Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Antalya Televizyon Ödülleri sahiplerini buldu. Peki ama ödül töreni nasıl geçti?



Eğri oturup, doğru konuşalım. Ödüller konusunda başarısızız. Çoğu zaman adaylar ödülleri ciddiye almıyor, ödülü kazandığından emin olmadan törene katılmayacağını bildiriyor. Herkes katılmayınca törenler sönük geçiyor. Televizyonların en çok izlenilen ve konuşulan dizileri ödüllere aday olmadıktan sonra televizyon ödüllerinin ne anlamı kalıyor? Ödül kazananlar sahneye çıkınca kendilerini duyarlı bir mesaj vermek zorunda hissediyor. Eğlence dünyasının gecesinde olduğumuz anında unutuluyor. Biliyorum, daha çok yolumuz var. Bunu göz önüne alarak gecenin artılarını ve eksilerini sıralayalım.

Haberin Devamı

- Sadece aday olmak için başvuranların yarıştığını öğrenmiştik. Ancak yine de memleketin en çok izlenen TV dizilerinin TV Ödülleri’nde ödül almaması, hatta aday bile olmaması ve buna rağmen bazı adını bile duymadığımız dizilerin ödül alması kabul edilir gibi değil. Bu durumda ‘Kuzey Güney’siz, ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’siz, ‘Son’suz bir yarışma söz konusu. Bu da hem yapımcılara hem jüriye yakışmıyor.

- Adaylar arasında ödül dağılımına lafım yok. Her dizi öyle ya da böyle bir ödül aldı.

- Mardan Palace’ta yapılmasına rağmen mekan, ne yazık ki düğün salonunu andırıyordu. Gecenin sonuna doğru boş masalar ve çay kahve servisiyle görüntü daha da kötüydü.

- İlk defa aynı kategoride yarışan adaylar kazananı güleryüzle alkışladı. Tabii bu da önemli bir gelişme.

- Televizyon Ödülleri’nin eğlenceli bir şey olması gerekirken bizde nedense herkes kendini daha duyarlı gösterme, her konuya parmak basma peşindeydi. Gerekli gereksiz birçok konunun altı çizildi. Tamam, tiyatro yönetimi ya da dizilerin uzun yayın saatleri sektörü ilgilendiriyor. Ama diğer düşünceleri paylaşmanın gerçekten yeri ve zamanı mıydı?

- Her sahneye çıkan bir konuda ders vermek isteyince, kendini miting alanında zannedince tören de uzadıkça uzadı. Tempo düştükçe düştü. Davetliler bile kendilerini can havliyle salondan dışarı attı, TV karşısındakiler de mecburen zapladı. Tören daha kısa ve dinamik olmalıydı.

Haberin Devamı

- ‘Hayat Devam Ediyor’ dizisinin yönetmeni Yıldız Hülya Bilban bana adaşı Yıldız Tilbe’yi çağrıştırdı. Coşkulu, deli dolu ve dobraydı. Ah bir de “Pozantı’da tecavüze uğrayan çocukların 23 Nisan’ı kutlu olsun” demeseydi. İyi niyetli de olsa, hem acılara parmak basıp hem de kutlama yapmak aynı cümle içinde olmuyor işte.

- Meral Okay’ın ne kadar çok sevildiğini bir kez daha gördük. Okay’ı anarken bütün salonun gözleri dolu doluydu.

- En çok ödülü ‘Yalan Dünya’ aldı. Şaşırdık mı? Hayır.

- Gecenin sunucuları Melike Öcalan ve Caner Cindoruk, Sabah Şekeri kıvamındaydı. Böyle bir ödül törenine bu tarz yakışmadı. Bir de sunucuların dünyadan haberleri yok gibiydi. “Ödül vermek üzere sürpriz bir hanımefendi çağırıyorum” diyen Melike Öcalan’ın belli ki sahneye kimin geleceği hakkında hiçbir fikri yoktu.

- ‘En iyi dönem dizisi’ ödülünü alan ‘Muhteşem Yüzyıl’ın yıldızı Halit Ergenç dizisini ‘köy ekmeği’ne benzetti, anlaşılamadı. ‘Ölmek istemiyoruz’ mesajı da biraz abartılı oldu. Meryem Uzerli’nin ise bol ‘yani’li, bol aksanlı masum konuşması sempatikti. Bu arada yapımcı Timur Savcı’dan dizinin Kanada’da en iyi diziler arasında ilk 5’te yarıştığını öğrendik.

Haberin Devamı

-Jüri Onur Ödülü, Jüri Başkanı Faruk Bayhan’a verildi. Faruk Bayhan’ın TV sektöründe ne kadar önemli bir isim olduğu tartışılmaz ama Jüri Onur Ödülü’nü aynı yarışmanın jüri başkanına vermek etik mi? İşte bu tartışılır.


ÖDÜLLERDEN GERiYE KALANLAR




23 Nisan

Günün anlam ve önemine uygun, çocuklara özel bir program yapmak isteyenler bugün İstanbul Modern’deki Çocuk Şenliği’ne gitmeli. Çocuk Şenliği’nin konu başlığı ‘Doğal Hayatın Sanatçıları’. 4-12 yaş grubu çocuklara yönelik etkinlikler hafta içi her gün 10.00-16.00 saatlerinde yapılacak, hafta sonu ise 10.00-15.00 saatlerinde. Katılım ücretsiz. Hatırlatalım, şenlik 29 Nisan’a kadar devam edecek.