Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Daha Cenevre’den uçağa binerken herkese küçük bir kırmızı paket hediye ediliyor. Erkeklere bir THY anahtarlığı. Kadınlara ise çanta askısı. Çanta askısı gerçekten çok pratik bir şey. Masanın üstüne koyup artık bir yatırım aracı da sayılan çantanızı yerlerde sürünmekten ya da daha geleneksel bakışla bereketinin kaçmasından koruyorsunuz.
THY’nin hediyesi bununla da bitmiyor. Yemekte kırmızı kalp çikolata ikramı ve sonra da nazar boncuklu birer kitap ayracı da hediye ediyorlar. THY gibi beni hediyelere boğan bir sevgilim olmadığından mı bilmiyorum, ama THY’nin Sevgililer Günü’nü bu kadar özenle kutlaması hoşuma gidiyor mu gitmiyor mu hâlâ emin değilim. Güzel bir jest ama... Aynı özeni bir de rötarlar konusunda gösterseler diyorum. Sonuçta bizim onlardan istediğimiz hediye değil, vaat edilen hizmet.

Haberin Devamı

Bravo Metin Tekin!
Her ayrılan çift birbirinin arkasından konuşmaya bayılıyor. Arada çocuk olsun olmasın herkes düşünmeden ağzına geleni söylüyor. Hatta çocuklara da anneler babaları, babalar anneleri kötülüyor.
Çok uzun zamandır ilk defa bir baba ayrıldığı eşinin, çocuğunun annesinin arkasında duruyor. Biliyorsunuz Şevval Sam ve oğlu Tarık Emir bir nargilecide görüntülendi. Bunun üzerine ‘13 yaşında çocuk nargile içer mi?’ diye başlayan tartışmalar ‘Bu nasıl bir anne?’ boyutuna gelince eski eş Metin Tekin, Şevval Sam’a sahip çıktı. ‘Tarık orada nargile içmiyor, fotoğraf çektirmek için poz veriyor. Olay, Şevval sorumsuz anneye getirilmeye çalışılıyor ama Şevval sorumsuz bir anne değil.’ diye açıklama yaptı. Böyle medeni bir anne-babası olduktan sonra Tarık’ın sırtı yere gelmez.

TEK SEVGiLiLER GÜNÜ HEDiYEM THY ’DEN
Moral Bozukluğu ve 31
Bu sene herkes aynı şeyi söylüyor, bağımsız filmler festivalimiz ‘!f İstanbul’u çok ihmal ettik.’ Hemen arkasından tek kelime ekleniyor, ‘Pişmanız.’ Bu ihmal durumunun tam da !f İstanbul’un bağımsız filmleri Anadolu’nun farklı yerlerine taşımaya başladığı yıla denk gelmesi üzücü. Neyse ki İstanbul ve Anadolu’daki gösterimleri izlemek için 21 Şubat’a kadar zaman var.
Benim pazar günü galasını kaçırdığım ve görmeyi çok istediğim bir yerli film var. Adı ‘Moral Bozukluğu ve 31’. Ali Yorgancıoğlu, Uluç Ali Kılıç ve Gönenç Uyanık’ın yönettiği uzun metraj bir komedi film.
Sadece 1 günde, hatta 18 saatte çekilmiş. Zaten filmin çıkış noktası da Ali Yorgancıoğlu’nun Cihangir’de bir film çekiminde aynı planın tam 14 saatte çekilmesini görmesi olmuş. ‘Biz daha hızlı yapardık’ deyip hazırlıklara başlamışlar. Filmin müziklerini DJ Fuchs olarak tanıdığımız Ali Şahinbaş yapmış.
‘Moral Bozukluğu ve 31’i yarın saat 15.00’te AFM Fitaş’ta ya da pazar günü saat 17.30’da AFM Budak Caddebostan’da izleyebilirsiniz. Kaçırırsanız da üzülmeyin. Çünkü filmi çok yakında internet sitesinden ücretsiz indirebileceksiniz. Ayrıca ‘Moral Bozukluğu ve 31’ çok yakında korsan DVD’cilerde!

Haberin Devamı

Direk arabayı parçaladı!
Dün Teşvikiye’nin göbeğinde, caminin hemen önünde yine bir direk devrildi. Hem de son model bir arabanın üstüne. Araba haşat olmuş durumda. Neyse ki o sırada kaldırımdan geçen biri yokmuş. Olsa kurtulamazmış zaten.
Kaldırımdaki çiçekçi olay anını heyecanla anlattı. Teşvikiyeliler hiç şaşırmadı, ‘E, tabii çok rüzgar vardı’ dediler. Ne de olsa, artık her sene aynı manzarayla karşılaşıyorlar. Alışmış ve durumu kabullenmişler. Şehrin göbeğinde her an her şey olabilir diye düşünüyorlar. Haksız da değiller.

Haberin Devamı

Stil sahibi olabilecek miyiz?
Geçen hafta Courchevel’de giyimine kuşamına düşkün çok Rus’la karşılaştım. Hepsi de birbirinden süslü ve demodeydi. Erkeklerin gömlek ve kazaklarındaki pırıltı gerçekten çok fenaydı. Daha bunun etkisini üstümden atamadan Yaprak Aras Şahinbaş’ın İstanbul Moda Haftası’yla ilgili haberini okudum. Başlık: ‘Potansiyel çok, stil yok’. Yaprak, moda haftamızı izleyen yabancı basın ve satın almacılarla konuşmuş. Çıkan sonuç üzücü.
‘Daha çok Ortadoğu ve Rus pazarına hitap ediyor. Çok fazla detay var. Bu kültürünüzdeki oryantallikten mi geliyor? Uluslararası modayı daha fazla takip etmekte fayda var. Daha minimalist olunmalı. Çok fazla esinlenme var.’
Evet üzücü ama ne yazık ki tamamiyle doğru. Herkes giysilerle ‘understatement’ yapmaya çalışırken bizim ruhumuzda hâlâ Süreyya Yalçınlık var.