ÇOCUK iÇiN EVLENEBiLiR

‘Aşkın Kanunu’ dizisinde ‘Nazlı’ karakterini canlandıran Yağmur Kaşifoğlu, “Boşanalı bir seneyi geçti... Tekrar evlenirsem, muhtemelen çocuk için olur ama acelem yok” diyor

Yağmur Kaşifoğlu, dizi seti ve bale okulu arasında mekik dokuyor. “Dans etmenin bendeki karşılığı özgürlük” diyen oyuncuyla; Kuğu Gölü’nden setlere geçişini, yeni projesini ve özel hayatını konuştuk.

Dans ederken yaşadığınız duyguyu nasıl tanımlarsınız?
Bendeki karşılığı özgürlük hissi... Uçmakla eşdeğer. Zor bir şeyi yapabiliyor olmak hissi, beni tetikleyen şeydir. Bale de hakikaten zor bir dans.

Kuğu Gölü’nden setlere geçişiniz nasıl oldu?
Ben ilkokuldan sonra konservatuvar sınavına girdim, İstanbul Üniversitesi Bale Bölümü’nü kazandım. Üniversite son sınıfta sakatlanınca da, baleyi bırakmak zorunda kaldım.
Oyunculuğa başlamamsa şans eseri oldu... Bir yapım şirketinde asistanlık yapmaya başlamıştım. Rahmetli Nejat Uygur’un bir dizisini yapıyorduk, “Güzel kızsın, gel seni kamera karşısında deneyelim” dediler, öyle başladım.
Sonra baktım keyif alıyorum, “Eğitimini alayım” dedim ve Akademi İstanbul’da Gösteri Sanatları’nı okudum. Mezun olduktan sonra da profesyonel olarak dizilerde oynamaya başladım.

Şimdi bir yandan ‘Aşkın Kanunu’ devam ediyor, bir yandan bale eğitimi veriyorsunuz...
2004 yılında Gülen Andak&Ahmet Güvenç Bale, Dans ve Müzik Akademisi’nde eğitmenliğe başladım. Diziler, filmler devam ediyor ama baleyi hiç bırakmadım. Bir sürü çocuğum var...

FARKLI ROLLER iSTiYORUM

Bugüne kadar ağırlıklı olarak tiyatro sahnesinde izledik sizi...
Tiyatro kendimi çok doyurduğum, tatmin ettiğim yer. “Er meydanıdır” derler ya, hakikaten öyle. 2002 senesinde başladım tiyatroya, geçen seneye kadar aralıksız devam ettim. Kaç oyun oynadım hakikaten hatırlamıyorum... Bir dizi yaptım bitti, bir tane daha yapayım paniğine kapılmadım hiç. Çünkü zaten beni doyuran bir taraf var. Ama tabii işin gerçeği kira ödüyoruz, para kazanmamız lazım. Tiyatrodan ne yazık ki çok ciddi paralar kazanılmıyor. Tamamen kendin için, kendinizi geliştirmek için yapıyorsunuz. Dizilerde oynamayı da seviyorum, sadece para için yapılacak bir iş değil.

Sinemanın büyüsü de başka olsa gerek...
Evet, sinemanın da çok başka bir büyüsü var. Gerçekten o kocaman ekranda kendinizi seyretmek başka bir keyif. Ama kendimi izlemeye hâlâ alışamadım. Garip geliyor. Bu sene şanslıyım, ikinci bir film daha yaptım. O da herhalde nisan gibi vizyona girecek. İsmi ‘Detay’. O da bambaşka tarzda bir iş oldu. Deneyebildiğim kadar farklı karakterler denemek istiyorum. ‘Her rolü oynayayım’ açlığındayım.

AKIŞINA BIRAKTIM

Hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?
Yoğun bir dönemindeyim; dersler başladı, dizi devam ediyor. ‘Birleşen Gönüller’de oynadım, onun söyleşileri var...

Erkeklere, aşka bakışınız boşandıktan sonra değişti mi?
Boşanalı bir seneyi geçti. Uğur’la (Uludağ) 10 senelik evliliğimizi bitirdik. Aşka, evliliğe bakışım çok değişmedi açıkçası. Çünkü ilişkiyi kişiler devam ettiriyor ya da ettiremiyor. Dolayısıyla aşk çok güzel, insanın hayatında olmasını dilediği bir şey. Günümüzde, bu kadar tüketime yönelik bir dünyada bulmak çok zor ne yazık ki...

Sormak için belki erken ama yeniden evlenmeyi düşünür müsünüz?
Henüz düşünmüyorum. Bundan sonra evlenirsem, muhtemelen çocuk yapmak için evlenirim. Ama şu anda buna dair bir çabam yok. Şu an hayatımı akışına bıraktım, çok güzel, keyifli gidiyor. Acelem yok, doğru kişi çıkınca olur. Hayat ne getirir bilemiyorum...

SOHBETLERiMiZ HiÇ BiTMiYOR

‘Aşkın Kanu-nu’nda canlandırdığınız ‘Nazlı’ nasıl bir tip?
Benim oynadığım karakter işin mahalle kısmında. Hemşireyi oynuyorum. Evli, ikiz çocukları var. Naif, 15 senelik evli, kocasına hâlâ çok aşık bir kadın. Ceyda’nın da (Düvenci) en yakın arkadaşı... Onunla dertleştiğimiz, ilişkiler üzerine konuştuğumuz sahneler ağırlıkta... Oynaması çok keyifli.

Gerçek hayatta da Ceyda Düvenci ile arkadaşsınız. Yine sohbetleriniz ilişkiler üzerine mi oluyor?
Hep... Sohbetlerimiz hiç bitmiyor onunla. Biz Ceyda ile tiyatro yapmıştık, yıllardır devam eden bir dostluğumuz var. Sette de, set dışında da beraber vakit geçiriyoruz. Onunla sohbet etmek, bir şeyler paylaşmak çok keyifli.

Çekimler nasıl geçiyor?
Çok keyifli. Çok güzel bir ekip olduk. Daha önceden birbirimizi tanıyorduk zaten. O yüzden senelerdir bu işi yapıyormuşuz gibi başladık. Yabancılık çekme durumu olmadı.