Emniyette Tarkan’a ayrıcalık yapıldığı konuşuldu. Oysa uyuşturucu operasyonlarında gözaltına alınan ünlüler, şöhretin bedelini ağır ödüyor
Tarkan’ın özel odada bekletilmesinden ellerinin kelepçelenmemesine kadar bütün detaylar konuşuldu. Konu, ‘ünlülere ayrıcalık yapılmamalı’ idi. Oysa ki durum tam tersi. Uyuşturucu operasyonlarında ünlüler şöhretin bedelini ağır ödüyor ve sanki biraz da operasyon ses getirsin diye harcanıyor.
Sadece uyuşturucu kullanıyor şüphesiyle gözaltına alınan kişilere azılı katil ya da uyuşturucu mafyası gibi davranmak mı gerekiyor? Zaten perşembeden alınıp pazartesiye kadar savunma yapamadan içeride tutuluyorlar. Tabii benzer durumları düşününce, beş gün bu şartlarda az bile! Deniz Seki’nin sekiz ay cezaevinde kalmasını unutmak mümkün değil.
Tarkan haberlerinde en çok “Esrar şoförüme ait, ben kokain kullanıyorum” açıklaması tuhaf gelmişti. Sanki “Şahin şoförümün, ben Ferrari kullanıyorum” der gibi. Neyse ki Tarkan serbest bırakılır bırakılmaz avukatından bir açıklama geldi ve Tarkan’ın şoförünü suçlamadığı belirtildi.
Tarkan adliyeden sahneye çıkar gibi büyük bir sevinç ve zaferle çıktı. Öyle arabanın sunroof’undan falan çıkmasına gerek yoktu. Ama o stresten sonra bünye her tepkiyi verebilir. Geçmiş olsun Tarkan!
PELİN BATU’YU KİM UYUTTU?
Pelin Batu canlı yayında uyudu. Hem de kendi programı, ‘Tarihin Arka Odası’nda. Peki bunda suç kimde? Ahmet Hakan, “Onu uyutanlarda” demiş. Doğru, ama sadece onlarda da değil.
Pelin Batu’yu yönetmeni, kameramanı ve sunucu arkadaşları izleyiciye hiç hissettirmeden uyandıracakları yerde uyumasını uzun uzun ekranda göstermeyi tercih ediyor. Hatta Murat Bardakçı “Aman yavaş konuşun, uyanmasın” diyor.
Kendi kendileriyle mi dalga geçiyorlar, Pelin’le mi uğraşıyorlar, yoksa Pelin’in üstünden programın reklamını mı yapıyorlar belli değil. Böyle bir ekiple çalıştığını görünce insanın vücudu da atar, tepesi de.
SUADA NE OLACAK?
Galatasaray Kulübü yıllarca adasını ihmal etti. Artık kimsenin gitmediği eski, köhne bir yerken adayı Buz’cuların işletmesine teslim ettiler. Sonra Reina’nın sahibi Mehmet Koçarslan adayı Suada yaptı. Güzel restoranlar açıldı. Yazın havuzu ve gece kulübü popüler oldu. Şimdi Galatasaray Kulübü, Suada’nın sözleşmesini uzatmama kararı aldı. Adnan Polat’ın uzatma isteğine rağmen. Bunda kaçak inşaat iddialarının etkisi var mı bilinmez. Ama Boğaz’ın ortasında kaçak inşaat varsa anında müdahale edilemez miydi?
BU KONSERİ KAÇIRMAYIN
Bütün erkekler toplanıyor ve ilk defa kadınlar için böyle güzel bir şey yapıyor. Kenan Doğulu’dan Teoman’a, Yalın’dan Yüksek Sadakat’e ünlü isimler ‘Hürriyet Aile İçi Şiddete Son! Kampanyası’ için Güldünya konserinde buluşuyor. Biletler 60 TL’den başlıyor. Bir an önce biletinizi alın ve Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na bağışta bulunmuş olun.
Ne zaman? 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde. Nerede? Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde. Ben orada olacağım. Ya siz?
HAFTALIK NOTLAR
Bebek’te Happily Ever After’da cumartesi gecesi özel bir doğum günü partisindeydim. Taner Kucuroğlu’yla yazlık planlarını konuştuk. Public Beach’in bu yaz Çeşme Ilıca’da açılacağını daha Şişhane’deki Public açılmadan yazmıştım. Şimdi Public Beach’e bir de komşu otel gelirse hiç şaşırmayın. Public ayrıca yazın Sortie’de olacak. Çarşamba geceleri Sortie’de özel Public partileri yapılması planlanıyor.
Public’TE bu akşam Şişhane’de bir parti var. Moda tasarımcıları Zeynep Erdoğan ve Zeynep Tosun şerefine yapılan partiyi kaçırmamak lazım.
Cumartesi gecesinin finalinde Wan-na’ya gidildi. Wan-na’nın asansör kuyruğu gerçekten sinirleri zorluyor. Ama asansöre binmeyi başarıp da yukarı ulaşınca bütün sıkıntı unutuluyor.
Wan-na demişken cuma gecesi için bir öneri yapalım. Ibiza’nın meşhur gece kulübü Pacha’nın cuma partilerinin DJ’i Sander Kleinenberg bu cuma gecesi Wan-na’da çalacak. Londra’da Ministry of Sound ve Los Angeles’ta Avalon’da da çalan Kleinenberg için asansör kuyruğuna kesinlikle değer!
Pazar günü Deniz’in (Akkaya) evinde bütün kızlar toplandık. Ayşe için mevlit okundu. Ninniler söylendi. Güzel dilekler paylaşıldı. Ayşe’nin hatıra defterine yazılar yazıldı. Bir Ayşe ağladı, bir Deniz ağladı. Çok özel ve güzel bir gündü. Öyle olduğu için gerisi orada olanlara kalsın. Tek söylenecek şey, Deniz’e annelik çok yakıştı. İyi ki Ayşe’yi doğurdu!
Deniz ve Ayşe’nin bu özel gününden sonra Rumelikavağı’na Balıkçı Kahraman’a gittim. Kalabalık bir gruptuk. Kahraman’ın tadı tuzu nefis olan meşhur kalkanı yenildi. Yemekler ne kadar güzel olsa da kişi başı 125 TL hesap vermek bize fazla geldi. Özellikle de masanın çoğu geceden kalma olduğu için içki içmemişken. Anlaşılan Kahraman’ın ünüyle birlikte fiyatları da tavan yapmış!
Bu hafta için bir öneriyle bağlayalım. Babylon’da Nublu Jazz Festival var. Bu gece önce Grup 123, sonra İlhan Erşahin’s Love Trio sahneye çıkacak. Etkinlik 11 Mart’a kadar devam edecek.