Kim demiş Yunan ekonomisi battı diye? Türkler Yunan adalarını hem istila hem de ihya etmiş durumda. Sadece Mikanos, Simi ya da Kos da değil. Şimdi Leros ve Marathi zamanı
iPad’i kaydettirebilmek için iki seçeneğim vardı: Ya bu sıcaklarda Emniyet Müdürlüğü’ne gidip sıra bekleyecektim ya da yurt dışına çıkış yapıp dönüşte pasaport memuru giriş damgasını basana kadar başında boza pişirecektim. Ben ne yaptım? Bu da soru mu? Tabii ki ikincisini. Ver elini Kalimnos ve Leros diye başladık. Önce kendimizi Leros’ta, sonra da Marathi’de bulduk.
Bodrum’dan pazar akşamüstü çıktık yola. Akşam yemeğine Leros’ta olacağız. Tekneden Zorba Taverna’nın önünde iniyoruz. Buradan taksiyle Mylos’a gideceğiz. Çok kısa bir yol değil. Ama taksi beş Euro tutuyor. Bir gece önce Yalıkavak Xuma Beach’ten Yalıçiftlik’e taksiye dehşet içinde 150 TL ödemek zorunda kalmış biri olarak şaşkınım.
Xuma ve Salih Saka şaşırttı
Bu arada hemen bir parantez açalım. Xuma’da cumartesi gecesi Salih Saka çaldı ve inanılmazdı. Salih Saka performansıyla, Xuma da kalabalığıyla etkileyiciydi. Uzun zamandır bu kadar dans etmemiştim. Gecenin sonunda herkes denize atladı. Parantezi burada kapatmakta fayda var!
Manos’un yerine Mylos
Dönelim Mylos’a... Simi’nin meşhur Manos’u varsa, Leros’un da Mylos diye bir restoranı var. Mylos, yel değirmeni demek. Restoranın olduğu bölgenin adı. Sahibi Takis’in tanımadığı tekne sahibi Türk, neredeyse kalmamış.
Ömer Koç’tan Leyla Alaton’a
Leros’a küçük bir ada deyip geçmeyin. Mylos’tan içeri girer girmez karşımızda bir masada Ömer Koç ve arkadaşları, diğer masada Cefi Medina ve gelmiş geçmiş en iyi yerli yemek kitaplarından olan ‘Remix’in yazarlarından Bedriye Renda Medina. ‘Remix’in yazarı buradaysa tamamdır bence. O ne önerirse, gözüm kapalı yerim. Derken arka masaya Dilara Endican ve Pelin Akad ve arkadaşları geliyor. Sonra da Ali Poyrazoğlu, Leyla Alaton ve Tilda-Erol Tezman. Pazar gecesi bu kadar çok ismi Türkbükü’nde arasanız göremezsiniz. Yunanistan’daki ekonomik kriz bu gidişle biter. Artık ülke ekonomisi ne kadar etkilendi bilmem ama Leros’un ekonomisi kesin canlanmıştır.
Yunan Adaları’nın farkı ne?
Yunan Adaları’nın bizden en büyük farkı, gittiğiniz her yerde iyi yemek yiyebiliyorsunuz. Hem de fiyatlar bizdeki gibi fahiş değil. Taksi fiyatları gibi yemek fiyatları da makul. Mylos’ta tipik balıkçılarda olan her şey var. Ama kadayıflı peynir ve ıstakozlu spagetti tek kelimeyle mükemmel.
İstikamet Marathi!
Ertesi sabah uyanır uyanmaz denize atlayıp sonra da erkenden yola çıkıyoruz. İstikamet Marathi. Burada da gideceğimiz yer belli: Pantelis. Kumsalda sevimli bir lokanta. Bahçesi de var. Bizim Göcek’teki salaş balıkçılardan imkan olarak bir fazlası yok. Ama burada yediğiniz yemekler de, işletmecilerin zevki de çok farklı. Adaya ilk yerleşen Emilianos ailesi burayı işletiyor. Lokantanın dışında bir de kiraladıkları 10 oda var. Her şeyden uzaklaşmak isterseniz gelip burada bir hafta tatil de yapabilirsiniz.
Civarda Altair gibi dev tekneler de var ama çoğunluk yine de Türk. Tabii Türk teknelerinin çoğu yabancı bayraklı. Ama tekne sahipleri bunda haksız da değiller. Yine de Türkler kendini hemen belli ediyor. Biz yemek yerken Menderes Utku geliyor. Sonra Ayşe Brav ve arkadaşları. Pazartesi sendromu buraya uğramamış. Haftanın ilk günü Marathi Türkler’le dolu. Buranın da ekonomisine büyük katkı sağladığımız ortada. Zaten Yunanlar da artık bizi çok seviyor.
Bodrum ve Çeşme neden boş belliHani Bodrum ve Çeşme ramazan yüzünden boş diyorlar ya. İşin aslı öyle değil işte. Herkes daha iyi yemek, daha makul fiyat ve tabii daha rahat edeceği, en azından paparazzilere yakalanmayacağı yerler peşinde. İşte o yüzden Türkler Leros ve Marathi’yi çoktan fethetti. Mikanos ve Simi artık bitti!