Hepsi Hikaye, Bebek’te ilginç bir yer. Burada her konuyla ilgili workshoplar yapılıyor. Bir gün Ayhan Sicimoğlu Peru’yu anlatıyor, bir yandan kokteyller hazırlarken. Bir başka gün Ali Kabaş fotoğraf tekniklerini paylaşıyor. Herkesi ilgilendirecek bir atölye var programda.
Zeynep Atılgan Boneval, Be Quintessentially’deki yöneticilik kariyerini ‘hepsi hikaye’ diye bırakıp burayı açmış. Şimdi şubat ayı için heyecanlı bir proje hazırlıyor. Malum önümüz Sevgililer Günü. Kırmızı güllerden ve kalplerden boğulmadan da yapılacak bir şeyler var işte. 360 derece Aşk sohbetleri de böyle. 9 Şubat’ta başlıyor, 25 Şubat’a kadar devam edecek.
Sertab Erener’den Akın Öngör’e
Programda neler var? Sertab Erener ile aşkın ritmi, Ayşe Tolga ile aşkın kokusu, Aret Vartanyan ile doğaçlama aşk, Bahar Korçan ile aşkın tasarımı, Erdoğan Mitrani ile sinemada aşk, Feride Edige ile işte aşk, Ali Canip Olgunlu ile tasavvufta aşk, Selim İleri ile edebiyatta aşk, Akın Öngör ile doğa aşkı...
Sohbetlere katılmak için önceden rezervasyon yaptırmak ve 60 TL ödemek gerekiyor. Ama bir taşla iki kuş vuruyorsunuz. Hem istediğiniz konuşmacıyı dinliyorsunuz hem de aynı zamanda WWF - Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı’na bağış yapmış oluyorsunuz. Çünkü Hepsi Hikaye bu sohbetlerin bütün gelirini vakfa bağışlıyor.
Doğa aşkını anlatacak olan Akın Öngör aynı zamanda WWF Türkiye’nin Yönetim Kurulu Başkanı. Akın Öngör’ün ne kadar usta bir konuşmacı olduğunu bilenler en azından bu sohbeti kaçırmamalı.
Tel: 0212 263 22 29
1 kraker 1 TL!
Teşvikiye’deki Aşşk Kahve’ye son zamanlarda sık sık gidiyordum. Sadece Kabul salatası ve rahat bir his verdiği için. Bir daha gider miyim? Hiç sanmam.
Aşşk Kahve’de salatanın yanında yulaflı incecik bir kraker veriyorlar. Biz de bu krakeri seviyoruz ve zaman zaman birkaç tane daha istiyoruz. Şimdiye kadar hiç problem olmadı. Geçen akşam hesabı istedik ve dumur olduk.
Yulaflı kraker 7 x 1 diye yazılmış. Hesabımıza 7 TL olarak eklenmiş. Kepekli krakere ekstra para almaları başlı başına saçma bir şey. Ama bir de üstüne, bu incecik krakerin tanesine 1 TL almaları daha da beter.
‘Bak’ dedi Aslı, ‘Bir şeyi istediğini belli ettiğin zaman kıymete biniyor. Her şeyde bu böyle, kepekli krakerde bile’. Gerçekten de öyle, bir şeyi istiyorsan da istediğini belli etmeyeceksin. Bu da başka bir yazı konusu tabii.
Hemen garsona sorduk, o da yöneticisine sordu. ‘Her zaman böyleydi’ yanıtını aldık. Biz de dedik ki, ‘Böyle değildi, biz hep geliyoruz’. Yönetici hiç istifini bozmadan ‘O zaman daha önce hata yapılmış, doğrusu böyle’ diye inadını sürdürdü. Bunun üzerine biz de inat ettik. ‘Masada bıraktığımız iki krakeri hesaptan düşün bari’ dedik.
Sonuç? Daha fazla uzatmamak için hesaptan düştüler. Ama bir salataya bu kadar para veren birinin 2 TL’yi neden dert ettiğini anlamadılar. Ben de bir salataya bu kadar para alan bir kafenin bir kepekli krakeri neden dert ettiğini hiç anlayamadım. Bir daha da gitmemek üzere olay yerinden uzaklaştım.
Okan Bayülgen’in kızının ne suçu var?Günün konusuna uygun büyük bir aşkla bağlayalım. Nil Karaibrahimgil ve Serdar Erener Nil kıyısında evlendi ya, düğün yeri üzerine geyikler son hızla devam ediyor. İşte twitter’dan seçmeler...
“Serdar Erener ile Nil, Nil’in üzerinde evlenmiş, güzel! Fakat kızın adı Cennet olsaydı ne olacaktı, işte onu merak ediyorum.”
Favorim, “Serdar Erener ile Nil’in Nil’in üzerinde evlenmesine takıldım. Bu bir moda haline gelecekse Okan Bayülgen’in kızı İstanbul’un ne suçu var?”