Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Herkes birbirine aynı şeyi soruyor. Galatasaray’ın mor formasını gördünüz mü? Ben televizyonda kaptan Arda Turan’ın üstünde gördüm. Futbolcuların da teknik direktör Frank Rijkaard’ın da yüzlerindeki ifadeden hoşlanmadıkları belli oluyor. Hatta Rijkaard “Bu formayla sahada rakiplerimizi şaşırtacağız” diye iğneli sözler de sarf etti.

Galatasaray niye morardı
Kadıköy forması
Bu formayı kimin seçtiğini gerçekten çok merak ediyorum. Mor renk neye göre seçildi? Feminen bir renk. Gay’lerin simgesi. “Morarmak”... Hepsi unutuldu mu?
FB’lilerin eline böyle bir koz bile bile verilir mi? Şimdi her kafadan bir ses çıkıyor. “Bu formalarla sanki her hafta FB’yle oynamış gibi olacaklar” diyenler var. Kısaca “Kadıköy forması” diyenler de...
Ben bir FB’li olarak bile bu formayı görünce üzüldüm. Sonradan gözümüz alıştıkça seveceğimiz şeylerden biri olabilir mi diye düşündüm. Ama hiç sanmıyorum.
Kanımız sarı kırmızı akar diyenlerin kel alaka bir renk seçmesine doğrusu anlam veremedim. Başkan Adnan Polat “Sanıyorum daha çok Avrupa maçlarında ve özel karşılaşmalarda bu forma giyilecek. Önemli olan hangi renk formayı giydiğimiz değil, sahada yaptığımız ve aldığımız sonuçtur. İyi transferler yaptığımızı düşünüyoruz. Ya moraracağız, ya da morartacağız” demiş. E, daha ne desin?

Ben yaptım oldu

Hadi yabancı takımlar kendi renkleri dışındaki formalarla sahaya çıkıyor. Tamam, formalardan gelir sağlanacak. Her değişiklik daha çok forma sattırmaya yarayacak. Ama takımın renkleri korunarak da iyi tasarımcılarla, ufak detaylarla büyük değişiklikler yapılabilir.
Pembe kapaklı kitaptan bile rahatsız olan bir toplumda futbolculara mor forma giydirmek gerçekten inanılır gibi değil. Ben GS taraftarlarının mor formayı satın alıp da giyeceklerine inanmıyorum.
GS yönetimi ‘ben yaptım oldu’ diyeceğine önceden bir araştırma yapsa, genel tepkilere göre hareket etse, ne olurdu?

Haberin Devamı

Konserleri takipteyiz
Bu yaz herkes konserleri çok sıkı takip ediyor. Konser bahanesiyle uzun hafta sonu tatilleri organize edenler de, bu konseri asla kaçırmam deyip 1 günlük seyahat planlayanlar da var.
U2’nun Barselona ve Berlin konserlerine gitmeye kalkışıp da gidemedim. Şimdi sırada U2’nun Zagreb konseri var.
10 Ağustos Pazartesi gecesi. Hafta sonuyla birleştirmeye de uygun. Hırvatistan hem yakın, hem vize istemiyor. En önemlisi de fiyatlar Türkiye’ye göre daha ucuz. E, daha ne olsun?
İster bir gece için gidin, ister konser sonrası Dubrovnik, Hvar ya da Split’e geçip Dalmaçya kıyıları tatili yapın. Bu aralar Dubrovnik’te Rixos’un açılışı ve Sibenik’te Doğuş Grubu’nun Mandalina Marina&Yacht Club’a ortaklığı sayesinde Hırvastistan’da çok Türk’le karşılaşabilirsiniz.
Madonna’yı kaçırmamak lazım
Bir de Madonna’yı mutlaka izlemeliyim diyenler var. Özellikle Michael Jackson’dan sonra Madonna her zamankinden daha da popüler.
İstanbul’da Madonna konseri için hâlâ sponsor aranıyor. Bulunursa 5 Eylül’de Madonna burada. Bulunmazsa 29 Ağustos’ta Sofya’daki konserine buradan giden çok olacak.
Unutmadan, 1 Ağustos’ta Fat Boy Slim Kuruçeşme Arena’da. Aynı gün Tarkan Harbiye Açıkhava’da, 5-6 Ağustos’ta Leonard Cohen ve 8 Ağustos’ta Senfonik MFÖ Harbiye Açıkhava’da.
Biletleri hemen alın.

Haberin Devamı

Eyvah, 3G başladı!
Büyük gün geldi, bugün 3G’ye kavuşuyoruz. İnternet hızımız artacak, cep telefonundan her yerde televizyon izleyebileceğiz. İyi hoş da asıl ürkütücü olan, görüntülü telefon.
Evet, video konferans iş hayatında vardı. Ama şimdi günlük hayatımıza giriyor. Her dakika herkesle görüntülü konuşabilme fikri  korkutuyor. Çünkü bunun da suyu çıkacak.
Artık kimse birbirine nerede, kimlerle birlikte olduğuna dair yalan söyleyemeyecek.
Artık sevgililer birbirleriyle telefonda konuşurken süslenmek zorunda kalacak.
Artık arkadaşlarına ne giyeceğim diye sorarken görüntülü görüşmeyle defile yapma fırsatı olacak.
Artık cep telefonuyla daha da iç içe olacağız. Hiç mahremiyet kalmayacak. Herkes her şeyi izleyebilecek. Hepimize hayırlı olsun!