Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Bizim ülkemizde oyunculukla özel hayatı ayıramıyorlar. Kurtlar Vadisi’nde Çakır öldürülünce mevlit yapanlar olmuş. Kötü karakterlere yolda küfür ediyorlar, reklamcılar iş vermiyor, ürünü kötü etkiler diye. Çok geri kafalı bir milletiz. Bizim kendi etrafımızdakiler bile örümcek beyinli. Hâlâ oyunculara oyunculukta kuralların var mı diye soruluyor. O da öpüşmem, sevişmem diyor. Oyunculukla namus davasını karıştırmak çok saçma. 2009 yılında hâlâ bunların konuşulması komik.”
Hande Ataizi söyledi bunları röportajın sayfaya sığmayan bölümünde. Sonra ekledi, “‘Mum Kokulu Kadınlar’la Altın Portakal aldığımda soyundu, ödül aldı dediklerinde acaba öyle mi diye şüpheye düştüğüm bir dönem oldu.” Daha sonra da, “Halle Berry Oscar aldığında da soyundu, Oscar aldı dediler. İşte o zaman tamam ben de doğru yoldayım dedim.”
Bizde oyunculuk zor işte. Bakınız Münevver Karabulut cinayetini anlatacak filmde Cem Garipoğlu’nu canlandıracak oyuncu da bulunamıyor. Oyuncular kötü tepkilerden çekiniyor. İyi oyuncu olmak hep ikinci planda.

Özgü Namal’dan Güllü olur mu?

Aynı günlerde yine bir oyuncuya, Özgü Namal’a saldırılıyor. ‘Hanımın Çiftliği’nin yeni versiyonu ile ilgili herkes bir şeyler söylüyor.
Önce dizinin ilk versiyonunda Güllü’yü canlandıran, ama yıllardır ortalarda olmayan İlknur Bozkurt konuştu: “Özgü Namal 31 yaşında, bu role 17 yaşında bir genç kız yakışırdı.” Daha sonra “Özgü Namal’ın boyu kısa, çok zayıf” diyenler çıktı. En son olarak da Fikret Hakan, Mehmet Aslantuğ’a övgüler yağdırırken Özgü Namal’a “Fazla cici, Güllü daha dişi bir karakter olmalı” dedi.
Herkes Özgü’yle ilgili bir şeyler söyledi. Ama dikkatinizi çekerim, bunların hiçbiri Özgü’nün oyunculuğuyla ilgili değil. Tamamen konuyla ilgisiz, sırf laf etmiş olmak için edilmiş laflar. Dizinin başarısı ortadayken neden Özgü gibi iyi bir oyuncuya böyle saldırıyorlar? Neden sadece fiziksel özellikleri hakkında konuşuyorlar? Kimse oyunculuğuna söyleyecek bir şey bulamadığı için olabilir mi acaba?

Haberin Devamı

Ayşe’nin sürprizi: Public
Bu yılın en popüler mekânlarından biriydi Happily Ever After. Bebek’te dört masalı bir yerken yan dükkanı da alıp büyüdü. En cool görme ve görünme yerlerinden biri oldu. Hiç şüphesiz sahibi Ayşe Kucuroğlu’nun bu gelişmelerde etkisi çok. Ayşe, İstanbul’un en stil sahibi kadınlarından. Saç kesimiyle bile şehirde bir trend başlattı.
Şimdi Ayşe’nin bir sürprizi var, Tünel’de yeni bir yer açmaya hazırlanıyor. Yer Bilsar binasının yanı. Bilsar’ın sahibi Selman Bilal’in iş yerinde de evinde de imzası olan ve hatta Bilal ailesinin Asos’taki evi ile Ağa Han ödülünü kazanan mimar Han Tümertekin’in eli buraya da değmiş.
Mekanın adı Public olacak. Burada müzikler Engin Yelkenci’ye emanet.
Ne zaman mı açılacak? Kasım’a yetişmesi planlanıyor.
Bir müjde daha, Public yazın da karşımıza çıkabilir. Şimdilik Çeşme’de yer bakılıyor. Bakarsınız 2010 yazının en havalı plajı Public Beach olur! Heyecanla bekliyoruz.