HANGi DiZiYE HANGi PiZZA?
‘Ezel’ dizisini izlerken verilen siparişlerde pastırmalı Turkish Pizza birinci sırada geliyor.
‘Aşk-ı Memnu’yu izlerken İtaliano, ‘Yaprak Dökümü’ sırasında en çok acılı Mexicano sipariş ediliyor. O gün televizyonda ‘Ezel’ varsa pastırmalı Turkish pizza zirveye çıkıyor
TV dizileri hayatımızın her alanına girmiş durumda. Senaryolar sakız oluyor, saatlerce özet veriliyor, bak bak aynı donuk bakış... Ama azimliyiz, Türk seyircisini hiçbir şey yıldırmıyor. Bu yüzden de her marka ürününü bir yerden bir TV dizisiyle ilişkilendirmeye çalışıyor. Bakınız en son örnek, Domino’s Pizza.
Domino’s Pizza geçen hafta hangi dizi saatinde hangi pizzanın en çok sipariş edildiğini araştırmış ve kendi reytinglerini ortaya çıkarmış. Tüm illerde bir hafta içinde 150 bin haneye pizza servisiyapıldı. Sonuçlara bakalım. ‘Ezel’i ve ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ı izleyenler pastırmalı ve sucuklu Turkish pizza, ‘Aşk ve Ceza’yı izleyenler bol malzemeli Extravaganza pizzayı tercih ediyor. E, bu veriler bize diziler hakkında da bir şey söylemiyor mu?
iSTANBUL’DA AÇILIŞ MARATONU
“Karım ve kızlarım neye para harcıyorsa ben de ona yatırım yaptım.” Bu sözler Park Bravo Group’un patronu Kamil Özçoban’a ait. “Şimdi daha çok yeme-içmeye para harcanıyor. Daha genç olsam yeme-içme sektörüne girerdim.” diye de ekliyor. İşte, kadınları çözmüş ve başarısında bunun faydasını görmüş müthiş bir işadamı var karşımda.
Salı sabahı güne erkenden Akmerkez Kenneth Cole’un açılışıyla başladım. Bir yandan Kenneth Cole hakkında bilgi edindim, bir yandan moda dergilerinin yayın yönetmenleri ile bir araya geldim. In Style’dan İçim Delemen’den Vogue’dan Seda Domaniç ve Ece Sükan ikilisine kadar herkes oradaydı. Kenneth Cole’da ne alırsanız alın, çok şık bez torbalarda veriliyor. Büyük boylarını rahatlıkla plaj çantası da yapabilirsiniz. Şimdi bu çevreye duyarlı bez torbalar çok moda. Hatta New York’ta alışveriş yaptığınızda artık markette, eczanede bile torbaya ihtiyacınız var mı diye soruyorlar. Bakarsınız Kenneth Cole da Türkiye’de diğer markalara da örnek olur.
Lucca ve Ömer Karacan’ı ne bir araya getirdi?Akmerkez’den çıkıp Bebek’e Lucca’ya iniyorum. Lucca’da Cem Mirap ve Ömer Karacan’ı birlikte yakaladım ve birlikte yapacakları sergiyi sordum. Pazartesi akşamı Ömer Karacan’ın Rio Karnavalı’nda çektiği fotoğraflardan bir sergi açılıyor Lucca’da. Başka projeleri de var. Çok yakında Lucca için yeni bir albüm çıkarıyorlar. Bu arada Cem Mirap’la Beyoğlu dedikodularını da konuştuk. Bir süredir Ali Güreli’nin yeni otelinin terasına Lucca’nın geleceği konuşuluyordu.”Kesinlikle öyle bir şey yok” dedi Cem Mirap. “Ben senelerdir Beyoğlu’nda yer bakıyorum. Hâlâ da bakmaya devam ediyorum” diye de ekledi. Kolay kolay beğenmiyor işte.
Proje 4L, metamorfoz, Mehmet Günyeli
Akşamüstü Maslak’a Proje 4L Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi’ndeki sergi açılışına gittim. Serginin adı ‘Kaotik Metamorfoz’. Adı sizi korkutmasın. Can Aytekin, Elif Çelebi, Çınar Eslek, Murat Germen, Genco Gülan, Gözde İlkin, Bahar Oganer, İrfan Önürmen, Ferhat Özgür ve Ekin Saçlıoğlu’nun eserleri var.4 Eylül’e kadar devam edecek. Sergide karşılaştığım Mehmet Günyeli 16 Mayıs’ta ABD Houston’daki The Museum of Fine Arts’da karma bir sergiye davet edildiğini bana heyecanla anlattı. ‘Dervişler’ serisinden üç fotoğrafı sergilenecek. ‘Sanat beni bu zor günlerde ayakta tutuyor’ diye de ekledi.
Sanat eserlerinden daha ilham verici: Ferhunde Verdi
Elgiz koleksiyonunu hâlâ görmediyseniz mutlaka görülmeye değer. Eserler arasında en çok dikkatimi çeken ve hatta dikkatimi dağıtan ise fıstık gibi bir kadın oldu. İnanılmaz fiziği ve cesur kıyafetiyle benim bile yürümekte zorlanacağım bir karış ince topuk üzerinde salınıyor. Ferhunde Verdi’den söz ediyorum. Torununun çocuğu bile oldu. Ama o hala müthiş görünüyor. Evet, sergi etkileyiciydi, ama inanın Ferhunde Hanım da en az o kadar ilham verici.
Sergiyi gezmek isteyenlere ufak bir notla bitirelim. Proje 4L’yi hala Levent’te sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Artık Maslak Beybi Giz Plaza’da.
Babylon’dan Çeşme müjdesi
Bu yaz Çeşme’de Babylon’un marinada bir caz kulübü açacağını ve Babylon Alaçatı’nın kapandığını çarşamba günü yazmıştım. Hatta Alaçatı’nın kapanmasına üzüldüğümü de. Bunun üzerine Babylon’dan sevindirici bir haber geldi. Babylon Alaçatı aynı konseptle Aya Yorgi’ye taşınıyor. Eski Fly Inn ve Granada’nın yerine. Aynı Alaçatı’daki gibi gündüz beach club, gece konser mekanı olacak. Üstelik bu sefer portakal ağaçları altında ve daha geniş bir mekanda. Daha ne isteriz?