Anjelique’de Deep Dish:
Anjelique’in en güzel gecesi artık gelenekselleşen Deep Dish gecesi oluyor. Tam trafik saatinde Beylerbeyi’nden Ortaköy’e gitmek üzere deniz taksiye atlıyoruz, tam 3 dakikada ve 20 TL’ye olay yerindeyiz. Alt kattayız. Burada Wan-na’nın mönüsünden yemekler ve yukarıdakinden farklı müzik var. Bence alt katın yemekleri üst kattaki Akdeniz mutfağı ağırlıklı restorandan çok daha başarılı. Yemek sonrası da üst kata çıkıp Deep Dish’i bekliyoruz. Sharam inanılmaz çalıyor. Yerinizde duramıyorsunuz. Anjelique’i ilk defa bu kadar kalabalık görüyorum.
Ni out, Park in:
Nişantaşı bu aralar çok sakin. Görmek ve görünmek isteyenler Bebek’ten sonra şimdi de İstinye Park’ta. İstinye Park’ta gözükmek için iki adres var, Masa ve Bej. Masa, Umut Özkanca’nın restoranı. Hatta burada kardeş işletme Borsa’nın mönüsünden sipariş verirseniz de getiriyorlar. Hemen karşıdaki, Beymen’in içindeki Bej ise Lal Feray’ın yeri. İstanbul’un en iyi panzanellası burada.
Lucca’da masa yapmak:
Bebek’teki Lucca akşamları caddeye taşıyor. Sigara yasağından sonra kimse içeride oturmak istemiyor. Dışarıda oturmak istediğinizi söylediğinizde, görevliler ‘Rezervasyonunuz var mı?’ diyor. Cevabınız ‘Yok’ ise size uzaylı gibi bakıyorlar. Hem rezervasyon yaptırmamışsınız hem dışarıda oturmak istiyorsunuz, olacak şey mi?
Bu arada içeride otururken dışarıya sigara molasına giden kişi kalanlara mutlaka şunu soruyor, ‘Kaç tane içeyim?’ Bu demek oluyor ki, kaç dakikalık dedikodu molası istiyorsunuz? Sigara içen kişi dışarıdayken içeride dedikodu gırla...
NY Times’da Moreish’e övgü:
Coşkun Uysal’ı The House Cafe’lerin şefi olarak tanıdık. Sonra Nupera’da Esra Muslu ile birlikte ‘fine dining’ restoranı Moreish’i açtı.
Coşkun şimdi Melbourne’de, Avustralya’nın en iyi restoranında bir ay çalışacak. Vue de Monde, dünyanın en iyi 100 restoranı listesinde 77. sırada.
Coşkun taa Avustralya’dayken bir de sevindirici gelişme oldu. Geçen hafta sonu New York Times Moreish’e geniş yer ayırdı. Kuşkonmaz ve satsumalı risottodan Türk kahveli dondurmaya füzyon mönüyü öve öve bitiremediler. Restoran yazın kapalı, ama eylülde açılacak. Yeme-içme meraklılarına duyurulur.
Ajda Pekkan konserinde gazeteci:
Ajda Pekkan’ın taş bacakları, alçılı ayağına geçirdiği tüllü Ugg’ları derken şimdi de çok konuşulacak bir sürprizi var. 20 Ağustos’ta Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda vereceği konserde gazeteciler de sahneye çıkacak. Konser sırasında Ajda Pekkan’ı sahnede görüntüleyerek şovun bir parçası olacaklar. Heyecanla bekliyoruz.
Kanyon’da vale hizmeti:
Harvey Nichols’ın içinde açılan Gina’da bir yemek randevum var. 30 dakika geç kalmışım. Arabayı hemen valeye vermek istiyorum. Bana Kanyon’un önündeki park yerini gösteriyor. Şuraya park edin, oradan alırız diyor. E, bu durumda ben ne diyorum? İçimden park edecek olsam parka girerim... Görevliye ise, çok acelem var, siz hemen alamaz mısınız lütfen? Yalvarmalar sonuç veriyor, park problemi anında bitiyor. 10 TL’ye mal oluyor.
Dümasa yerine bölgelere ay:
Cumartesi gecesi Çubuklu 29’da bir düğündeydik. Şimdi düğünlerde masa numarası yerine bölge adı vermek moda. Herkesi 12 kişilik masalara ayırmak yerine, seçimler gibi bölgelere ayırmak daha kolay oluyor. Bölgelere düğün temasına göre değişik adlar veriliyor. Londra, Paris diye ayıran da, kum, deniz yıldızı diye ayıran da var. Aynı bölgede yer alan kişiler istedikleriyle birlikte kendi seçtikleri masaya oturuyor. Böylece kimse halinden şikâyet etmiyor.
Monaco’da Club 29 partisi:
Selin Fadıllıoğlu’ndan gelen heyecanlı bir parti haberiyle bitirelim. Club 29 kışı Ulus’ta, yazı Kuruçeşme Les Ottomans’da geçiriyor. Şimdi bir de Monaco’ya kısa bir tatile gidiyor. Club 29, Monaco’nun en önemli gece kulübü Jimmy’z’de bir Türk gecesi düzenliyor. Ne zaman mı? 19 Eylül Cumartesi gecesi. Tam da bayrama denk geliyor. Hafta sonunu uzatarak güzel bir tatil programı olabilir.