7 kişilik bir çete Paris Hilton’dan Megan Fox’a, Lindsay Lohan’dan Miranda Kerr’e birçok Hollywood yıldızının evini soydu. Hedef, para çalmak değil, yaşam tarzı çalmaktı. İşte şimdi bu gerçek hikayeyi Sofia Coppola imzasıyla “Pırıltılı Hayatlar“da izlemek mümkün
Ünlülere ve pırıltılı hayatlara karşı zaafı olan bir grup genç önce ünlülerin nerede olduklarını takip ediyor. Kimin turnesi ya da şehir dışında çekimi varsa sosyal medyadan öğreniyorlar. Sonra da onların peşine düşmek yerine evlerini soyuyorlar. Herhangi bir hırsızlıktan farklı, sadece para, mücevher ve elektronik aletlerin peşinde değiller. Asıl hedef, lüks markaların koleksiyonları, pahalı çantalar ve ayakkabılar.
Bu, gerçek bir hikaye. Hollywood gerçekten böyle bir çetenin soygunlarıyla sarsıldı. Hollywood yıldızlarının evlerindeki güvenlik sistemlerini aslında kullanmadıkları ortaya çıktı. Paris Hilton’dan Lindsay Lohan’a, Megan Fox’tan Miranda Kerr-Orlando Bloom çiftine kadar birçok ismin evini soydular. Beğendikleri kıyafetleri giymeye ve hatta soygunlara bile o kıyafetlerle gitmeye başladılar. Ellerinde Chaneller, Hermesler ve kırmızı tabanlı Louboutin ayakkabılarla Hollywood’un altını üstüne getirdiler.
7 kişilik bir çeteydiler. Çetenin elebaşı Rachel Lee, tam bir reality TV hastasıydı. Yeni kıyafetler almak isteyince alışverişe gitmek yerine soygun organize ediyordu. Hepsinin moda ve alışverişe karşı ilgisi vardı. Çaldıkları para ve kredi kartlarıyla da Rodeo Drive’da alışverişe çıkıyorlardı. Ama iyi giyindikleri için kimse
onlardan şüphelenmiyordu, kredi kartlarını kullanırken kimlik görmek istemiyordu. Neyse ki yakalanmaları uzun sürmedi.
3 milyon dolarlık hırsızlık
Ekim 2008’den Ağustos 2009’a kadar birçok soygun gerçekleştirdiler. Toplam 3 milyon dolar değerinde eşya çaldılar. Çoğu Paris Hilton’un evinden. İlk hedefleri Hilton’du çünkü “Kim evinin kapısını kilitlemez ve ortada çok para bırakır?” diye düşündüklerinde ilk akıllarına gelen isim oydu. Paris Hilton’un evinin kapısını çalıp da evde kimsenin olmadığını fark edince paspasın altında yedek anahtarı buldular. Gerçi sonradan fark ettiler, kapı aslında kilitli bile değildi. Tam 5 kez soydular Paris Hilton’un evini. 5’inci seferde 2 milyon dolarlık mücevher çalınınca Hilton sonunda polise şikayet etti.
Daha sonra Oscar gecesi Audrina Patridge’ın evini soydular. Güvenlik kameralarına yakalandılar, Patridge internet sitesinde bu videoları yayınladı. Ama bu bile çeteyi durduramadı. Soygunlar devam etti. Orlando Bloom’un Rolex koleksiyonu topladığı sanat eserleri, Miranda Kerr’in çamaşırları ve Louis Vuitton çantalarını çaldılar. Megan Fox’un evindeki kamera kayıtlarından aralarından biri yakalandı. Sonrası polis için zor olmadı. Yakaladıkları şüphelinin Facebook arkadaşlarından diğer şüphelilere ulaştılar. Çete nasıl hangi evi soyacağına sosyal medyadan karar veriyorsa, polis de onları aynı silahla yakaladı.
Makaleyi okudu, film yaptı
Bu çete hakkında Nancy Jo Sales, Vanity Fair dergisinde bir makale yazdı. Dergiyi okuyan yönetmen Sofia Coppola, hemen Sales’i aradı. Yazar şaşırdı, ama Coppola kararlıydı, bu hikayeden film yapmak istiyordu. Bunun üzerine yazar “The Bling Ring”i önce kitaplaştırdı, sonra da birlikte senaryoyu yazdılar. Çok yakında sinemalarda “Pırıltılı Hayatlar” başlığıyla
izleyebileceğiz. Başrolde Emma Watson var.
Sofia Coppola, çeteyi yakalayan dedektif Brett Goodkin’den film için danışmanlık aldı. Hatta daha sonra kendi rolünü oynamasını da teklif etti, ama dedektifin üstleri izin vermedi. Paris Hilton ise filmde Paris Hilton olarak karşımızda.
Coppola’nın filmini beğenenler de var, sıkıcı bulanlar da. Kararı siz vereceksiniz, ama günümüzün popüler kültürünü anlamak için mutlaka izlenmeli.