Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Contemporary İstanbul’un kalabalığı sanat fuarından çok, çarşı pazar kalabalığı gibiydi diye şikâyet edenler oldu.

İzdiham var, peki ya koleksiyoner
Nasıl H&M Balmain koleksiyonunda bir izdiham yaşandıysa, hafta sonu çağdaş sanat fuarında da belli eserlerin önünde benzer görüntüler yaşandı.

Hayır, eserleri incelemek için değil, önünde selfie çekmek için.

Daha da ileri gidip selfie çubuğuyla yakaladıkları sanatçıları esir alarak onlarla da selfie yapanlar da vardı.

Instagram’da en çok paylaşılan eserlerin önünde (Bkz. Bahadır Baruter’in Mukadderat serisi) kuyruk da daha da uzuyordu.

Haberin Devamı

İzdiham var, peki ya koleksiyoner
Çağdaş sanatta baskı olur mu?

En çok konuşulan ise 4 gün boyunca fuarda gözlerin Türkiye’nin önde gelen sanat koleksiyonerlerini aramasıydı.

Nezih Barut’tan Mustafa Taviloğlu’na sanat piyasasında söz sahibi çok değerli isimler fuarda yoktu.

Hayır, sadece G20’nin iş dünyası uzantısı B20 nedeniyle değil.

Evet, Ali Koç’tan Hüsnü Özyeğin’e birçok işadamı B20’de gelir eşitsizliğine dikkat çekiyordu aynı saatlerde.

Ama bir de Contemporary zamanı yurtdışında tatilde olan koleksiyonerler vardı.

Sanatçılar ve galericiler tarafından bol bol eleştirildiler, fuara gelmedikleri için.

Çoğu aralık başında Miami’de gerçekleşecek Art Basel’e hazırlanıyordu.

Artık sadece yerli sanatçıların değil, uluslararası sanatçıların da işlerini topladıkları için.

Yine de Art Basel Miami öncesinde 10. yılını kutlayan Contemporary da katılabilirlerdi.

Peki ama neden katılmadılar?

Çünkü son dönemde yeni sanatçı çıkmıyor sanat piyasasında.

Zaten var olanların eserlerini ise öncü koleksiyonerler daha ilk dönemlerinde toplamış oluyor ve artık nasılsa aldık diye yeni dönem işlerini takibi bırakıyorlar.

Oysa koleksiyonerlerin de sanat piyasasının ilerlemesinde önemli bir rolü var.

Sanatçılar haklı olarak üzgündü, “Almasalar da destek için gelmeleri, böyle bir fuar döneminde burada bulunmaları hepimize moral olurdu” diyordu.

Bir de koleksiyonerlerin açısından bakalım duruma.

Onlar da gezdikleri her sergiden, fuardan, stanttan bir şey almak zorunda hissediyorlar kendilerini.

Alma niyetleri yoksa hiç gitmemeyi, hiç görünmemeyi tercih ediyorlar.

Haberin Devamı

Çağdaş sanatta bile böyle ağır bir baskı var işte.

En önemli koleksiyonerlerimizi sanat fuarına gelmeye çekinecek hale getirecek kadar.

Cem Yılmaz haklı, “Bizim memlekette hiç son kullanma tarihi geçmemiş bir laf var: Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olduğu günler...” demekte.

Bir kez daha görüyoruz, birlik ve beraberlik, hemen her konuda öncü olması gereken sanat dünyasında bile yok.

Brian Atwood ile yemek randevusu

İzdiham var, peki ya koleksiyoner
Caroline Koç’tan Ece Sükan - Ümit Benan’a birçok Türk arkadaşı sayesinde son yıllarda sık sık Türkiye’ye geliyor Amerikalı ayakkabı tasarımcısı Brian Atwood.

Bu ziyaretlerin etkisi yeni koleksiyonlarında da görülüyor.

Bkz. Kapalıçarşı konseptli kış koleksiyonu ve tabii geleneksel kilim motiflerimizden ilham aldığı Vicky çizmeler.

Yarın itibarıyla Brian Atwood bir kez daha İstanbul’da.

Tepebaşı’ndaki popüler İtalyan restoranı Cecconi’s’in her ay düzenlediği ‘Fashion Lunch’ların konuğu olarak.

Hem Brian Atwood’un hikayesini dinleyerek hem de Cecconi’s’in nefis yemeklerinden yiyerek bir taşla iki kuş vurmak mümkün.

Öncesinde rezervasyon yaptırmakta fayda var.