Yıllar önce Bülent Ersoy’u bağrına basanlar şimdi Rüzgar Erkoçlar’a neden bu kadar tahammülsüz?
Rüzgar Erkoçlar’ın hikayesini hepimiz okuduk. Ayşe Arman her gazetecinin yapmak isteyeceği röportajı yaptı, çarşaf çarşaf fotoğraflar kullandı, arkasından da ekledi; “Rüzgar’ın tek dileği, rahat bırakılmak.” Keşke bu kadar kolay olsaydı her şey.
En başından belli, Ayşe Arman röportajından sonra gerisi çorap söküğü gibi gelecek. Herkes hikayenin devamını merakla takip edecek. Rüzgar’ın aşk hayatı hiç istemese de didiklenecek. Böyle bir kararı vermenin ve hayata geçirmenin ne kadar zor olduğu ne yazık ki bir çırpıda unutulacak. Gerçi bu röportaj olmasaydı da Rüzgar rahat bırakılmazdı, konuşana kadar peşinde dolaşılırdı. Konuşsa da konuşmasa da hakkında haberler çıkardı.
Bunlar yetmiyormuş gibi bir de şimdi Rüzgar’ı tehdit edenler çıktı. Hatta sevgilisiyle birlikte evinden, şehirden uzaklaşmak zorunda kaldığı söyleniyor. Sosyal medyada kendisine ait olmayan hesaplar kuruldu. Bir de bunlarla mücadele edecek.
Yıllar önce Bülent Ersoy’un kararına saygı duymuş ve onu kendi istediği haliyle bağrına basmış ülkem şimdi Rüzgar Erkoçlar’ın kararına saygı duymuyor. Sırf bu kararı veren kişi kadın olarak doğduğu için mi? Yoksa giderek daha tahammülsüz olduğumuz için mi? Ne dersiniz?
25. YILA YAKIŞAN KUTLAMA
Bas gitarda Sedat Ergin, yeteneğini konuşturuyor. Karşısında liseden arkadaşı, Silk& Cashmere’in kurucusu Ayşen Zamanpur dansediyor. Tanıyanlar bilir, Sedat Ergin’in ne kadar iyi bir müzisyen, Ayşen Zamapur’un da ne kadar iyi bir dansçı olduğunu. Azzz sonra Mehmet Yılmaz alıyor mikrofonu, ‘Batsın Bu Dünya’yı söylüyor, herkes bir ağızdan eşlik ediyor ona. Mehmet Yılmaz’ın sahnesi şaşırtıcı derecede iyi. Şöyle söyleyeyim; ‘O Ses Türkiye’ye katılsa finale kalır. Ardından İlhan Demiriz çıkıyor sahneye, İlhan da şaşırtıyor. Meğer ne cevherler varmış aramızda.
Tempo’nun 25. yılını kutlamak üzere Park Şamdan’dayız. Sahnede Yol Project var. Solisti “Hiç böyle bir gece olmasını beklemiyorduk, biz çalıp gideceğiz zannediyorduk. Ama bu haksızlık, biz yazı yazamıyoruz, siz sahnede çok iyisiniz” diyor. Gülüyoruz. Son zamanlarda süperstar Ajda Pekkan bile köşe yazarlığına soyunmuşken bu yoruma gülmekten başka yapacak bir şey yok.
Örnek çift: Nermin Bezmen-Tolga Savacı
Partinin en mutlu çifti Nermin Bezmen-Tolga Savacı. Onlara müzik bahane, romantik romantik dansediyorlar ve birbirlerine çok yakışıyorlar. Herkes imrenerek izliyor onları, demek ki geç gelen mutluluklar da olabiliyor diye konuşuluyor.
Bir başka en çok konuşulan da Tempo’nun mart kapağı oluyor. Nurgül Yeşilçay’ın cesur pozu, daha çok ses getirir. Tempo, şimdi takip ettiğiniz birçok tanınmış gazetecinin yetiştiği okullardan biri. Ezeli rakip Aktüel’de yetişmiş olmama rağmen bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Türk basınında bir yerli derginin 25 yıl ayakta kalabilmesi önemli bir şey. Bu vesileyle Ayşegül Savur ve ekibini kutluyorum. Nice senelere Tempo!
KADINA ŞİDDETE HAYIR
Kadına şiddete karşı kampanyalar hızla devam ediyor. 14 Şubat’ta farklı ülkelerde dans ederek yapılan protestoya şimdi eğlence mekânları da katılıyor. Asmalımescit’teki Good Mood-Pera her ayın son çarşambası ‘Girls Night Out’ geceleri düzenliyor. Bu akşamki partiyle ‘Kadına yönelik şiddete dur’ kampanyasına destek veriyorlar. Nasıl mı? Ressam Şeyda Cesur’un boyayacağı “Şiddete hayır!” sloganlı tişörtler satışa sunulacak. Tişörtlerin tüm kârı ve gecenin gelirinin bir kısmı Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’na bağışlanacak.