Leyleği havada gördüm. Bu yaz sürekli bir hareket halindeyim. Geçen hafta bir Güney Fransa turu yaptım. Daha Nicholas Sarkozy, Carla Bruni’nin adını yeni uçağına vermemişti. Her yerde Michael Jackson şarkıları çalıyordu.
Önce Cannes’la başladık. Cannes’da sahil boyunca uzanan, şık mağazalarla süslü cadde La Croissette’de gezerken sürekli Türkçe konuşmalara kulak misafiri olduk. Cannes Türkbükü’nün birkaç yıl önceki hali gibiydi. Nereye baksak tanıdık bir sima gördük.
Provence’ta bir köy
Oradan kafa dinlemeye Opio’ya geçtik. Opio, Cannes’a arabayla 15 dakika uzakta, Provence’ta bir köy. Çok huzurlu, çok yeşil bir yer. Tarihi doku çok güzel korunmuş. Ona rağmen şahane golf sahaları var.
Opio’da kalırken St. Paul de Vence’a uzandık. Orta çağdan kalma tarihi bir köy. Burada ressamlar yaşıyor. Çok sayıda sanat galerisi var. Mimari çok etkileyici. St. Paul de Vence çok küçük bir yer olmasına rağmen burada da Michelin yıldızlı bir restoran bulduk. Ne de olsa elimizde Fransa için hazırlanan Michelin rehberi var.
Tek yıldızlı restoranın adı St Paul. Aynı adı taşıyan butik otelin altında. Hava rüzgârlı diye terası kapattıklarını görünce içeride oturmamak için Michelin sevdamızdan vazgeçtik. Sokakta salaş bir İtalyan restoranında karar kıldık. İyi ki de öyle yapmışız. Yemekler en iyi restoranların ayarındaydı. Oradan St. Tropez’ye geçtik.
St. Tropez mi, Türkbükü mü?
Bundan 10 yıl önce Türkbükü yeni yeni hareketlenmeye başladığı zaman çok eski Türkbükü sakini olan bir tanıdığım demişti ki, köprünün bir tarafı Çınarcık, bir tarafı St. Tropez oluyor. İlk başta süper bir tespit demiştim. Şimdi Türkbükü’ndeyim. Ayağımın tozuyla St. Tropez’den geldim. Aynı hisler içinde değilim.
Bir kere Çınarcık’a benzetilen bölüm çok güzel bir plaj haline geldi. Denizi diğer taraftan daha pırıl. Buradaki işletmeler bu yıl fiyatları artırsalar da diğer tarafa göre hâlâ makul sayılabilir. Hoca’nın Yeri’nin mantısı, Yakamoz’da Habibe Ana’nın çiğ böreği, İpekçe’de gözümü döndüren alışveriş ve inanılmaz sakinliğiyle bu taraf yeni gözdem.
St. Tropez’ye benzetilen diğer tarafın ise önceki senelere göre daha az kalabalık olması sevindirici. Ama plajda mayokini ve öldürücü topuklar giyen kadınlar hâlâ burada salınıyor.