Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Grammy’lerden beri Hüseyin Çağlayan’ı konuşuyoruz. Lady Gaga’yı kuluçkaya yatıran Hüseyin Çağlayan son eserleriyle 24 Şubat’ta Galerist’te


Lady Gaga, Grammy’de onun yaptığı yumurtanın içinden çıktı, sonra da onun tasarımı siyah deri elbiseyi giydi.
Gerçi Hüseyin Çağlayan’ın işlerini takip edenler bilir. Bennu Gerede’yi ‘Place to Passage’ adlı videoda yumurta kapsülde yedi yıl önce görüntülemişti. Hüseyin Çağlayan’ın İstanbul Modern’deki sergisinde de bu videoyu bir kez daha izlemiştik.
Çok yakında Hüseyin Çağlayan’ın son sergisi Galerist’te. Tarihi not edin, 24 Şubat. Malum Galerist’in artık çok adresi var. Bu sergi Mısır Apartmanı’nda. Adı ‘Proximity Sensors’ (Yakınlık Sensörleri).

Haberin Devamı

‘Üzgünüm Leyla’ geliyor
Geçen yaz Londra’da Lisson Galeri’de sergilenen ve Sertab Erener’in görüntüsü ve sesiyle canlandırdığı ‘Üzgünüm Leyla’ enstalasyonu da böylece ilk kez İstanbul’a geliyor.
Tabii ilk defa sergilenecek eserleri de var. ‘Arzunun Yakınlığı’ adlı yeni eserinde İstanbul’un kültürel ve tarihsel yerini inceliyor. ‘Değişimin Yakınlığı’ adlı yeni enstalasyonda ise geçen yüzyılın ikonik saç ve makyaj stillerini araştırıyor. Video, heykel, robot teknolojisi kullanmış. Sergi 26 Mart’a kadar devam edecek.
Hüseyin Çağlayan’la ilgili başka gelişmeler de var. Çağlayan, moda tasarımında da sanatını konuşturmaya devam ediyor. Londra’daki Selfridges’de ‘Puma by Hussein Chalayan’ koleksiyonu da bu ay boyunca özel bir enstalasyonla sergileniyor. Ayrıca Paris Moda Haftası’ndaki defilesi de 1 Mart’ta. Bakalım Lady Gaga defileyi de izleyecek mi?

Gündem savrulması
Sürekli birileri gözaltına alınıyor. Artık hiçbir şey bizi şaşırtmıyor. Korku giderek büyüyor.
Tecavüze yeltenenler serbest, gazeteciler ise tutuklu yargılanıyor. Soner Yalçın ve Odatv’ye olanları üzüntüyle takip ediyoruz.
Taksim’in göbeğinde, telefonda konuşarak yürüyen bir kadın, polis kimlik sorduğunda “Bir dakika” dediği için karakola götürülüyor, çırılçıplak aranıyor. Ortada elle tutulur bir gerekçe de yok.

Haberin Devamı

Nesli tükenen adamlar
Aklımız bu konularda. Ama bir yandan da ‘adam gibi adam’lar var gündemde.
Defne Joy Foster’ın eşi İlker Yasin Solmaz bunun en iyi örneği. Sustu, sustu, sonunda son noktayı koydu, “Önemli olan karımın bekar bir erkeğin evinde olması değil, ölü bulunmasıdır!”

Alemlere akıyor’un ‘su testisi’nden farkı yok!
İlker Yasin Solmaz bu kadar düzgün davranırken hakkında çıkan “Beyoğlu’nda barlara aktı” haberleri gerçekten inanılır gibi değil. Herkesin acıyla baş etme yolu farklı. İsteyen eve kapanır acısını yaşar, isteyen kendini dışarı atar. Bu durumda “Alemlere akıyor” diyenlerin “Su testisi su yolunda kırılır” diyenlerden bir farkı yok.

Cem Özer, ne dese olmuyor
Diğer bir ‘adam gibi adam’ da Cem Özer. Eski karısı hakkında abuk sabuk konuşmayarak, güzel şeyler söyleyerek örnek oldu. Şimdi herkes açıklamalarını imaj kaygısıyla ya da suçluluktan yapılmış ve samimiyetsiz buluyor. Oysa kötü konuşsa, bu sefer de “Çocuğunun annesi hakkında nasıl öyle konuşur?” denilecekti. Yani, kurtuluşu yok, iyi de konuşsa, kötü de konuşsa yine taşlanacak. Bu nasıl bir mantıktır, aklım almıyor. Niye her şeyin altında bir art niyet arıyoruz? Ne mutlu, bazen böyle iyi şeyler de olabiliyor.

Tasarımla ilgilenenlere
İstanbul Tasarım Bienali’nin ön etkinlikleri son hızla devam ediyor. 25 Şubat’ta İstanbul Modern’de “Neden tasarım?” konulu bir seminer var. Katılımcıları duyunca neden kaçırmamanız gerektiğini daha iyi anlayacaksınız. Kimler mi? Vitra Tasarım Vakfı Başkanı Alexander von Vegesack, Ikea tasarımcısı Sigga Heimis, Architecture + Design stüdyosunun kurucusu iç mimar Sevil Peach ve Hermes’in eski tasarım direktörü Gabriele Pezzini. Unutmadan, seminere katılım ücretsiz.