Yelken yarışı ‘Les Voiles de Saint-Tropez’ vesilesiyle St. Tropez’den bildiriyorum. Bakın, Güney Fransa’da şimdi neler yaşanıyor?
St. Tropez, her yıl, sezonu gelenekselleşen yelken yarışı ‘Les Voiles de Saint-Tropez’le kapatıyor. Hatta ünlü markaların pop-up shopları bile sezonu kapatmak için bu yarışın bitmesini bekliyor. Çünkü yılın en kalabalık haftalarından biri yaşanıyor. Otellerde ve restoranlarda yer bulmak, çok önceden ayarlamadıysanız, neredeyse imkansız.
‘Les Voiles de Saint-Tropez’ dünyanın en önemli yelken yarışlarından biri değil aslında ama en lükslerinden olduğunu söyleyebiliriz. Bir bakıyorsunuz, müthiş bir yelkenlinin yanına bir motor yat yanaşmış. Yarışçılar gündüz yelkenlide yarışıyor ama sonra daha konforlu olan motor yatta dinleniyor. ‘Les Voiles de Saint-Tropez’ konum farkıyla en önemli isimleri ve tekneleri bir araya getiriyor. St. Tropez’deki yarışta Loro Piana’nın sahiplerinden Skype’ın kurucusuna iş hayatından birçok önemli kişiye rastlamak mümkün. Herkes Rolex Cup’ı kazanmak için yarışıyor.
Buradaki tekneleri görüp de insanın moralinin bozulmaması mümkün değil. Tekneler de yarışçılar da kıskandırıyor. Dünyanın en güzel tekneleri ve en şanslı yarışçıları burada buluşuyor.
Sabah heyecanla yarışların başlaması bekleniyor, yelken sabır istiyor, rüzgar çıktı çıkacak derken saatler geçebiliyor. Bu arada şanslıysanız, yelkenliler arasında bir tura çıkabiliyorsunuz. Teknelerden tekne beğeniyorsunuz. Bu arada yelkenler kuğu gibi süzülüyor. Bazı yarışçılar gökyüzüne doğru tırmanıyor. Arada meraklı bakışlarla yelkenlilere yanaşan sürat motorları var. Tepede fıldır fıldır dönen helikopterlerin bazıları fotoğraf çekiyor, bazıları iş dünyasından isimleri taşıyor.
Akşamüstü herkes sıra sıra diziliyor, restoranlarda oturup yelkenlilerin dönüşünü bekliyor. Bu arada çoğunluk bir örnek giyinmiş durumda. ‘Les Voiles de Saint-Tropez’ gömlekleri herkesin üstünde. Kıyafetler de yarışın önemli gelirlerinden biri. Tabii en çok konuşulan, en çok beğenilen klasik tekneler oluyor. Klasik tekneler tam bir görsel şölen. Gözlerinizi alamıyorsunuz. Yeni tekneler, tasarım ve teknolojide ne kadar ileri olsalar da klasiklerin havası onlarda ne yazık ki yok. 100 yıllık tekneler renove edilip farklı kategorilerde yarışabiliyor. Örneğin Monaco klasik teknede yarışan yelken takımı için özel bir fon oluşturmuş. Yelken takımını başta Kraliyet olmak üzere bütün Monacolular destekliyor.
Yelkenciler günün yorgunluğunu şampanya barı Fuchs’da şampanya içerek atıyor. Daha sonra yemeğe geçiliyor. Bazıları erkenden yatıyor, bazıları gece eğlenmeyi tercih ediyor. Ama ne olursa olsun, kaçta yatılırsa yatılsın, her yarış sabahı kargalardan önce kalkılıyor. Öyle bir disiplin söz konusu.
Şimdi gelelim burada bulunma nedenime, American Express Regatta’nın üçüncü ve son etabı olan American Express Göcek Cup’ı kazanan takım Goblin, ‘Les Voiles de Saint-Tropez’de ülkemizi temsil ediyor. Goblin’in St. Tropez macerasıyla Çarşamba günü devam edeceğiz.