Cadde Canlı yayında büyük kavga

Canlı yayında büyük kavga

13.05.2009 - 03:57 | Son Güncellenme:

Bülent Ersoy, Ali Bulaç’ın annesine atfettiği sözlere sinirlenerek canlı yayına bağlandı. Ersoy, “İnsanlar beyinleriyle düşünürler, belden aşağılarıyla değil” dedi

Canlı yayında büyük kavga

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ı, hakkında yaptığı sert açıklama nedeniyle istifaya çağıran Bülent Ersoy, önceki gece CNN TÜRK’te ekrana gelen “Çok Farklı” isimli programda hakkında yorum yapan Zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç’la tartıştı. 
Reha Muhtar’ın sunduğu programda Bakan Günay’ın Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nde yaptığı konuşmada, “Nice yalanlar gördük. Ben bir yıl hatırlıyorum, Zeki Müren Türkiye’nin en büyük erkek sanatçısı, Bülent Ersoy en büyük kadın sanatçısı seçilmişti. Böyle absürt ve dramatik, toplumun aklının karıştırılmaya çalışıldığı dönemlerden geçtik” sözleri tartışıldı.
Bulaç, yayın sırasında Ersoy’un annesinin yıllar önce “Benim oğlum bir erkekti ve eğilimleri de erkekçeydi, onu basın bu hale getirdi. Yani o kadar çok ‘Sen kadınsın, sen kızsın’ diye o kadar çok teşvik edilmiş ki, senin kızlık duyguların daha önde” dediğini söyledi. Bunun üzerine telefonla yayına bağlanan Ersoy, Bulaç’ı ispata çağırdı. 

‘Bulaç ispat etsin’

Bulaç’tan annesinin böyle bir söz söylediğini ispat etmesini isteyen Ersoy, “Çok gerginim ama kendimi frenlemeye mecbur hissediyorum. Benim annem olmayan bir şeyi söylemez. Bunu hiçbir anne telaffuz etmez. Sayın Bulaç’tan bu sözlerini ispat etmesini istirham ediyorum.
Bu hususta kanuni haklarımı da kullanacağım. Benim annem asla böyle saçma sapan konuşmaz. Benim nasıl dünyaya geldiğimi bilir. Ben bunu böyle ifade etmeseydim. İnsanlar ‘Zaten anası bile böyle söylemiş’ diyeceklerdi. Bu külliyen yalan” dedi. Bulaç da arşivleri tarayacağını ve bu açıklamayı bulmaya çalışacağını belirtti.

‘Gülünecek mevzu değil’

İnsanlar kabul etse de etmese de Türkiye’de Zeki Müren ve kendisinin en büyük iki isim olduğunu söyleyen Ersoy, “Bana bu ödül cinsiyetim için verilmedi, tamamiyle bilgi birikimim ve sanatsal kariyerim için verildi. Sanatın cinsiyeti, dili, dini  ve ırkı olmaz ve insanlar beyinleriyle düşünürler, belden aşağılarıyla değil. Birbirimizi sevsek de, sevmesek de sindirmek zorundayız” dedi.
 Bulaç’ın gerekirse Ersoy dava açtığında seve seve mahkemeye gideceğini söyleyip ardından yüksek sesle gülmesine Ersoy çok sinirlendi ve “Niye güldünüz, neden güldünüz? Bu gülünecek bir mevzu değil” diyerek çıkıştı. Günay’ın sözlerini geri almasına karşın da kızgınlığı devam eden Ersoy, şunları söyledi:
“Üzmek istememek ayrı, üzmek ayrı. Buna hiç üzülmem, ancak neye üzülürüm? Türkiye Cumhuriyeti devletinin Kültür Bakanlığı kendisine tevdi edilmiş olan bir bakanın ne yazık ki, böylesine eğer haddimi aşmaz isem bu sözcüğü söylemeye mecburum, talihsiz açıklamayı yapması bence hiç şık olmadı.
Atatürkçü bir ülkede bakan be-yefendi şunu bilmelidir, herşeyden önce insan insandır. Artı insan yaradanın yarattığıdır... Ben Allahım’a elimi açarım? Allah’ımdan isterim, günah işlemişsem ondan af dilerim...Araya kimseyi sokmam. Hele ki, bir kültür bakanının böylesine talihsiz konuşmalar yapışı bence kültürel seviyesini gösteriyor.”