Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çocukluğunuza dönmek, gerçeklerle yüzleşmek ve aşk hayalleri kurmak için olabilecek en samimi film ‘Aşk Tesadüfleri Sever’i izleyin...

Sinemadan yüzük atıp çıkan olmuş
Bir şey çok övüldüğü zaman beklenti artar, çoğu zaman da beğenilmez. Bende hep böyle olur. O yüzden de herkes ‘Aşk Tesadüfleri Sever’e bayıldığında korktum. Eyvah, ‘Issız Adam’ı sevmediğim gibi bu filmi de sevmeyeceğim herhalde dedim. Sonra da “Aşk filmi... Güzel kadın, güzel adam... Ne kadar kötü olabilir ki” dedim ve gittim. Bu arada filmde hüngür hüngür ağlayanlar olduğunu da biliyordum.
‘Aşk Tesadüfleri Sever’ bende ‘Eyyvah Eyvah 2’ etkisi yarattı. Aman yanlış anlaşılmasın, filmlerin arasında en ufak bir benzerlik yok. Sadece verdiği histen bahsediyorum. Sonunda, herkesin beğendiği, kimsenin acımasız laflar etmediği sıcak bir Türk filmi daha oldu. ‘Aşk Tesadüfleri Sever’, herkesi etkileyecek, çocukluğuna götürecek, gerçeklerle yüzleştirecek, aşk hayalleri kurduracak son derece samimi bir film. Çekimler de müzikler de harika.
Saba Tümer’de yönetmen Ömer Faruk Sorak ve Belçim Bilgin’i izlerken bir kez daha gördüm, onlar gerçekten samimi. O yüzden artık “Bu tesadüfler reklam mı?” diye boşuna nefes tüketmeye gerek yok.
Saba Tümer’e gelen e-maillerden birinde seyirci sinemada bir kadının nişan yüzüğünü fırlatıp ağlaya ağlaya salondan çıktığını yazmış.
İşte böyle, gerçeklerle yüzleştiren, içinde bulunmaktan artık hoşlanmadığınız sistemi değiştirme cesareti veren bir film. Hiç düşünmeyin, hiç üşenmeyin, mutlaka ama mutlaka sinemada izleyin.

Doğu Timor’a hazırlık
Bir telefon geldi. “Doğu Timor’a gitmek ister misin?” Daha haritada yerini bile bilmeden ucunda UNICEF’i duyunca “Tabii, isterim” diye atladım. Tabii, bu sırada daha aşılardan ve kaç saat uçulacağından haberdar değildim.
Hemen google’ladım. Doğu Timor, dünyanın en fakir ülkelerinden biri. Endonezya’yla komşu. Neredeyse Avustralya’nın dibinde. Yani dünyanın öbür ucunda. 20 saate yakın gidiş, 20 saat dönüş için uçulacak. Arada aktarmadaki beklemeyi saymıyorum. Sonuçta sadece 3-4 gün kalabileceğim. Olsun, yine de değer. Yol her gözümde büyüdüğünde “Bu önemli bir tecrübe, değer” diye kendi kendimi telkin ediyorum.

Haberin Devamı

‘Her an vazgeçebilirim’
Derken olunması gereken aşılar listesi geliyor. İşte o noktada her an vazgeçebilirim. Kan verirken ciddi ciddi bayılan biri olarak bazı aşılardan önce tahlil de yapılacak olması beni ürkütüyor. Ama vazgeçirmiyor.
Dün sabah uzman bir dahiliyeciyle konuşarak geçiyor, sonra hepatit A ve B tahlilleri yapılıyor. Daha sonra da Karaköy’e Sahil Sağlık Denetleme Merkezi’ne gidiliyor. Hava güneşli, pırıl pırıl. “Dünyanın en güzel manzaralı aşı olunan yeri herhalde burası” diyorum.
Karaköy Limanı’nda denize sıfır 2. derece tarihi eser minik ve sevimli bir bina. Bazı aşılar sadece buralarda yapılıyor. Ben de tifo aşısı olacağım.

Tifo mu, sarı humma mı?
Tam doktor aşıyı hazırlarken “Tifo aşısı şart mı?” diyecek oluyorum, artık içime mi doğuyor ne? “A, doğru siz tifo olacaksınız, ben sarı humma hazırladım” diyor. Böyle olduğuna bakmayın doktoru çok seviyorum. Gıkımı çıkarmadan güle oynaya aşıyı oluyorum. Uzun uzun tehlikelerden bahsediyor, hangi ilaçlar gerekiyor, nasıl önlemler almalı bir bir anlatıyor. Arada basın dedikodusu da yapıyoruz, Mehmet Ali Birand’dan Fehmi Koru’ya kimlerin aşıya geldiğini de konuşuyoruz. Aşıdan sonra sıtma haplarını veriyor doktor. Yan etkilerini sayınca, “Acaba almasam mı” hissi yaratıyor ama geçer herhalde.
Doğu Timor’da göz ve diş sağlığı üzerine uzman doktor yok. Başkent Dili’nin en iyi otelinin internet sitesinde “Artık otelimizde internet var” yazıyor. Bir “Yaşasın” demedikleri kalmış.
Şimdi hazırlıklar devam ediyor, hepatit aşıları beni bekliyor. Doğu Timor’a gün sayıyorum. Devamı çok yakında...

Haberin Devamı

Sevgililer Günü hafta sonu kutlanır mı?
Bazı konularda hassasız, gerekli gereksiz, sakız gibi çekiştirmeye bayılıyoruz. Şimdi de Sevgililer Günü’nün Mevlit Kandili’ne denk gelmesine takılmış durumdayız. “Neden mekanlar ve oteller Sevgililer Günü kutlamalarını hafta sonuna çekti?” diye tartışılıyor. “14 Şubat’ta isteyen Sevgililer Günü’nü kutlasın, isteyen Mevlit Kandili’ni” deniyor. Ortada bu kadar büyütülecek bir şey var mı?
14 Şubat pazartesiye denk geliyor. Sadece biz değil bütün dünya hafta sonu kutluyor. Hatta şimdiden yurt dışına tatile gidenlerden cumartesi gecesi hiçbir restoranda yer bulamayan bile oldu. Acaba Sevgililer Günü’nü kutlamak isteyenler kandile denk geldiği için mi, yoksa pazartesiye denk geldiği için mi cumartesiyi tercih ediyor?