Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şalabi, İstanbul’un en köklü antikacı ailelerinden biri. Ailenin temsilcilerinden Elizabeth Şalabi’nin Nişantaşı’ndaki Chalabi Art Gallery’sinde şimdi Suriyeli sanatçı Khaled Akil’in sergisi var. Sergi öncesi bir araya geldik ve bakın neler konuştuk?

NiŞANTAŞI’NDA SURiYELi BiR SANATÇI

Etel Baler sayesinde Elizabeth Şalabi ve Khaled Akil’le tanıştım. Elizabeth Şalabi, Kapalıçarşı’nın 150 yıllık esnafı Şalabi Ailesi’nin üyesi. Çocukluğundan beri antika ve sanatın içinde. Uzun yıllar Paris’te yaşamış.
Alif Art’ın ortaklarından. İki yıl önce Nişantaşı’nda Mim Kemal Öke Caddesi’nde, Delicatessen’in yanında kurduğu Chalabi Art Gallery ile artık çağdaş sanatçıları da destekliyor.
Aileden gelen iyi bir gözü ve tabii müthiş bir birikimi var. Etel Baler de Elizabeth Şalabi’yi anlata anlata bitiremiyor, “Elizabeth’den ne aldıysam inanamayacağım kadar çok değerlendi” diyor.
Khaled Akil, Elizabeth Şalabi’nin son keşfi. Suriyeli bir sanatçı. Suriye’nin tanınmış ressamlarından Youssef Akil’in oğlu. Ayrıca büyük dedesi Suriyeli yazar ve düşünür Abd Al Rahman Al Kawakibi.

Halep’ten İstanbul’a taşınmış
Khaled Akil, kısa bir süre önceye kadar Halep’te yaşıyormuş.
“Kanlı bir iç savaşın ortasında, bir sanatçı şehrini ve insanlarını korumaktan aciz kalıyor. İhtiyacı olan tüm insanlara yardım etmek için orada olmalıydık” diyor.
Eşiyle birlikte yaralılara nasıl ilaç taşıdıklarını anlatıyor.
Kendisi de eşi de sık sık ölüm tehlikesiyle burun buruna gelmiş. Eşi patlamaların ortasında kalmış, arabaları kurşunlanmış ve sonunda çok sevdikleri ülkelerinden ayrılmak zorunda kalmışlar.
Khaled Akil ve eşi şimdi İstanbul’da yaşıyor. “Türkiye, Suriye’nin 1960’lardaki- 1970’lerdeki haline benziyor” diyor Khaled Akil, İstanbul’daki ilk sergisi ‘Legend of Death’i (Ölüm Efsanesi) anlatmaya başlamadan hemen önce. Bir sessizlik oluyor. Sonra başlıyoruz, Khaled Akil’in işlerini konuşmaya.

Ortadoğu’nun hikayesini anlatıyor
Karşınızdakilerin fotoğraf olduğunu başta anlamıyorsunuz.
Daha çok resim gibi görünüyorlar. Fotoğraflarla oynanmış, üzerine kaligrafi eklenmiş. Arapça yazıların tercümesini de yapıyor Khaled Akil.
Mevlana’nın sözlerine de yer vermiş, hadislere de, kendi sözlerine de. Her eserin 5 edisyonu var.
Khaled Akil’den dinleyelim, “Çalışmalarına 2010’da başladığım ‘The Unmentioned’ serisinin 17 eserini Halep’te ve sonra Londra’da sergiledim. ‘The Unmentioned’ serisinin hikayesini, hayatımın hikayesi, Suriye’nin hikayesi ve hatta Ortadoğu’nun hikayesi olarak adlandırabilirim. Bugünlerde Suriye’de yaşanan tüm vahşet ve şiddet ne yazık ki endişelerimde haklı olduğumu gösterdi. ‘Legend of Death’ serisi de ‘The Unmentioned’ serisinin devamı.”
Khaled Akil’in işleri savaşı ve ölümü anlatıyor. İlginç ama verdiği his anlattıklarının aksine depresif değil. Elizabeth Şalabi Akil’in işlerini görür görmez etkilenmiş.
“Sadece görsellik değil, arkalarında bir hikayesi olması da önemli” diyor. Sergi 15 Mart’a kadar Chalabi Art Gallery’de görülebilir.