Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İstanbul Fashion Week hızlı başladı. Kuruçeşme’deki showroom’dan santralistanbul’daki defilelere ve partilere koşturuyoruz

Arzu Kaprol’den bir telefon geliyor. “Benimki defile değil, sunum” diye başlıyor anlatmaya. Sonra da ağzındaki baklayı çıkarıyor, “Paris Moda Haftası’na hazırlanıyorum. 9 Mart’a bana gün verdiler” diyor. Her zamanki sakin ve alçakgönüllü haliyle. Türkiye’de yaşayan bir Türk moda tasarımcısının Paris Moda Haftası’nda resmi takvime girmesi olağanüstü bir şey. Önceki gün Arzu Kaprol’un Kuruçeşme’deki şahane showroom’undayım. Bu yıl en akıllıca işi Arzu Kaprol yapmış. Showroom’da sadece sektöre özel bir sunum hazırlamış. Tamamen hedefe yönelik. İçeride o kadar çok yabancı basın mensubu var ki Arzu Kaprol’un röportaj vermediği bir anı yakalayamıyorum. Belli ki amaca ulaşılmış. Siyah futürist elbiseler ve deri taasarımlar arasında dolaşıyorum.
Jean Paul Gaultier’yi Gaultier yapan Donald Potard şimdi de Arzu Kaprol’e Paris yolunu açıyor. Bu arada Donal Potard da IFW için İstanbul’da.
Gelelim IFW’nin ilk gününde konuşulanlara... Bu yıl resmi açılış töreni olmadı. Bu durumdan herkes memnun. Tek şikayet santralistanbul’un çok uzak olması. Ayrıca defilelerin dördüncü katta olması ve asansörlerin çalışmaması da herkesin söylenmesine neden oluyor. Özellikle de iğne topuklarla Arnavut kaldırımlarını aşıp gelen kadınların...

Haberin Devamı

Atıl Kutoğlu, J. Jackson ve ben
Sırada Atıl Kutoğlu defilesi var. Atıl Kutoğlu’yla bir gün önce konuştuğumda son fittingleri yapıyordu. “Nilüfer Sultan ve Michael Jackson’ın abisi Jermaine Jackson da gelecek” dediğinde Jackson’a doğrusu şaşırmıştım. “Türkiye’nin adını yurt dışında duyurmak için elimizden geleni yapıyoruz” dedi Atıl Kutoğlu.
Trafiğe takılıp, ancak saat 20.00’ye doğru defileye yetişiyorum. Utanç içindeyim. Neyse ki Nilüfer Sultan ve Jackson çiftinin arkasından salona giriyorum. Defile biraz sonra başlıyor. Deriler, kürkler, kadifeler... Atıl Kutoğlu Hitchcock’un ‘Kuşlar’ filminden ilham almış bu koleksiyonda. Benim favorim ten rengi üstü pullu gece elbiseleri.
Ön sıradaki Tuba Ünsal güzelliğiyle arada dikkatimi dağıtıyor. Ondan gözlerimi alamıyorum. Biraz ileride Haluk Akakçe defileyi merakla izliyor. Bakalım hangi parçaları Haluk Akakçe’nin üstünde yeniden yorumlanışıyla görebileceğiz? Çıkışta Eda Taşpınar’la fotoğraf çektirmek isteyen hayranları var.
Son bir söz de, IFW’nin sponsorlarından Ağaoğlu’na... İyi ki böyle bir etkinliğe sponsor olmuş. Ama moda haftası için stand yaparken bari bir tasarımcıya danışılsaymış. Moda haftasına kırmızı güllerle süslü, altın yaldızlı dev puntoyla Ağaoğlu yazan rüküş standdan geçerek girmek pek hoş olmuyor.

KONUŞULAN YAZI HER ZAMAN iYi MiDiR?
Ters köşeden bakmak çoğu zaman bir yazar için iyidir. Çünkü daha çok konuşulur, daha çok okunur, daha çok ses getirir. Ama bazı durumlarda bunun geçerli olmadığını unutmamak gerekir. Açıksözlü olacağım diye densizlik etmek ya da cesaretle terbiyesizliği karıştırmak artık bir saatten sonra ne yazık ki olmuyor.
Defne Joy Foster’ı şahsen tanımamama rağmen ben de herkes gibi çok üzüldüm. Böyle genç bir insanın, bir de arkasında 1.5 yaşında bir çocuk bırakarak gitmesi çok acı.
Zaten ortada bu kadar büyük bir acı varken “Su testisi su yolunda kırıldı” diye yazanlar, evet, konuşuluyor ama aslında sadece mide bulandırıyor.
Artık ne yazık ki geri dönüşü yokken geride kalanlara “Şöyle yapsalardı, böyle yapsalardı” demek de çok gereksiz. Zaten herkes çok üzgün. Geride kalanlara sabır dilemekten başka yapacak bir şey yok.


Günün özlü sözü
‘Fuları biraz gevşetelim, beyne oksijen gitsin.’ Biricik Suden