Borusan Contemporary, Rumelihisarı’ndaki Perili Köşk’te. Hafta içi ofis olarak kullanılan bina, hafta sonu müze ziyaretçilerine açık. Hâlâ görmediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz
“İstanbul’da en çok nerede çalışmak istersin?” diye sorsalar, hiç düşünmeden vereceğim tek cevap: Rumelihisarı’nda Perili Köşk. Peki ama neden? Binanın mimarisiyle başlar, Borusan’ın ofis - müze anlayışıyla devam ederim. Borusan Contemporary müzesi sayesinde Borusan’ın CEO’su Agah Uğur’un da, patronu Ahmet Kocabıyık’ın da ofislerini gezebildiğiniz son derece medeni bir düzeni var. Üstelik dışarıdaki Boğaz manzarası kadar içerideki manzara da etkileyici. Etraftaki sanat eserlerine bakmaktan çalışmaya konsantre olabilir miydim onu bilmem ama bu binaya her geldiğimde burada çalışanlar ne kadar şanslı diye düşünmeden edemiyorum.
Oyuncaklı ve interaktif bir sergi
Borusan Contemporary’de Rafael Lozano-Hemmer’ın “Vicious Circular Breathing” sergisi devam ediyor. Uzun zamandır görmek istediğim sergiyi sonunda Borusan Contemporary yöneticisi Güzin Tezcanlı ile birlikte geziyorum. Önce parmak izimi veriyorum, parmak izinden nabzımı da ölçen çalışmaya şaşırıyorum. Sonra diyafona konuşmamı kaydedip sanatçının ses dalgaları ve ışıkla neler yaptığını ağzım açık izliyorum. Daha sonra da nabız tankında kalp atışımla suda olana bitene bakakalıyorum.
Derken nefes alan kese kağıtlarının olduğu salona geliyoruz. Burada da küçük bir odaya girip nefes alıyorsunuz. Hasta olmaktan korkuyorsanız ya da hastaysanız bu odaya girmemeniz tavsiye ediliyor. Burada nefes alıp vererek kese kağıtlarını yaşatıyorsunuz.
Bir de “Surface tension” adlı bir fotoğraf yerleştirmesi var. Dev bir insan gözü sizi dikkatle izliyor. 1. Körfez Savaşı’nda kameraların yönlendirdiği “akıllı bomba”lardan ilham alarak 1992’de yaptığı bir çalışma. Şimdi günümüze daha da uyuyor. Sürekli izlendiğinizi düşününce ne hissediyorsanız, bu fotoğrafın karşısında da aynen öyle hissediyorsunuz. Sinir bozucu, tedirgin edici bir etkisi var. Son derece oyuncaklı ve interaktif bir sergi.
Ayrıca Borusan Contemporary’de “Segment #4” sergisi de devam ediyor. Borusan koleksiyonundan seçmeler sergileniyor. Jesse Fleming, Ali Ömer Kazma, Erwin Redl, Paul Schwer gibi sanatçıların işleri bulunuyor. Fransız sanatçı Thierry Dreyfus’un “Our dreams remain our dreams” adlı video-ışık çalışması da Perili Köşk’ün dış cephesindeki balkonlara yansıtılıyor.
9 katı yürüyerek çıkıyoruz, her merdivende bir video bizi karşılıyor. Avusturyalı sanatçı
Erwin Redl’in led ışık panelleriyle
8 kat merdiven boşluğunu kaplayan “Meandering” adlı enstalasyonu da eşlik ediyor.
Eserler kadar ofislerdeki eşyalar da ilgi çekici
Bu sergiler 16 Şubat’a kadar devam edecek. Bina hafta içi ofis olduğu için müze kapalı ama cumartesi ve pazar günleri
10.00-20.00 saatlerinde gezebilirsiniz. Son derece bilgili rehberler eserlerle ilgili sorularınızı da yanıtlıyor. Üstelik müze-ofiste benim gibi meraklılar için eserler kadar ofisler ve ofislerin içindeki eşyalar da ilgi çekici. Aile fotoğraflarından notlara özel eşyalar da duruyor. Bir yanda teleskop, bir yanda müthiş bir ses sistemi. Bir de üst yönetimin denize nazır çalışma masalarının durduğu minik köşeleri görmelisiniz.
Telefon uygulaması da var
Rumelihisarı’na gelemiyorsanız üzülmeyin, artık Borusan Contemporary’nin bir telefon uygulaması var. Telefonunuza ücretsiz indirebileceğiniz bu aplikasyon sayesinde Perili Köşk’ün koridorlarında gezmek mümkün. Bir kez daha hatırlatayım, İstanbul’daysanız ve hâlâ Perili Köşk’ü gezmediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz.