Hafta sonu IFW için İrina Shayk, Dita von Teese ve Alice Dellal İstanbul’dan geçti. Peki ama geriye neler kaldı?
* En çok ilgi gören defilelerden biri Damat-Tween’di. Defile öncesi Süleyman Orakçıoğlu’yla sohbet etme fırsatım oldu. Kendisinden haberler aldım.
* Süleyman Orakçıoğlu, İstanbul defilesinde podyuma çıkan İrina Shayk ile sevgilisi Ronaldo’yu Tween’in yüzü yapmak istiyormuş. Bu teklifini İrina’yla konuşmuş. O sıcak bakıyormuş, şimdi Ronaldo’yla konuşacaklarmış. İrina, Ronaldo’ya hediye etmek için bir takım almış. Ama kendisine “Neden Ronaldo gelmedi?” diye sorulduğunda biraz bozuk, “Bunu ona soracaksınız” diyormuş.
* İrina gerçekten çok iyi bir model ama canlısı fotoğraflardaki kadar güzel değil. Bizim Tuğçe Kazaz’ın tırnağı olamaz.
* İrina vesilesiyle artık Tween’in sadece bir erkek markası olmadığını da gördük. Kadın koleksiyonunun devamını bekliyoruz.
* Defilenin yıldızı İrina değil, Dita von Teese oluyor. Ufak tefek bir kadın ama bir duruşu, bir bakışı var ki, herkese istediği her şeyi yaptırabilir. Podyuma smokin ve elinde sigarasıyla çıkıyor. Bu arada kendisi hiç sigara içmemiş, şovlarında kullandığı sigaralar da gerçek değil.
* En çok ses getiren karma defileler oluyor. Zeynep Tosun ve Niyazi Erdoğan’ın koleksiyonları çok konuşuluyor. Ayrıca Gamze Saraçoğlu defilesi her duyuya hitap etmesiyle ve müthiş styling’iyle çok beğenildi.
* İçeri TV araçları bile zar zor alınırken, herkes santralistanbul’un kapısında arabadan inip içeri yürürken ya da shuttle’a binerken, IFW’nin sponsorlarından Ali Ağaoğlu’nun meşhur arabasıyla neredeyse podyuma kadar girmesi şaşkınlık yarattı.
* Defilelerde müzikler çok iyiydi. DJ’lere bravo!
* Mavi’nin defilesinden önce Ali Taran ve Gaye-Sait Sökmen’le ön sırada oturan Kıvanç Tatlıtuğ ile hayranları bol bol fotoğraf çektirdi. Arzum Onan her zamanki güzelliğiyle onlara eşlik etti.
* Defilenin açılışını yapan Brezilyalı Alice Dellal, Sedef Avcı’nın omzuna bile gelmiyordu. Podyumlarda böyle minyon kadınlar görmek hoşumuza gidiyor.
* Mavi’nin defilesi çok güzeldi. Zincirler geri döndü. Kıvanç Tatlıtuğ ve Ali Taran’ın uzun uzun inceledikleri, kenarları zımbalı jeançok beğenildi.
* Defileden sonra Tamirhane’deki özel partiyle Mavi’nin 20’nci yılı kutlandı.
Öğlen defile, akşam düğün partisi yaptı
İstanbul Fashion Week’in açılışından bir gün önce kendimi Seyrantepe’de bir hanın tepesinde buldum. Tuvana Büyükçınar’ın atölyesindeki son çalışmaları izleme şansım oldu. Gerçi istemeden de olsa çalışmaların biraz yavaşlamasına neden oldum. Her defile parçasını tek tek incelerken Tuvana, “Üstte görmek gerek”deyip birkaç parçayı giyip modellik de yaptı.
Tuvana’yı bıraksanız sabaha kadar tasarımlarını giyip çıkarıp, kumaşlarını okşayıp, anlatabilir. Öyle bir aşkla yapıyor işini. Zaten her halinden belli de oluyor. Bu koleksiyonu diğerlerinden daha farklı. Saray kıyafetlerinden oluşuyor. ‘Muhteşem Yüzyıl’a çok yakışır. Döşemelik kumaşlar kullanmış. Çift taraflı giyilebiliyor olması da avantaj. Zaten Tuvana’ya göre artık tüketici çok bilinçli, neyi ne kadar çok kullanabilecekse onu tercih ediyor. Lüks markalara yönelmenin arkasında da bu var. Bir Hermes çanta alınca hiç demode olma-yacağını, yıllarca kullanabileceklerini biliyorlar.
Defilenin finalinde Çağla Şıkel’in giydiği taş işlemeli ve altın çengelli iğne püsküllü mini elbise ve üzerine giyilecek olan kaftan da çok güzel.
Tuvana cumartesi günü hem defile yaptı hem de Merve Terim’in düğün partisini... Biliyorsunuz, A46 organizyon da yapıyor. Suada’daki partinin organizasyonu da onlara ait. Ayrıca Merve Terim’e bol şıkırtılı ve çiçekli bir gelinlik-elbise de hazırlamış. Elbisenin özelliği, gecenin ilerleyen saatlerinde eteği çıkıyor ve mini olarak kalıyor.
Minimüzikhol yakışanı yaptı
MiniMüzikhol’de yaşananlar hepimizin başına gelebilirdi. İşte bu yüzden daha da dehşet verici.
Bir kişinin yaptığıyla bir mekanı yargılamak tabii ki doğru değil. Ama ne olursa olsun işletmesine güvenip gittiğiniz bir mekanda can güvenliğinizin de sağlanabiliyor olması gerekmez mi? Bir müşteri, mekanın ruhsat sahibi tarafından tacize uğrarken işletmecilerden ya da ekipten kimsenin, bir korumanın bile orada olmaması olacak şey değil.
İşte bu yüzden MiniMüzikhol’ün geçici bile olsa kapatma kararı alması kesinlikle artı puan. Kaç işletme, işleri bu kadar iyi giderken böyle bir karar alabilirdi, bilmiyorum.
