Bir erkek kendisinden 15 yaş küçük bir kadınla evlenince normal, bir kadın kendisinden yaşça küçük bir erkekle evlenince anormal mi oluyor?
Bir erkeğin kendisinden 15 yaş küçük bir kadınla evlenmesini son derece normal karşılıyoruz. “Aaa, arada çok yaş farkı var” demiyoruz. “Çıtır seviyor herhalde” diye ucuz yorumlar da yapmıyoruz. Peki ama bir kadın kendisinden genç bir erkekle evlenince neden durum değişiyor? Neden bu yaş farkını bu kadar büyütüyoruz? Önce kabul edelim, kimse kimseyle zorla evlenmiyor. İsteyen istediği kişiyi seçiyor. Bunun yaşla ne ilgisi var? Erkek kadından yaşça daha büyük olunca daha mı iyi oluyor? Bu konuda kanıtlanmış bir araştırma mı var?
Meltem Cumbul kendisinden 14 yaş küçük Alican Özbaş’la evlendi. Damadın babası “Benim oğlan eş yerine demek ki anne buldu” diye açıklama yaptı. “Benim beğendiğim kadınlar, oğlumun evlendiği kadınlardan daha genç” dedi. “Meltem Cumbul cici bir hanımefendi ama öğrendiğim kadarıyla daha çok çıtır gençlerle ilgileniyormuş. Bir önceki sevgilisi de öyleymiş ama benim oğlan ilerleyen yaşlarında 3-4 tane daha kadın alır. Hanımefendi biraz daha yaşlanınca bizim oğlan ne yapar, gider başka birini bulur” diye de ekledi. Kendisi de ‘çıtır’ sevdiğini ilan ettikten az sonra.
Babaların kendi düşüncelerini kendilerine saklamaları ya da bilemediniz aileleriyle paylaşmalarını anlıyorum da kamuoyuyla paylaşmalarına bir türlü anlam veremiyorum. Artık oğlu evlenmiş, insan kendi ailesiyle ilgili gazetelere böyle demeç verir mi? Bu noktada bir babaya düşen, oğluna ve gelinine mutluluklar dilemek. Zaten yeni evli bir çifte mutluluklar dilemekten başka söyleyecek bir şey yok.
‘SEYiRCiSiZ’ MAÇ COŞTU
Kadınlara yapılan ayrımcılıktan gidiyoruz bugün. ‘Seyircisiz’ oynanan Fenerbahçe-Gaziantep maçı kadın ve çocuklarla doluydu. İstiklal Marşı sanki bu maçta daha da coşkuyla okundu. Kadın taraftarlar süperdi ama yine de futbol takımlarını sadece kadın ve çocuk seyiriciyle cezalandırmak ne kadar saçma bir şey. Erkek seyirci olmaması, kadın seyirci olması nasıl bir ceza? Bu durumda nasıl ‘seyircisiz’ maç deniliyor, inanılır gibi değil. Kadınlara çifte standart uygulamasına anlam vermek mümkün değil. Her ne kadar bu durum kadınların lehine olsa da.
Derken maç sırasında bir kadın taraftar sahaya fırladı diye olay oluyor. Oysa erkek taraftarların taşkın hareketlerine alışığız. Fanatik olmak, kadın erkek dinlemiyor işte. Fanatik kadın taraftar da taşkınlık yapabiliyor. ‘Aykut söyle, Alex nerede’ tezahüratları üzerine Aziz Yıldırım’ın yaptığı konuşma her ne kadar ‘kızlar size söylüyorum, ama futbolcular siz anlayın’ tadında olsa da şaşırtıcıydı. Aziz Yıldırım’ın maç sırasında seyirciye böyle çıkışmasına ilk defa şahit olduk. Acaba bu, seyirci kadın ve çocuklardan oluştuğu için miydi, yoksa maçlardan uzak kalan Yıldırım’ın vermek istediği mesajlar biriktiği için miydi?
ÇOCUKLUK KAHRAMANIM NEIL ARMSTRONG
Benim yaşıtlarımın çocukluk hayaliydi, astronot olmak. Hatta ailenin New York doğumlu olduğu için aynı zamanda Amerikan vatandaşı da olan bir ferdi “Ben astronot olabilirim, ama sen olamazsın” dediğinde dünyam yıkılmıştı. Ben inanmak istemeyince, “Nasa’da çalışmak için Amerikan vatandaşı olmak gerekiyor” diye bir de açıklama yapmıştı.
Çocukken herkesin astronot olmak istediğini sanıyordum. Oysa Neil Armstrong’dan öğrendiğimize göre, Apollo 11’in seyahatleri için gönüllü astronot bulmakta zorlanmışlar ve hatta bir ara “Hapishanedeki mahkumları mı yollasak?” diye bile düşünülmüş. Sonradan Neil Armstong ‘Benim için küçük, insanlık için büyük adım’ı atmış.
Bir şehir efsanesiyle Armstrong’u analım. Aydaki ikinci cümlesinin “İyi şanslar Mr. Gorsky” olduğu söylenir. Rivayete göre, Neil Armstrong, çocukken bahçede arkadaşıyla beyzbol oynarken top yan komşunun bahçesine kaçar. Yatak odasından bağırışlar gelmektedir. “Oral seks mi istiyorsun? Sen oral seksi ancak yan bahçedeki çocuk aya adım attığında alırsın” diye bağırmaktadır Mrs. Gorsky. Neil Armstrong bu hikayenin gerçek olmadığını söylese de komedyen Buddy Hackett’tan ilk duyduğunda çok güldüğünü de eklemiş. İşte biz de çocukluk kahramanım Armstrong’u ailesinin de istediği gibi aya bakıp gülerek analım.