Hafta sonuna Rafinera’nın 1 günlük tanışma paketiyle başladım. Bir gün önceden boy ve kilo bilgileri, kaç kilo vermek istediğim, neleri asla yemeyeceğim ve sabah kaçta kahvaltı edeceğime kadar her türlü detayı Rafinera’nın beslenme uzmanlarıyla telefonda paylaştım.
Sabah 08.30’da şık bir kutuda gün boyu yiyeceğim her şey geldi. Sabah kahvaltısı için beyaz peynir, dereotlu dip ve lavaş kıtırları, ara öğün olarak tarçınlı elma dilimleri, öğle yemeği için sebze köfteli ve közlenmiş patlıcanlı taze yeşillik salatası, ara öğün olarak taze meyveli organik yeşil elma jölesi ve akşam için de soya soslu tavuk, sebzeli Çin pilavı.
Gördüğünüz gibi aç kalmadan da sağlıklı beslenerek diyet yapmak mümkün. Rafinera’nın yemeklerinin sunumu da lezzeti de şık bir kafe ayarında.
Bir tek bütün gün yemeklerinizle dolaşmak ve bir kafe ya da restorana gidip biri yer biri bakar durumuna düşmek sinir bozucu oluyor. Yine de elinizin altında size özel hazırlanmış sağlıklı yemeklerin olması iyi. Çünkü böylece abur cubur ve tatlı krizlerini frenlemiş oluyorsunuz.
Rafinera paketlerimle birlikte Kanyon’daki MAC’e gidiyoruz. Burada yeni başlayan bir test var. New Leaf ile metabolizmanıza en uygun sporu buluyorsunuz. İlk hedef en yüksek yağ yakım için nabzı kaça çıkarmak gerektiğini bulmak. Bu test için yüzünüze bir maske takmanız gerekiyor. Efor testinden daha zor olan tek yanı bu maske. Maskenizle birlikte koşu bandına çıkıyorsunuz, hız ve eğim artırılarak nabzınız ve yağ yakım oranınız ölçülüyor. Test sonucunda sandığımdan daha az spor yapmanın yeterli olacağını görüyorum. Bir de ne kadar hızlı olursam, nabzımı ne kadar artırırsam yağ yakımının düştüğünü öğreniyorum. Çünkü nefes nefese kalarak yapılan sporda oksijensiz kalıyormuşsunuz ve böylece yağ yakımı da azalıyormuş. Yani boşu boşuna çok hıza ve eğime gerek yok. Testin sonunda bir de aylık program hazırlıyorlar size. Haftada 3 kez değişik nabız aralıklarıyla 30 dakika cardio yapılacak. Nabzınız 2 dakika şöyle olmalı, 1 dakika böyle olmalı diye önünüze renkli chartlar koyuyorlar. Biraz karışık ama uygulanabilir. Bir ay sonra da test tekrarlanacak ve ilerleme kaydedilip kaydedilmediği görülecek.
Bu arada MAC’le ilgili en heyecanla beklenen şey Bebeköy’ün açılması. Açılışa kadar Bebeköy üyeleri Kanyon ve Gmall MAC’lerden de faydalanabiliyormuş.
Arnavutköy’de İspanyol restoranı
Akşam köprü ve Boğaz trafiğine girmemek için deniz taksiyi arıyoruz. Deniz taksiyle Beylerbeyi’nden Arnavutköy’e birkaç dakikada geçiyoruz. İstikamet yeni açılan Villa Denise adlı butik oteldeki İspanyol restoranı L’Ola. L’Ola küçük bir mekân ama antikalarla süslü dekoruyla sizi çok başka yerlere götürüyor. Antika eşyalar aynı zamanda otelin sahibi de olan Klasik Otomobil Kulübü Eski Başkanı Aydın Harezi’nin koleksiyonundan.
Hep aynı yerlere gitmekten sıkılanlar için L’Ola iyi bir seçenek.
Burada tapas, paellalar beğeniliyor. Bir tek sangria sınavdan geçemiyor. Onun dışında yemekler özellikle de tatlılar çok başarılı.
Yemek sonrası odaları geziyoruz. Arnavutköy’ün göbeğinde eski bir evde küçük ama konforlu bir odada kalmak isteyenler ya da misafir ağırlamak isteyenler için burası birebir. Oda fiyatları 200 euro civarında.
Autoban’ın 6. yıl partisi
Ertesi gece The Marmara Şişli’de Autoban’ın 6. yıl partisi var. Autoban, Seyhan Özdemir ve Sefer Çağlar’ın mimarlık ofisi. The House Cafeler, Kitchenetteler, Vakko mağazaları gibi birçok yerde onların imzaları var. Bir yere girer girmez bir Autoban mekânı olup olmadığını hemen anlıyorsunuz. The Marmara Şişli’nin de dekorasyonu onlara ait.
Partide kimler yok ki... Ayşe Boyner, Mihda Koray, Elif Uras, Ece Sükan, Murat Pilevneli, Siren Ertan-Gökhan Çarmıklı, Ayça Dinçkök-Serhat Demiral, Bike Gürsel, Hakan Yıldırım, Melisa Çakarlar, Sibel-Bülent Büyükuğur, Can Yalman, Canan Özdemir, Fatoş Yalın...
Kanyon’a Da Mario geliyor
Partiden aldığım bir bilgiyle bitirelim. Biliyorsunuz, Kanyon’daki Harvey Nichols Gilt Brasserie’nin yerine Mezzaluna’nın açılacağı söyleniyordu. Doğru değilmiş. İstanbul Doors Group’un ortağı Bülent Büyükuğur müjdeyi verdi, Gilt’in yerinde çok yakında Da Mario’nun bir şubesini açmaya hazırlanıyorlar. Yaşasın, artık trüf mantarlı ve kuşkonmazlı risotto Kanyon’da da olacak!