Doğrudan uçuş olmayan yerlere gitmekten hoşlanmam. Bir yere birkaç vasıta değiştirerek gidiyorsam -özellikle de daha önce gittiğim bir yere- belli ki kesinlikle değecek bir yerdir bu. Neyse ki THY’nin bu yıl açılan İstanbul-Napoli seferiyle 1 saat 45 dakikada Napoli’deyiz. Napoli’nin pisliğini görüp de gözünüz korkmasın sakın.
‘Sırada engelli 300 metre var’
Arabayla yaklaşık 2 saatte Amalfi’desiniz. Biz tekne sefasıyla tam 4 saatte Amalfi’de oluyoruz. Amalfi Limanı’ndan Ravello’ya çıkış da bol virajlı yollarda döne döne 15-20 dakika sürüyor. Sonra Ravello’nun içine araba girmediği için otellere tırmanış başlıyor. Bu aşamada herkes birbirine takılıyor, “Bundan sonra sırada engelli 300 metre var” diye. Nefes nefese merdivenleri tırmandıktan sonra gördüğünüz manzara karşısında nefesiniz iyice kesiliyor. Amalfi kıyılarının en sevdiğim noktası kesinlikle burası.
Reese Witherspoon Caruzo’da balayındaydı
Ravello’da 3 tane havalı otel var. Bunlarda kalmak gerekmiyor. Ama gidip görmek şart. Biri Palazzo Sasso görüp göreceğiniz en romantik otellerden biri. Diğeri Caruzo, Ravello’nun en piyasa oteli. Belvedere diye ünlü bir restoranı var. Reese Witherspoon ve yeni evlendiği Tim Toth da bizimle aynı zamanda oradaydı. Hatta bizim gruptan Reese Witherspoon’la dans edenler oldu. Ama doğrusu bizim grubun yanında Reese Witherspoon sönük kaldı.
Ravello’da ne yapılmalı?
Peki Ravello’da başka nereler gezilmeli? Villa Cimbrone’nin bahçesinde mutlaka bir tura çıkılmalı. Hotel Rufolo’nun bahçesinde klasik müzik konserleri oluyor. Villa Maria’nın yanındaki butik Carla’dan el yapımı sandaletlerden alınmalı. Burada bir de seramikçiler meşhur. Çok güzel tabak çanak, aksesuarlar var. Taşımak zor diyenlere kargoyla da yolluyorlar.
Amalfi kağıdı meşhur
Ravello’daki sakin hayat birkaç gün sonra fazla gelmeye başladığında hemen Amalfi’ye iniyorsunuz. Amalfi’de limanın karşısındaki küçük dükkanlar çok güzel. Amalfi kağıdı meşhur. Burada bu özel kağıttan yapılma mektup kağıdı, kart vs. alabiliyorsunuz. Sonra bir feribota atlayıp 1 saatte Capri’desiniz.
Capri’de en büyük tehlike: Alışveriş!
Capri adası, bu bölgenin en havalı yeri. St. Tropez’nin daha güzel versiyonu. Alışveriş için tehlikeli bir yer. Her şeyin en güzeli buraya seçilmiş konulmuş, bir başlarsanız kaptırıp sonra ay sonunda büyük pişmanlık yaşayabilirsiniz. Buradaki favori mağazam 100% Capri. Çok sade ve güzel şeyler var, ama çok pahalı. Ayrıca Capri’de mercan, turkuaz ve inci sevenlerin bayılacağı çok şey var. Girdiğimiz dükkanlardan birinde Türk olduğumuzu hemen anlayan mağaza sahibi bize “25 yıllık Türk müşterim var, belki tanırsınız Ender Mermerci” dedi. Görüyorsunuz, şanımız almış yürümüş.
Burada alışveriş gerçekten tehlikeli. Siz en iyisi bizim gibi kendinizi yeme-içmeye verin. Fontalina diye plajıyla ünlü bir restoran var. Öğle yemeği için en iyi seçenek, önceden rezervasyon yaptırmak lazım. Burada ev yapımı beyaz sangria denenmeli. Eğer otel gezmeyi seviyorsanız, Quisisana ve JK Place mutlaka görülmeli. Bir de meydanda Aurora diye tipik, küçük bir restoran var, yemekleri çok güzel.
Yetenekli Bay Ripley’nin Positano’su
Capri’den feribotla 30-40 dakikada Positano’ya geçebiliyorsunuz. Biletler 18 euro. Positano, diğerlerine göre daha küçük ve sempatik. Yetenekli Bay Ripley’nin çekildiği yer. George Clooney yazlarını burada geçiriyor. Positano’nun ününe ün katmış durumda. Öğle yemeği için Il San Pietro Otel’e gitmekte fayda var. Burası Positano’nun en iyi otellerinden biri, diğeri de La Sireneuse otel. La Sireneuse daha çok akşam yemeği için tercih ediliyor. Otel istemezseniz akşam yemeği için La Donna Rosa iyi bir seçenek.
Geceye devam etmek isteyenler Positano ve Amalfi arasındaki Africana adlı gece kulübüne gidiyor. Denizin üstünde iki mağaraya kurulmuş gece kulübünde yerler cam, deniz gerçekten ayaklarınızın altında.
Dönüşe geçerken bol bol limonlu mum alınıyor. Limonlu mumlar sivrisinekleri uzaklaştırıyor. Havaalanından bol bol yemek malzemesi alınıyor, kutu kutu peynirler taşınıyor.
Amalfi’den dönüşte bir süre merdiven görmek istemiyorsunuz. Merdiven tırmanmaktan bıkmış ve yorgun düşmüş oluyorsunuz. Ama yine de merdivenlere şükrediyorsunuz, yoksa bu kadar yeme-içmeye kilo almamak mümkün değil.