Etiler’deki Le Meridien’in açılışıyla başladık, ‘sanatta sponsorluk’ paneliyle devam ettik. Bakalım bu hafta sonu İstanbul’da yapılacak daha neler var?
“Bu hafta sonu o kadar çok program var ki, hangisine gideceğimizi şaşırdık!” Bu, çarşamba günkü Le Meridien açılışında en sık duyduğum cümleydi. Le Meridien’de önce ‘kurumsal sanat sponsorluğu’ üzerine bir panel vardı, sonra da açılış partisi. Sanırım bütün İstanbul oradaydı. Öyle bir izdiham vardı. Bir yanda sanatseverler, bir yanda sanatsever görünmek isteyip panelin sonuna kadar bekleyemeyenler, bir yanda da davetlere karşı koyamayan kitle bir aradaydı.
İlginç yatırım
Le Meridien bir otelde olması gerektiği gibi her zevke hitap etmeyi başarmıştı. Bir tek panele katılıp eve dönmeyi düşünenler ve ona göre giyinen medyatik simalar için zor oldu. Kapıda bekleyen paparazzilere hazırlıksız yakalandılar. Le Meridien, kendini bir sanat oteli olarak konumladırıyor. Bunun için de küratör Jerome Sans moderatörlüğünde bir panel düzenlediler. Bu arada Jerome Sans ismini Galerist’ten tanıyor olabilirsiniz. Galerist’e de küratörlük yapıyor, bu durumda Le Meridien’in sanat koleksiyonunda sadece Galerist sanatçılarını tercih etmesi de şaşırtmıyor. Artık müzelerin bile daimi koleksiyonlar yerine süreli sergileri tercih ettiği bir dönemde otelin böyle bir koleksiyona yatırım yapması da ilginç.
Katılımcılar sanatçı Ayşe Erkmen, Vehbi Koç Vakfı Başkanı Erdal Yıldırım, Londra’daki Serpentine Gallery’nin kampanyalarını yürüten Louise McKinney ve İngiliz Sanat Vakfı Outset’in uluslararası ilişkilerinden sorumlu Nick Aikens. Nick Aikens, Türkiye’de sanat sponsorluğu konusunda yeterince kurumsal olmadığımızı, aile şirketleri nedeniyle kişisel ve kurumsal kararların arasında kalındığını söyledi. Spot’un kurucusu Tansa Mermerci Ekşioğlu buna itiraz etti. Louise McKinney’se her kurumda kararların aslında bir kişiden çıktığını, bunun doğal olduğunu söyledi. Erdal Yıldırım da Koç Ailesi bireylerinin sanata ilgisi sayesinde daha hızlı kararlar verebildiklerini, örneğin Berlin’de bir galeride çağdaş Türk sanatını tanıttıklarını anlattı.
Asıl çıkış Ayşe Erkmen’den geldi
“Bu konuda konuşacak son insanım” diye başladı, “Sanatçıların üretmek için sponsora ihtiyacı yok, kolay gelen para işleri ve yaratıcılığı mahveder” dedi. Daha çok sanat fuarı, müze, galeri olmasının da entelektüel kapasiteyi düşürdüğünü ekledi.
Diğer bir çıkış da Louise McKinney’den geldi, “90’larda firmalar müşterileri eğlendirmek için şaşaalı sanat etkinlikleri düzenliyordu, ama artık her gün yüzlerce kişi işten çıkarılırken partilerde şampanya içerken görünemezler. Şimdiki tek amaç, topluma bir şeyler kazandırmak.”
İzleyicilerden Leyla Alaton son noktayı koydu, “Eskiden sergi düzenlediğimizde sadece tanıdıklarımız gelirdi, şimdi çağdaş sanat da bir şov ve eğlence dünyasına dönüştü. Ayşe Erkmen gibi gerçek sanatçılar her zaman ayakta kalır. Trendy sanatçılar için bu geçerli değil.”
HAFTA SONU NELER VAR?
İstanbul Sanat ve Kültür Festivali (eski adıyla İstancool): Dergici Jefferson Hack’ten Givenchy’nin tasarımcısı Riccardo Tisci’ye moda ve tasarımla ilgili birçok konuşma cumartesi günü Nakkaştepe’deki Vakko binasında. Pazar günüyse Tophane-i Amire’de Emre Arolat, Ferzan Özpetek ve Ayşe Kulin gibi önemli isimler konuşacak. İstanbul 74’ün düzenlediği festivalin partisi, cumartesi akşamı Esma Sultan Yalısı’nda. Esma Sultan, bu özel parti için bir gecelik de olsa New York Standard otelin tepesindeki ünlü gece kulübü Boom Boom Room’a dönüştürülüyor.
Babylon Soundgarden Festival: Babylon’un yeni festivali bugün Parkorman’da saat 14.00’te başlıyor. The Parov Stellar Band’den Büyük Ev Ablukada’ya birçok grup sahneye çıkacak.
Akaretler Art and Design Day: Akaretler’de yer alan artlimits, Art On, Autoban, Derin, Rampa gibi galeri ve tasarım mekanları saat 16.00-22.00 arasında gezilmeli. Autoban’ın yeni ürün lanmanı da aynı gün yapılacak.
‘Neden Bienal?’: İKSV Tasarım Bienali için Teşvikiye Milli Reasürans Konferans Salonu’nda bir yuvarlak masa toplantısı yapılıyor.
Salt Galata: İngiliz sanat vakfı Outset’in düzenlediği paneller kaçırılmamalı.