‘Çok çalışan erkek bana göre değil’

‘Çok çalışan erkek bana göre değil’
Nilüfer’in vokalisti olarak tanınan Sevda, bir pop kasedi çıkardı ve sualtı fotoğraflarıyla olay yarattı. Şimdiyse sadece halk müziğiyle uğraşacağı günleri düşlüyor. Ne demeli; ‘Bu Sevda bitmez...’
BULUŞMALAR / AHMET TULGAR

Müzikseverler onu Nilüfer’in vokalisti olarak tanıdı. Daha sonra prodüktörlüğünü Nilüfer’in yaptığı, kendi bestelerinden oluşan ‘Sevdalım’ albümüyle öne çıktı. Ardından da sualtında çektirdiği çıplak fotoğraflarla gündeme geldi...
‘Babası onlarla olmadığı’ için barlarda çalışıp şarkıcı, ‘yüzmekten korktuğu’ için sularda çalışıp dalgıç olan Sevda, Türk Halk Müziği eğitimi almış, kabak kemani de çalıyor...

Pop söylüyorsunuz ama konservatuvarda Türk Halk Müziği okuyorsunuz. Böyle kentli bir genç kız olarak halk müziğine nasıl yöneldiniz?
İstanbul’da doğdum, büyüdüm. Tek bildiğim yer burası açıkçası. Fakat çocukluğumdan beri, belki annemin de etkisiyle halk müziğini çok sevdim ve konservatuvarın direkt halk müziği bölümüne girdim.

Şimdi de halk müziği ile ilgili projelerin var mı?
12 yıldır halk müziği okuyorum. Pop müzik söylüyorum ama halk müziğini de özlüyorum, türkü söylemek istiyorum. Müzisyen yanımı tatmin etmek için kabak kemani çalacağım sahnede.

Klasik müzik tamam da, halk müziği eğitimi 12 sene süremezmiş gibi geliyor. Ne okuyorsunuz 12 sene?
Anadolu’nun acılarını, çektiğini... Tarihi taşıyor aslında. Biz onun bilimini öğreniyoruz.

Bir anlamda tarih ve sosyolojiyi.
Türkiye’nin geçmişini resmen türkülerden öğrenebilirsin yani.

Peki, resmi tarihin karşı çıktığı birtakım veriler içeren türkülerden yasaklananlar oluyor mu?
Tabii. TRT’de çalınmaz mesela bu elenmiş türküler, şimdi isimlerini vermem yanlış olur, savaşlarla, birtakım göçe zorlamalarla ilgili. Bunları söylemek yasak. Çok erotik türküler de oluyor. Bu tür, göğüsten filan bahseden türkülerin sözleri değiştiriliyor, daha uygun bir şeyler ekleniyor. İşte samanlığa çağırıyor, "Samanlıkta şunu yapalım" diyor.

‘Sertab gırtlak nağmesi yapamıyor’
Sizin okul biraz popüler şarkıcı fabrikası gibi. Mahsun Kırmızıgül, Zara, Alişan...
Bugün piyasadaki yüz kişinin neredeyse 70’i bizim okuldan. Çünkü Batı konservatuvarında gırtlak yapmayı filan öğretmezler. Bir tek Sertab’ı (Erener) bilirim ben, buna çabalıyor, o da yapamıyor gırtlak nağmesi. Çok düz kalıyorlarlar. Biz daha yatkın oluyoruz.

Nilüfer’in vokalisti oluşun nasıl oldu?
Ben ilk paramı kabak kemani çalarak kazandım. Nilüfer’le ise lise döneminde tanıştım. O zaman barlarda vokal yapıyordum. Çalışmak zorundaydım, çünkü babamız bizimle değildi. Neyse. Barlarda çalışırken Nilüfer’le tanıştım, kendisi teklif etti çalışmayı.

Albüm yaparken Nilüfer yardım etti mi?
Prodüktörüm. Bütün kararlar ona ait. Besteler benimdi.

‘Yılmaz’la sevgili olmak zor’
Yılmaz Erdoğan ile ilişkiniz olduğu söyleniyor.
Yılmaz Erdoğan benim arkadaşım. Böyle şeylerin çıkması da çok normal. Çok popüler bir adam.

Beğeniyor musunuz Yılmaz’ı?
Fizik olarak mı? Aslında beğeni normlarımın dışında açıkçası.

Nedir peki sizin normlarınız?
Bir kere yakışıklılık filan değil. Mesela Nicholas Cage yakışıklı değil ama inanılmaz karizmatik. Yılmaz’ı insan olarak seviyorum. Ama bazı fotoğraflarda da acayip hoş çıkıyor. Çok zeki bir insan, öyle bir dostum olması beni mutlu ediyor. Onun gibi biriyle sevgili olmak çok zor, çünkü tamamen işine odaklanmış birini etkilemem çok zor, ben o kadar üretken bir insanla beraber olmazdım açıkçası.

Bir de şimdi Sibel Tüzün’ün eski kocası, rockçı Levent Candaş’la olduğunuz söyleniyor. Sibel Tüzün, Levent Candaş’la olunca aniden saçlarını kazıtıp vücuduna dövme yaptırmıştı. Siz de yapacak mısınız bunları?
Klibimi geçici dövmeyle çektirdim zaten. Ayrıca Levent’i ben neredeyse 12-13 yıldır tanıyorum. Hepimiz birbirimizin arkadaşıyız. Dertleşiyoruz bazen.

Biraz erkeksi bir tavrınız olduğu fark ediliyor?
Evet, bilek güreşi bile yaparım erkeklerle.

Yener misiniz peki?
Ortaokuldayken yeniyordum.

Peki, bir kadın bilek güreşinde yendiği bir erkekle yatabilir mi?
Hoşuma bile gidebilir. Evliliğim boyunca dalga geçerim.

‘Sualtı modelliği şöhretimi artırdı’
Sualtında çıplak fotoğraf çektirmenizin popülerliğinize katkısı oldu galiba
Evet, oldu.

Sizin deyiminizle bu ‘sualtı modelliği’ işi nasıl başladı?
Türkiye’de sualtı modelliği yapan 3 kişiyiz. Ben yüzmeyi bilmiyordum. Bir gün güneşlenirken bakındım. Çok hoş genç çocuklar gördüm, enteresan kıyafetlerle bir şeyler yapıyorlar. "Bu korkuyu yenebilirim" dedim. Kayıt yaptırdım ve 4 yıldır da dalıyorum. Ama hâlâ yüzmüyorum. Üşeniyorum. Fotoğraf çektirmeyi de çok seviyorum. Çünkü çocukluğuma ait hiç fotoğrafım olmadı, nasıl bir çocuktum bilmiyorum. Dalgıçlığa başlayınca, "Neden suyun altında fotoğraf olmasın" dedim.

Sualtında çırılçıplak da olsanız bu insana çok doğal geliyor...
Suyla bütünleşmiş gibi olunuyor ve oradaki çıplaklık bence erotik değil. Orada göğüslerin görünmesi birilerini tahrik etmiyor. ODTÜ bu fotoğraflara ödül verdi, ama bu benim şahane göğsüm için verilmedi, oradaki koreografi için verildi.




MAGAZİN