Yıllardır eleştiriliyordu, yeterli değildi. Atatürk Havalimanı CIP Salonu sonunda kapandı ve “Yenileniyor” dendi. Kim bilir nasıl olacak derken daha açılır açılmaz herkes dediğini yuttu. Her görenin söylediği tek bir şey var, “Şimdiye kadar gördüğüm en iyi lounge” ki buna Uzakdoğu ve Arap ülkelerinin en lüks ve ihtişamlı lounge’ları da dahil. Dünyanın en güzel havaalanlarından Singapur’dakinden bile daha iyi.
Hizmette sınır yok
Önce CIP’ye girecekler için ayrı bir pasaport kontrol bölümü konmuş. Şimdilik tek bölme var, artırılması gerekebilir. Pasaport kontrolden sonra bir masada biniş kartınızı gösterip kaydınızı yaptırıyorsunuz. Bu masa buraya ait değil gibi gözüküyor. Daha “Bu muymuş?” derken içeri doğru ilerleyince şaşırıp kalıyorsunuz. Solunuzda 150 yıllık zeytin ağaçlarının olduğu zeytin bahçesi, vitamin bar ve piyano, sağınızda bilgisayarlar, Do&Co gurme yemek bölümü, Avusturya’nın meşhur pastanesi Demel, kütüphane... Biraz ileride sinema salonu, haber odası, video oyunları, çocuk köşesi...
Omlet ve kahve servisi etkileyici
Sabahın köründe herkesi en çok tavlayan ise Do&Co’nun gurme bölümü oluyor. Özel siparişinizi veriyorsunuz, anında gözünüzün önünde omletiniz yapılıyor. Bir kahve makineleri var, benim diyen kafede yok böyle makineler. Cappuccino istiyorum, köpüğün üzerine kakaoyla gülen surat çizilmiş bir şekilde geliyor. Yok böyle bir özen. Havaalanındaki fahiş yemek fiyatlarını bilenler ilk şaşkınlıkla “Ne kadar borcumuz?” diyecek oluyor. Tabii lounge’da her şey ücretsiz.
Do&Co işletiyor
Yeni CIP’nin bu kadar özenli olmasının en önemli nedeni işletmesinin Do&Co’nun sahibi Atilla Doğudan’a verilmiş olması. Do&Co, THY’nin başarılı yemeklerinin sırrı. Kurucusu Atilla Doğudan, Viyana İstanbul arasında mekik dokuyor. Viyana’da çok önemli bir işadamı, Do&Co adlı oteli Viyana’nın en popüler oteli, restoranı ve barı. Barına girmek için kuyruklar oluyor. Bunu yerinde gidip görünce daha iyi anlıyorsunuz. Bu arada Atilla Doğudan, Avusturya’nın sacher torte’si ve çikolatalarıyla meşhur pastanesi Demel’i de satın aldığı için CIP’de Demel köşesi de var.
Yeme-içmeden sonra en çok sinema bölümü ilgi çekiyor. Koltuklara yayılıp lounge’dan çıkmak istemeyebilirsiniz. Bu arada tuvaletleri görenler de “Burada yaşanır, salon salomanje” diye konuşuyor. Herkes mutlu, gururlu. İstanbul’da yaşayan yabancılar da “Dünyanın en güzel lounge’u” dedikçe hepimizde bir görmemişin lounge’u olmuş durumu söz konusu.
Autoban imzası var
Tam bu sırada Autoban Mimarlık’ın ortaklarından Sefer Çağlar geliyor yanımıza. Biz “Ne kadar güzel olmuş” derken Sefer “Eksikler var tabii” diyor. Klasik, mimar mimarı beğenmiyor diye düşünüyorum içimden. Fesatlık bende çıkıyor, meğer yeni CIP Autoban imzalıymış. Zaten sabah mahmurluğundan kurtulsam fark etmemek mümkün değil. Çünkü Autoban’ın simgeleri burada da var. Doğrusu bu projeyi Autoban’a vermek çok iyi ve yerinde olmuş. Bu kadar lüks bir salonda alaturkalık olmaması zor bir şey ama başarılmış.
Burada uçağı kaçırabilirsiniz
Peki yeni CIP’nin hiç kötü yanı yok mu? Olmaz mı? Var tabii. Biri lounge’dan yararlanabilmek için Star Alliance Gold, Elite, Elite Plus kartınız olması ya da Business ya da First class uçmanız gerekiyor. Bir de gürültü olmasın diye burada anons bile yapılmıyor. En tehlikelisi de bu zaten, lounge o kadar güzel olmuş ki burada uçağı kaçırmak an meselesi.