Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Spor salonlarından mailler yağıyor, “Madonna’nın pilates hocası geldi, kaçırmayın!” diye. Başlarda iyi niyet ve merakla bakalım bizimkilerden farklı ne yapıyorlar diye takip ediyordum. Her gittiğimde bir hayal kırıklığı ve sevgili Eren hocanın (hani sabahları TV 8’de Ebru Şallı’yla birlikte pilates yapan güzel kız) hepsinden daha iyi olduğu hissi... Yine de uzun süre yılmadım. Çünkü bizim Ebru Şallı’yı beğenmeyen spor hocaları, uzmanları vs. bu yabancıları öyle bir ballandıra ballandıra anlatıyor ki...
Yine dayanamadım,  son gelen hocanın dersine de gittim. İlk hayal kırıklığı hocayı görünce oldu. Kat kat göbek bağlamış, şişman bir spor hocası nedense bana inandırıcı gelmedi. Spor hocası ve diyetisyen fit olacak ki sizi motive edecek. Tabii ki hastalıklar sonucu durum farklı olabilir. Ben de hemen kendisini ABD’den getirenlere bir sakatlık ya da hastalık geçirip geçirmediğini sordum. Aldığım cevap şu oldu: “Eğitmenler spor yapmaya zaman bulamıyor. Kimseyi dış görünüşüyle yargılamamak lazım. Pilates Ebru Şallı’nın programı demek değil.”
Hemen ikinci soruyu sordum. Peki bu hocayı nereden buldunuz, niye getirdiniz? Cevap: “Almanya’da fuarda tanıştık, arkadaş olduk” vs.
İşte o noktada bu tatmin etmeyen cevaplardan sonra orada kalmayı bile istemedim. Nerde benim vücudunda gram yağ olmayan Eren hocam? 

Tracy Anderson’ı kim getirecek?
Hızımı alamadım. Daha taksiye biner binmez Madonna’nın hocası olan “meşhur” Amerikalı’yı google’ladım. Bir de ne göreyim, hakkında yüzlerde Türkçe sayfa var, ama gel gör ki Amerikalı hocanın kendi vatanında, dilinde sadece birkaç sayfa var. Onlardan da anlatıldığı gibi meşhur biri olmadığı gayet açık ve net bir şekilde anlaşılıyor. Evet, PR’da çok başarılıyız.
Bir daha “Madonna’nın hocası geldi” diyenlere cevabım şu, benim için Madonna’nın hocası bitmiştir, daha da gelmem!
Bundan sonra beni bu kararımdan bir tek Tracy Anderson döndürebilir. Bilmeyenlere, Anderson Madonna’nın ve Gwyneth Paltrow’un yanlarından ayırmadıkları, son dönemin en meşhur personal trainer’ı. Hatta Gwyneth Paltrow ile birlikte spor salonu zinciri kuruyor. Bir tek onu getiren kalbimi kazanır.


55 kişilik kız kıza doğum günü partisi
Cumartesi günü şimdiye kadar gördüğüm en değişik ve eğlenceli doğum günü partisine katıldım. Doğum günü kızı sevgili Berna Sağlam Naipoğlu. Mekân Longtable.
Türk basınından kimi ararsanız ordaydı. Milliyet’ten Deniz Alphan, Meral Tamer ve ben. Hürriyet’ten Evrim Sümer, Sibel Arna, Ezgi Başaran... Vatan’dan Nüket Mutlu, Ruhat Mengi, İclal Aydın... Yanda ünlülerin menajeri Ayşe Barım. Sabah’tan Şule Talu, Şelale Kadak, Tuluhan Tekelioğlu... Dergilerden Fatoş Yalın, Aslı Gül, İçim Delemen, Serra Erener... Popçulardan Sibel Tüzün, Yonca Evcimik... Ve Fem Güçlütürk, Bettina Hakko, Candan Kıramer, Ece Sükan, Tuvana Büyükçınar, Aliye Simavi... Tam 55 kadın...

Vogue’un editörü, Nazlı’nın şarkısıDoğum günü sahibi tek tek bütün arkadaşlarını tanıttı, her biriyle nasıl tanıştığını anlattı. Çok duygusaldı.
Bir ara Ruhat Mengi’nin kızı Nazlı yakında albüm çıkaracağını söyledi. Nazlı  “Ben bir Serdar Ortaç hayranıyım” diye başladı, elinde mikrofonuyla dans ederek şarkısını söyledi. Anne Ruhat Mengi kızının şarkısı çalarken çok heyecanlıydı. Nazlı büyük alkış aldı.
En çok konuşulan, tartışılan Vogue’un başına kimin geleceği oldu. Herkes tahminler yürüttü. Birinin önerdiğine diğerleri mutlaka itiraz etti. Kimsecikler Vogue’a yakıştırılamadı. Ama bizim masada en çok da kendisini yurtdışındaki basın gezilerinde “I’m Anna Wintour of Turkey” (Ben Türkiye’nin Anna Wintour’uyum) diye tanıtan ve editör yazılarını ya yurtdışında olduğundan ya da çok yoğun olduğundan yazamayan yayın yönetmeninin kulakları çınlatıldı.
Kız kıza doğum günü partisi çok eğlenceliydi. Bir kere herkes önceden tanışıyor olsa da olmasa da birbiriyle sohbet etti. İşte bu da kadınların farkı. Mutlaka konuşacak bir şey buluyoruz. Bu partide erkekler de olsaydı kimse bu kadar sosyalleşemezdi.
Bu kadar kişiyi bir araya getirebilmek büyük bir organizasyon. Ama biliyorum ki organizasyon ne kadar başarılı olursa olsun bu kadar kadının işini gücünü bırakıp koşa koşa gelmesi ve doğum günü kızını sessizce hayranlıkla dinlemesi aslında çok zor. Berna’dan başka kimse için yapılamazdı!