Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bodrum geçen yılki Çeşme galibiyetini bu yıl kesinlikle atlatmış. Her yerde bir aktivite var. Sezon geç de olsa sonunda açıldı. Cumartesi gecesi herkes Bianca’ya Ajda Pekkan’ı izlemeye koştu Türkbükü bize kaldı. Önce Maki’de yemekle başladım. Hemen bir parantez açalım. Sunum yemeklerden daha başarılı. Sonra gecenin devamında Bagno’da parti ve Maça Kızı’nda arka arkaya çalan ‘Happy Birthday’ler geldi.

Maça Kızı’nda Haluk Akakçe’nin 40 yaş kutlaması
Maça Kızı’nda iskeleye ayak basar basmaz bizi Haluk Akakçe’nin köpeği karşılıyor. Meğer bu gece Haluk Akakçe’nin 40’ıncı doğum günüymüş. Bunun şerefine Haluk’un arkadaşları, başta Tuba Ünsal-Murat Pilevneli olmak üzere tam kadro burada.
Maça Kızı’nda Serdar Bilgili’den Seray Sever’e birçok tanıdık sima var. Bu arada içeri giren kadınların şıklığı inanılır gibi değil. Erkekler şortlarla ne kadar rahatsa kadınlar da pullu payetli mini elbiseler ve dev topuklarla bir o kadar fazla iddialı.
Maça Kızı son günlerde bir skandalla gündemde. Bu vesileyle fiyatlarının ne kadar uçtuğu da artık daha sık konuşuluyor. Ama bu kadar iyi yemek, servis ve müzik buralarda başka yerde yok. O yüzden de herkes buraya akın ediyor.

Haberin Devamı

Cemil İpekçi’nin saklı dükkanı
Ertesi gün kendimi Bodrum’a atıyorum. Halikarnas civarına uzun zamandır gelmemişim. Dondurmacı Penguen’e yürürken bir tabelaya takılıyor gözüm. Sonra da uzun ince bir sokakta iplere asılmış dilek ağacını andıran süslere... Cemil İpekçi’nin yerine götürüyor beni bu süsler. Butiği iyice didikliyorum. Bir gece önce Haluk Akakçe’yi görmenin etkisinden midir nedir, ressam önlüklerini andıran boyalı ceketler ve şallara bayılıyorum. Çok güzel plaj elbiseleri de var. Fiyatlar Bodrum standartlarına göre makul bile sayılabilir. Bu zevkli butik ara sokağa gizlenmiş olmasa bu kıyafetler her yerde karşımıza çıkardı. Her yaz Bodrum’da olmama rağmen ben bile bu dükkanı yeni görüyorum. Belli ki çok şey kaçırmışım.

Kim demiş “Bodrum bitti” diye
Sadri Şener ile Manastır’dayım
Sırada Manastır’da gün batımı var. Bence bu madde Bodrum’da mutlaka yapılması gerekenler listesinin en başında yer alıyor. Manastır, Bodrum’un en güzel butik otellerinden biri. Böyle panoramik bir Bodrum ve kale manzarası başka hiçbir yerde yok. Özellikle günbatımı izlemek ve romantik bir tatil ya da yemek için Manastır’ın havuz başından daha iyi bir yer düşünemiyorum.
Manastır’da otelin sahibi, Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’le bir araya gelme şansım oluyor. Masadaki erkekler Şener’i Trabzonspor ve transferler gibi konularla boğuyor. Şener hem futbolseverlere hem de futboldan hiç anlamayanlara hitap etmekte usta. Bir benzetmeler yapıyor, hemen not almak istiyorsunuz. Bu arada bize oteli de anlatıyor. Eski manastırı çok güzel korumuşlar. Bihrat Mavitan’ın buraya eli değmiş. Manastırın içindeki ‘Başka yerde nur içinde yatacağına burada nur içinde yaşanır’ yazısına insan ister istemez hak veriyor. Manastırın camından bakınca Halikarnas görünüyor. Halikarnas eskiden papazın eviymiş.
Manastır’da ortak alanlarda da odalarda da sanat eserleri dikkat çekiyor. Odalar yenilenmiş. Jakuziden bütün Bodrum manzarasını seyredebileceğiniz bir suit gezdik, bayıldım.
Manastır’da yıllardır kalan ve her geldiğinde aynı odada kalmak isteyen yabancı müşteriler olduğunu anlatıyor Şener. Burası küçük ama karakterli bir otel. Her ayrıntı ince ince düşünülmüş. Bir an önce Manastır’a gidin. Boş oda bulur musunuz bilmem ama sırf bu manzara için bile gidilir!
Tel: 0252 316 28 54

Haberin Devamı

Orfoz’da yemek için seyahate değer!Manastır’dan ayrılmak, Sadri Şener’in doyumsuz sohbetini bırakmak zor geliyor. Ama neyse ki ucunda Bodrum’un en iyi yemeğini yiyebileceğimiz Orfoz var. Bu arada Sadri Başkan bize aynı sıradaki Berk’i de tavsiye ediyor.
Orfoz, aslında bildiğiniz balıkçılara benzemiyor. Saros’dan ya da Bozburun’dan ününü duymuşsunuzdur. Ama hala duymadıysanız sırf burada yemek yemek için seyahat etmeye değer diyebilirim. Anne-baba Güneş-Selçuk Bozçağa Bozburu’nda. İki oğulları ise 2006’dan beri Bodrum’da. Ufacık bir yerde, sekiz masaya harikalar döktürüyorlar. Servisi de kendileri yapıyorlar. Balık çorbası, fırında istiridye, patlıcan bombası, midyeler inanılmaz. Orfoz’un domatesleri çok başkadır. Bu sefer mevsimden mi, diğer yemeklerin olağanüstü tadından mı ne, domatesler eskisi gibi değil. Ama böyle bir ızgara ahtapot ve kalamar başka bir yerde yemenize gerçekten imkan yok. Bu arada Çağlar Bozçağa hem servis yapıyor, hem de deniz ürünleriyle ilgili sorularımızı sabırla yanıtlıyor. Yemeğin sonunda bir krem karamel geliyor. O da olağanüstü. Üstüne de ev yapımı Bodrum mandalinalı ve yabanmersinli likörler... Anlata anlata bitiremiyorum, bilmem anlatabildim mi?
Tel: 0252 316 42 85