Geçen hafta Münferit’teydim. Açılış telaşı geçtikten sonra gitmeyi özellikle istedim. Çünkü uzaktan da olsa Münferit’in sahibi Ferit Sarper’in nasıl bir heyecan ve titizlikle hazırlandığını takip ediyordum. Arada aksaklıklar oldu. Münferit’in daha açılamadan yeri değişti. Şimdi Galatasaray’da Yeniçarşı Caddesi’nde, Tünel Residence’ın altında.
Ferit Sarper ‘modern meyhane’ diyor ama bence Münferit’e haksızlık ediyor. Çünkü bizde meyhane denince akla gelen Refik ya da Yakup’la karşılaştırma kabul edecek bir yer değil burası.
Mezeler inanılmaz. Naneli favadan ördekten yapılmış Çerkez tavuğuna her şey çok lezzetli. Sıcaklardan tahin soslu tekir ve bebek ahtapotu denemeden olmaz. Sizi baştan uyarayım, masada çok tehlikeli bir şey var. Ferit Sarper’in Akhisar’dan getirttiği köy ekmeğinden ve yanındaki ançuezli tereyağından mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın. Yoksa gecenin sonunda kaç dilim kızarmış ekmek yediğinizi hesaplamakta güçlük çekebilirsiniz. Ben çareyi ‘Lütfen ekmekleri masamızdan alın’ demekte buluyorum. Bu arada mezelerle o kadar doyuyorum ki ana yemeğe yer kalmıyor. Halbuki deniz mahsullü makarna aklımda kalıyor. Bir dahaki sefere artık diyorum. Ana yemeklerde bir meyhanede asla bulamayacağınız et ve balık seçenekleri var. Tabii şarap konusunda da durum aynı. Burada ister Blush için, ister rakı. Ferit Sarper aynı zamanda Beylerbeyi Rakı’nın da sahibi. Ama Münferit’te sadece Beylerbeyi Rakı var sanmayın, diğer rakılar da var.
Ana yemeği atlamanın rahatlığıyla bir çikolatalı lokma ve adaçaylı dondurma söylüyorum. İçinden çikolata akan lokma nefis. Adaçaylı dondurma da Nobu’nun yeşilçaylı dondurmasıyla yarışır.
Tatlılarla birlikte aramıza inanılmaz güzel bir kedi katılıyor. Münferit’in kedisi sanıyoruz başta, değilmiş. Ama Ferit Sarper iyi bir hayvansever olduğu için kediyi hemen benimsemiş. Hatta şimdi Münfoş diyorlar ona kendi aralarında.
Bu konser herkesi buluşturacak
İzzet Çapa’dan ne istiyorum?
Münferit’ten çıkışta hızımı alamıyorum ve kendimi Joke Circus’ta buluyorum. Oyuncaklı dekor ve janjanlı kokteyller çok eğlenceli. Buraya bir çocuk getirseniz saatlerce hiç sıkılmadan oynar. Ben de kendimi şekercideki çocuklar gibi hissediyorum. Özellikle dev pamuk helvalı kokteyl ve neredeyse boyum kadar olan popcorn martini beni çok güldürüyor. Takma diş şeklindeki buz ve çikolatalar, dönmedolap şeklindeki kuruyemiş servisi gibi burada insanı sürekli şaşırtan detaylar var. Mekan ne kadar güzel olursa olsun yetmiyor işte. İstanbul gece hayatının eğlenmeyi bilen güzel insanlara ihtiyacı var.
Bu arada İzzet Çapa’nın günlerdir merakla beklenen Nahide’si bu gece İbrahim Tatlıses’in pop şarkılarıyla Maçka’daki eski Cahide’nin yerinde açılıyor. Akaretler’deki Al Jamal Badawi bahçeye çıktı. Al Jamal Cruise çok yakında başlıyor. Birbirine yakın bu kadar çok mekan olunca İzzet Çapa’dan bir isteğim var. Mekanları arasında bir shuttle servisi başlatsın. Birinden çıkan diğerine shuttle’da eğlenerek gidebilsin. Kapının önündeki vosvos da vızır vızır işleyebilir. Ne dersin İzzet?