Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İstanbul Bienali şerefine bu hafta sergiler ve açılışlarla geçiyor. Bugün başlayacak olan bienal 20 Ekim’e kadar devam ediyor. Mutlaka görülmeli

Bu hafta bir sanat maratonu halinde geçiyor. Pazartesi günü Sakıp Sabancı Müzesi’nde Anish Kapoor’un sergi açılışıyla başladı. Hatta açılışta hızımızı alamayıp kendimizi Anish Kapoor’un peşinde Arabesque’te bulduk. Böylece Türkiye’ye gelen her ünlü gibi Anish Kapoour’un da dansözlerle karşılıklı göbek attığı bir fotoğrafı oldu.
Ertesi gece Nişantaşı Sofa Otel’de, Contemporary Istanbul’un bienal şerefine düzenlediği serginin açılışı vardı. Öner Kocabeyoğlu’nun koleksiyonunun bir bölümü sergilendi. Ardan Özmenoğlu’ndan Seçkin Pirim’e sevdiğimiz sanatçıların işlerini bir kez daha görebildik.

İyi şeyler de oluyor
Sergiler farklıydı ama davetli kalabalığı aynıydı. Aynı gece Salt’taki açılış, yaşananlar yüzünden iptal edildi. Çarşamba gecesi Art Newspaper’ın Mama Shelter’daki partisi iptal edildi. Sanat eserleri kadar konuşulan bir diğer konu da; böyle durumlarda hayat durmalı, her şey iptal edilmeli mi, yoksa inadına devam mı etmeliydi. Doğrusu kimsede hal kalmamıştı ama yine de kabul etmek lazım, böyle anlarda sanatçılarla bir araya gelmek, sevdiğiniz yüzleri görmek insana iyi geliyor, biraz da olsa moral veriyor, iyi şeyler de oluyor diye sevindiriyor.
Perşembe gününeyse Karaköy’de başladı. Malum İstanbul Bienali’nin ön izlenimi vardı. Karaköy Lokantası’ndaki yemek uzadı, Antrepo No:3’e geç de olsa geçildi. Bienal aslında bugün başlıyor. İlk defa ücretsiz, davetsiz. Bu yıl basın toplantısı bile yapılmadı. Herkes kendi haline bırakıldı. Antrepo No:3’te içeri girişte eski tuğlalar ve tuğlaları ayakta tutan bir Kafka romanıyla karşılanıyorsunuz.
Video art konusunda her ne kadar temkinli olsak da çoğu zaman başını sonunu görmeden, bir bakıp çıksak da, bienalde ezber bozan bir video var. Halil Altındere’nin işi önce Sulukuleli Tahribadi İsyan’ın müziğiyle yakalıyor sonra sözler, görüntü ve mesajlar geliyor. Sulukule’deki kentsel dönüşümü anlatıyor. “Kentsel dönüşüm aslında kentin çöküşü” diyor. “Şimdi yine neler olacak?” nakaratı beyninize işleniyor. Uzun bir süre odadan çıkamıyorsunuz, çıktıktan sonra da kendinizi hâlâ mırıldanır buluyorsunuz. Malum bu yıl bienalin teması siyasi bir forum olarak kamusal alan. Başlık da ‘Anne ben barbar mıyım?’ Halil Altındere’nin çalışması bienali en iyi şekilde özetliyor. İki videodan daha etkileniyorum.
Konu kamusal alan olsa da ne yazık ki bienali bu yıl sokaklarda göremeyeceğiz. Bu yılki mekanlar Antrepo No:3, Galata Rum İlköğretim Okulu, Arter, Salt, Unkapanı İmç’de 5533. Bir an önce gezmekte fayda var. Hepsini aynı güne sıkıştırmaya kalkmayın. Birkaç günde rahat rahat gezin.
20 Ekim’e kadar devam ediyor.