“TRACEY EMiN Mi KALDI?” DiYENLERE

Önce ‘İngiliz sanatçı’ diye tutturduk, sonra “Eskiden bombaydı, artık devri kapandı” diyenler oldu. Oysa İngiltere’de bu yıl Tracey Emin’in yılıydı. Peki ama biz neden bunu kabul etmiyoruz? Sadece onu arıza ve aykırı bulduğumuz için mi, yoksa bilmediğimiz için mi?

Bütün gazetelerde aynı şey yazıyor, Tracey Emin’in adının önünde. ‘İngiliz sanatçı’. Oysa tam adıyla Tracey Kerime Emin, Kıbrıslı Türk bir babanın kızı. İngiltere’de yaşıyor ama köklerini ve bu köklerden nasıl beslendiğini otobiyografisinden verdiği röportajlara her yerde uzun uzun anlatıyor. Yaptığı video işlerinden birinde gelinliğinin üzerine bol sıfırlı TL’ler iliştirilmiş bir Türk gelinini canlandırıyor. O, İngiltere’de yaşamasına rağmen “İngilizim” demiyor. Ama bizde herkes onu ‘İngiliz sanatçı’ ilan etmiş durumda. Kendisini arıza, yaptığı işleri de aykırı bulduğumuz için mi ona Türk demek bu kadar zor geliyor, yoksa aslında çoğunluk kökenini bilmediği için mi? Emin değilim.

Beğenirsiniz beğenmezsiniz, o ayrı
Bilmeden, takip etmeden, araştırmadan çok şey söyleniyor. Şimdi bir de “Tracey Emin eskiden olsa bombaydı ama şimdi Tracey Emin mi kaldı?” diyenler var. Sevgili Onur Baştürk bile öyle yazmış, inanamadım.
Tracey Emin’in işlerini beğenirsiniz, beğenmezsiniz o ayrı. İşlerinin bana hitap ettiğini söyleyemem. Çok depresif. Hayat zaten bu kadar yorucuyken bir de bu bana fazla gelebiliyor. Özellikle kendi kürtajını anlattığı 22 dakikalık videoyu izledikten sonra üzerinizden kamyon geçmiş gibi oluyorsunuz. Oturduğunuz yerden kalkacak haliniz kalmıyor.
Zevkler tartışılmaz. Elton John AIDS Vakfı yararına satışa çıkan yazılı yorganlarından birine birkaç yıl önce 800 bin pound veren olmuş.
Nakışlı yazılarla işlenmiş yatak örtülerini ya da neon ışıklarını hafife alabilirsiniz, ama o İngiltere’yi kalbinden yakalamış bir kere. Çünkü herkesin yaşayabileceği sorunları yaşıyor ve bunları açık açık dile getiriyor. İlginç bir hikayesi var. 13 yaşında tecavüze uğradığından aşk acılarına kadar her şeyi herkesle paylaşacak kadar dürüst.

Londra’da son 6 ayda 4 sergi
Sadece bu yıla bakarsak bile görüyoruz, Londra’da bir Tracey Emin çılgınlığı yaşanıyor. Önce Mayfair’de bir sergisine gittim. Sonra mayısta Bond Street’teki Louis Vuitton mağazasında karakalem resimleri ve baskılı eşarpları sergilendi. Sonra Hayward Gallery’de ‘Love is what you want’ adlı dev bir Tracey Emin sergisi açıldı. Daha 29 Ağustos’ta bitti sergi. Yine aynı tarihlerde Selfridges, giriş katının dörtte birini Tracey Emin işlerine ayırdı. Kitapları en çok satanlar listelerinin başında hâlâ o geliyor. İngilizler ‘Tracey Emin mi kaldı?’ demiyor anlaşılan, peki biz neden diyoruz?
Ayrıca bakmayın böyle göründüğüne, 2013 planları bile şimdiden belli. 2013’te New York’ta Brooklyn Müzesi’nde ve Miami’deki çağdaş sanat müzesinde kişisel sergileri açılacak.

Karaköy’de neler oluyor?
İşlerini merak ediyorsanız Karaköy’de yeni açılan sanat yeri İstanbul 74’e mutlaka gidin. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz bile-mem ama ‘Riding for a Fall’ adlı videosu ve bir neon ışıklı duvar yazısı sergileniyor. İstanbul 74, Maya ve Karaköy Lokantası’nın üzerinde. Oraya gitmişken Lal Feray’ın Bej’in yanında açtığı ‘333 km’ adlı tasarım mağazasına da mutlaka uğramak lazım.