Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

‘Pozitif Negatif Yaklaşımlar’ sergisi dün açıldı. Toplumu AIDS hakkında bilinçlendirmek için çekilen 65 fotoğrafın 64’ü Mehmet Turgut’a ait. Sadece Sezen Aksu fotoğrafını kendi ekibinden Yaşar Gaga’ya çektirdi. Herkes bir yana, Sezen Aksu bir yana diyenlerden olabilirsiniz, ama bir sosyal sorumluluk projesinde Sezen Aksu kadar duyarlı bir ismin neden böyle yaptığını anlayamadım.
Tamam, yılların starlarında herkese güvenememe, sadece kendi arkadaşlarıyla çalışma isteği oluyor. Yaş ilerledikçe daha tutucu oluyorlar. Çok iddialı oldukları için bir de iyi fotoğraf verememe korkusu

Sezen Aksu’nun ayıbı
başlıyor. O yüzden fotoğrafın da bir sanat olduğunu unutup sadece en yakınlarındaki, en güvendikleri kişilerin onları iyi gösterebileceğini sanıyorlar.
Ajda Pekkan’la bir çekim sırasında benzer bir durum yaşamıştım. Biz fotoğrafları Zeynel Abidin Ağgül çeksin istedik. Zeynel çok iyidir, herkesi güzelleştirebilir. Ajda Pekkan ise fotoğrafları sağ kolu Ayşe Ersayın çeksin istedi, ama o zaman Ayşe Hanım’ın fotoğraf makinası bile yoktu. Bizden kiralamamızı istediler.
Sonunda Zeynel’den rica ettik, onun şirketinden fotoğraf makinası ödünç aldık ve Zeynel’in ekibinden fotoğrafçı Cengiz Dikbaş’ın çekime gelmesi ve en azından doğru ışığı kurması için çok dil döktük. Çünkü daha önce fotoğrafçılıktan hiç anlamayan, ışığı kullanamayan, hatta dijital makinayla flu çeken ya da yanlışlıkla arka fonu netleyip öndeki kişiyi flu çeken star yakınlarıyla farklı farklı tecrübelerim oldu.
Mehmet Turgut’u Deniz Akkaya sayesinde tanıdım
O zaman da aynı şeyi hissetmiştim. Bu kadar büyük bir yıldız olsam son zamanların en iyi fotoğrafçılarıyla çalışırdım diye düşünmüştüm. İşte o yüzden Deniz Akkaya iki yıl önce Mehmet Turgut’un adını daha hiç duymadığımızda “Kapak fotoğraflarımı Mehmet diye bir arkadaşım var, o çeksin” dediğinde hiç tereddüt etmedim. Çünkü Deniz Akkaya kadar müthiş fotoğraf veren bir kadın asla çok iyi olmayan biriyle çalışmak istemez. Yanılmadım, fotoğraflar şahane çıktı. İşte Mehmet Turgut’u böylece Deniz Akkaya sayesinde tanıdım.
Mehmet Turgut gerçek bir sanatçıdır. Fotoğrafçı bir ailenin 3. kuşağıdır. Elinde makinayla büyümüştür. Gözü çok iyidir. Işığı nasıl kullandığına inanamazsınız. Hiç ışık kurmadan gün ışığıyla da harikalar yaratır, en iyi açıyı yakalamak için hiç toz toprağa aldırmadan yerlerde sürünür. Aynı zamanda bir photoshop ustasıdır, photoshopla yapamayacağı hiçbir şey yoktur.
İşte bu genç kuşağın en yetenekli fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’a Deniz Seki’den Yıldız Kenter’e, Teoman’dan Billur Kalkavan’a tam 64 ünlü isim poz verdi. Bu fotoğraflardan oluşan AIDS ajandasının geliri Pozitif Yaşam Derneği’ne bağışlanacak. 65. kişi Sezen Aksu ise Mehmet Turgut’un fotoğraflarını görünce eminim çok pişman olacak.


Massimo kendini Brad Pitt mi sanıyor?
Burcu Esmersoy’la olan ilişkisiyle hayatımıza girdi. Daha önce ne Ferrari’de çalışması ne Türkiye’yi seven bir İtalyan olması ilginçti bizim için. Burcu Esmersoy kadar çok beğenilen güzel ve ünlü bir kadının kalbini çalması nedeniyle tanıdık Massimo’yu. Sonradan öğrendik Ferrari’den ayrılıp Türkiye’ye yerleştiğini.
Derken bir anda ayrılmaya karar verdiler. Kim daha çok istedi bu ayrılığı, bilmiyoruz. Zaten önemi de yok. Şimdi bir bakıyoruz Massimo yine konuşmuş. Burcu Esmersoy’un çok kaprisli olduğunu anlatmak için ‘Burcu kendini Angelina sanıyor’ demiş. Şimdi sormazlar mı Massimo’ya sen kendini Brad Pitt mi sanıyorsun da çıkıp konuşuyorsun diye.
Biten bitmiş, yeni ilişkiler başlamış. Bu saatten sonra eski eşe çamur atmak niye? Özellikle de kadın ünlü, erkek ünlü değilken, böyle gündeme gelme çabası olmamış.


Bankalar gitti, restoranlar bize kaldı
Uluslararası fonlara hisse satarak hem şirketlerini güçlendirmek hem de kişisel zenginliklerini artırmak modasına son anda yeme içme sektörü de katıldı. İstanbul Doors, bu girişimi olumlu sonlandıran tek grup. Finansal kriz diğer girişimleri önledi.
Daha önce The House Cafe de yabancı bir fona satılmak üzereydi. Ancak sürekli artan şube sayısı nedeniyle şirketin değeri de sürekli arttı. Bu yüzden de bir rakamda anlaşılamadı. Sonra da kriz patladı.
Tike de direkten döndü. Finansbank’ı alarak Türk piyasasına giren NBG’nin (National Bank of Greece) Tike’den hisse alması son anda krize takıldı. Her iki tarafın da şirketin 8,5 milyon dolarlık değerinde anlaştığı, imza atılma aşamasına gelindiğinde Yunanlılar’ın çark ettiği konuşuluyor. Home Store’un da yabancılara hisse satması tarafların fiyat konusunda anlaşamaması sonucu gerçekleşemedi. Bundan önceki kriz bankalarımızın yabancılara satılmasıyla sonuç-lanmıştı. Yeni kriz ise restoranlarımızı bize bıraktı.