Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Recep İvedik filmini beğenirsiniz beğenmezsiniz. Bu bir zevk meselesi. Diyecek bir şey yok. Recep İvedik’e burun kıvırıp da sonra televizyonda denk gelip kahkahalar atan tanıdıklar da var. Recep İvedik komik ve sinir bozucu bir tip. Benzerlerini de sık sık görebiliyoruz sokaklarda. Bunları izleyince, gördükçe biz de öyle mi olacağız? Tabii ki hayır. Gülüp geçeceğiz.

Şimdiki çocuklar çok ileri
Peki ama çocuklar? Onlar nasıl olsa etkilenir diye önce 13 yaş sınırı getirildi. Bu kararları alanlar şimdiki çocukların nasıl olduğunun hiç farkında değiller herhalde diye düşündüm. Yeni nesil çok zeki, bizden çok daha ileride. Unutmayalım, onlar internet ve cep telefonuyla doğdu.
Daha 3-4 yaşında bilgisayar kullanabiliyorlar. Bana komplike gelen iPhone’un bütün numaralarına hakimler. İster fotoğrafları çeviriyorlar, ister film izliyorlar anne-babalarının iPhone’larında. Kabul edelim, teknolojiye bizden çok daha yakınlar. İnternetten korsan film indirmeyi de, yasak olmasına rağmen youtube’a girmeyi de daha çok küçük yaşlardan itibaren biliyorlar.
Bu çocuklara yasak masak sökmez. Sinemada Recep İvedik izleyemeyen evde bir yolunu bulur izler diye düşünürken yine bir tek bizim memlekette olacak bir şey oldu. Filmin 13 yaş sınırlamasının sonradan 7 yaş olduğunu öğredik. Karar merciilerini gerçekten merak ediyorum. Neye göre önce 13 yaş, sonra 7 yaş sınırlaması?
Recep İvedik 2, cuma günü vizyona giriyor. Kıyamet kopartmaya, uzun uzun tartışmaya, kötü örnek oluyor demeye hiç gerek yok. Haberleri izleyince de kötü örnekler görmek mümkün. Etrafımızda zaten her yerde kötü örnek var. Bu bir film. Komik. İzleyin. Gülün. Gerisini boşverin.



TÜİK bile hata yapıyor
Biz alışığız son dakika yapılan değişikliklere. Karar mercileri son anda fikir değiştirebiliyor. Büyük kurumlar hata üstüne hata yapıyor. Baksanıza TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) bile dün bizi nasıl şaşırttı. İlk açıklama sanayi üretiminde yüzde 11.9 küçülme ve tekstil üretiminde yüzde 40 büyüme olduğu ile ilgiliydi.
Bu dönemde Türkiye’de tekstilde yüzde 40 büyüme olmayacağını bir ilkokul öğrencisi bile bilir. Ama nasıl olduysa, ‘muhtemelen bilgisayar yüzünden’ tüm Türkiye’ye bu açıklama kontrol bile edilmeden gönderiliyor.
Ancak üç saat sonra bir hata olduğu fark ediliyor. Doğru verilere gelince... Sanayide yüzde 17.6 küçülme ve tekstilde yüzde 23.7 düşüş... Şaşırtıcı değil ama üzücü.


Girişimci gençlere destek!
Pırlanta olayından sonra cumhurbaşkanı ve başbakan dahil bütün bakan çocuklarının ticaret hayatları ortaya döküldü. Listeye bakınca görüyorsunuz, boynuz kulağı geçmiş. Çocuklar babalardan daha zengin. Babalar sıfırdan bir şeyler yaptık diye övünüyor, çocuklar nasıl oluyor da bu kadar ileriden başlıyor, anlamak mümkün değil. Kimin kime hangi parayla ortak olduğu belli değil.
Yalnız çocuklar değil, gelinler, damatlar ve tabii eşler de iş kurma ya da iyi işlere ortak olma peşinde.
Evet, her iktidarda benzer bir şeyler yaşıyoruz. Ama giderek daha da artmıyor mu? Eskiden yüzde 10’cular vardı. Şimdi kamuoyundan gizli ortak olunuyor. İşadamı da çıkıp “Dostumun çocuklarına ticarette yardım ediyorum, niye etmeyeyim ki?” diyor. E, biz de soralım o zaman niye ediyorsunuz?
Bizde girişimci gençlere sonsuz bir destek var, umalım değerini bilsinler de ileride faydalı bir şeyler yapsınlar.



Sadece 4 gün kaldı!
Kalplerden, kırmızı güllerden kurtulmaya sadece 4 gün kaldı. Herkes birbirine soruyor, “Sevgililer Günü’nde ne yapacaksınız?” diye. “Bir planımız yok, evdeyiz” deyince bazıları “Olur mu canım?” diye karşı çıkıyor, “İşte evlilik romantizmi öldürüyor” türü yorumlar başlıyor. Bazıları da “Biz de evdeyiz herhalde” diyor. Böylece onaylanmış olmanın mutluluğuyla rahat bir nefes alıyorsunuz.
Sevgililer Günü’nü kutlamamanın tek kötü yanı hediye gelmeyecek olması. Yılbaşı hediyelerini de kriz nedeniyle kaldırmıştık, şimdi de yok.
14 Şubat’ın cumartesiye denk geldiğini daha yeni öğrenmiş biri olarak üzgünüm. Cumartesi zaten her yer tıklım tıklım oluyor. Bir de Sevgililer Günü hengamesi olunca evden dışarı adım atmamak gerekiyor.