topladım. Önce saçımı özel bir şampuanla yıkadı Emre. Beş dakika bekletti. Sonra ilacı sürdü ama o nasıl zahmetli bir iş öyle, tek tek tel tel uğraştı. Son olarak da o haliyle saçımı düzleştirdi. Bu işlem tam üç buçuk saat sürdü. İlacın çilek kokusu hepimizde biraz kafa yaptı. “Deli miyim, ne işim var burda, bir fön neyime yetmedi?” diye söylenip durdum. Böyle zamanlarda beni sakinleştirdiler. “Bak saçında hiç freeze kalmayacak. Denizden, duştan çıkıp fönlü gibi kuruyacak” dediler.
Bir yandan mucize gibi geliyor kulağa. Gerçek olamayacak kadar iyi. Üç buçuk saat sonra çile bitecek derken ağızlarındaki baklayı çıkardılar. “İki gün saçın ıslanmayacak.” Nasıl olacak o? Yıkamak yok, denize girmek yok, saçına yağmur bile değmeyecek. “Ama yarın sabah Bodrum’a gidiyorum”dediğimi hatırlıyorum. O sırada yanımda saçını yaptıran ve benim acıklı halime kulak misafiri olan Tuğba Coşkun espriyi patlattı, “Haydi, Emre bu tatilin en unutulmaz adamı kesin sen oldun.” Artık güleyim mi, ağlayım mı bilmiyorum. Neyse ki üç buçuk saatin sonunda pırasa gibi saçlara kavuştum.
Çektirdiklerimden pişmanım
İki gündür saçımı koruyorum, bozulacak korkusundan kulağımın arkasına bile atmıyorum. Bugün törenle yıkayıp, tadını çıkarmaya başlıyorum. Bu fönlü halimin iki buçuk ay süreceğini düşündükçe Yıldırım’a ve Emre’ye çektirdiklerime pişmanım. Kendimi gözlerimi lazerle çizdirip miyoptan kurtulduğum andaki gibi hafiflemiş hissediyorum. Benim gibi düz saç sevenlere şiddetle tavsiye ediyorum. Bir de önemli not ekliyorum, bu uygulamanın fiyatı saçınızın boyuna ve cinsine göre değişiyor.
Tatilciler bu gece ne yapmalı?
* Bodrum’la başlayalım. Türkbükü’ndeyseniz bu gece Bagno’da parti var. Otto Nevzat çalıyor. Saat 22.00’de başlıyor.
* Bianca’da Kenan Doğulu’dan sonra şimdi de Ajda Pekkan var. Saat 23.00’te sahneye çıkacak. Bakalım Ajda Pekkan’ın çuval kıyafeti ve boru dansı kadar ses getirecek başka sürprizleri de olacak mı?
* Manga’cılar bu gece Hadi Gari’de buluşuyor. Demek ki yılların Hadi Gari’si hala duruyormuş!
* Bu yaz daha popüler olan Maki’de üzümle yetinmeyenler için Bacardi-Mojito partisi var.
* Çeşme’yi unuttum sanmayın. Ilıca’daki Public Beach’te Melisa Çakarlar’ın düzenlediği Absolut 100 Full Moon Party var. DJ U.F.U.K çalıyor.
* Shayna’da ünlü bir DJ sizi bekliyor. Doğru tahmin, Buddha Bar’dan tanıdığımız Fransız DJ Claude Challe.
* Babylon Aya Yorgi’de Bedük, Çeşme Açıkhava Tiyatrosu’nda Candan Erçetin sahneye çıkıyor.
Peki size hangi program daha cazip geliyor?
Peynir farkı 7 TL
Karayipler’de 200 kişilik küçük bir adada hamburger 10 dolar, cheeseburger 12 dolar diye çok gülmüştüm. Peynir de buralarda ne kadar kıymetliymiş demiştim.
Çok daha fenası başımıza Açıkhava’da Seal konserinde geldi. Köfte ekmek ile kaşarlı köfte ekmek arasında kaç TL fark olabilir? Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda bu fark tam 7 TL. Peynire yatırım yapmalı.