Cüneyt Sadıç

Cüneyt Sadıç

csadic@destinationsforever.com

Tüm Yazıları

Nedendir bilinmez ama bazı insanlar meslekleri ile ilgili aşırı alınganlar. Karikatürlere, deyimlere, masum bir karşılaştırmaya ya da açıklamaya tepki vermeye hazırlar.
10 küsur yıl kadar önceydi sanırım, bizim liseden Bahadır Baruter’in çizdiği bir karikatüre Veremle Savaş Derneği çok bozulmuş dava açmıştı. Karikatürde eli sopalı adamlar, birkaç kişiyi küfürler eşliğinde kovalıyor, kaçanlarda, “Kaçıııınnnn Verem Savaş Derneği üyeleri bunlar” diye bağırıyordu. Verem ve savaş kelimeleri temelinde bakıldığında komik olan karikatürü nedense dernek bir aşağılama olarak görmüştü.
Her meslek grubunda var bu aşırı alınganlar. Kimi zaman neden alındıkların anlamak da mümkün olmuyor...

Haberin Devamı

Rehberler de dahil oldu

Daha önce de yazdığım gibi benim turizmle tanışmam rehberlikle oldu. Sonrasında sırayla acenta, üniversite ve basın geldi. Ama rehberliği, güzel ülkemi, yurdum insanı başta olmak üzere yedi düvele anlatmayı hiç bırakmadım ve her daim mesleğim sorulduğunda gurur duyarak diğer titrlerimi bırakıp, “Turist rehberiyim” dedim. Ağırladığım misafirlerin teşekkür yazıları aldığım onca ödülden çok daha değerli.
Şimdi gelelim konumuza... Çarşamba akşamı farklı rehber platformlarından İvana Sert’in Mardin gezisinden yaptığı paylaşımlarla ilgili mesajlar gelmeye başladı. Ivana’nın Dara’dan yaptığı paylaşımlarını da bu şekilde izledim. Mardin Artuklu Üniversitesi’nde akademisyen olan Burak Erdem’de Mardin’i tanıtmak adına, Dara’da kendisine gönüllü olarak eşlik etmiş. Ama eminim, “Keşke etmez olaydım” demiştir.
Neden derseniz, bu gezi sonrası, her ikisi de pek çok sert eleştirinin hedefi oldular bir anda.

Aşırı alıngan turist rehberleri

Nedenini merak ettiniz değil mi?

Ben de ettim. Önce video’yu izledim. Burak Erdem, Dara’ı anlatmaya başlamadan önce “Ben Mardin Artuklu Üniversitesi’nde görev yapıyorum, tarihçiyim. Geleceğinizi duyduğumda çok sevindim. Çünkü ciddi bir takipçi sayınız var. Ben de istedim ki bir akademisyen olarak size Mardin’i akademik anlatayım. Dolayısı ile ben turist rehberi değilim” diyor. İvana’da “Çok da gerek yok turist rehberi olmasına, siz zaten arkeologsunuz” diye cevap veriyor. Burak Erdem de, “Evet, arkeoloğum ve doğru bilgiler edinin istiyorum” deyip, anlatmaya başlıyor.
Bu video’yu izleyen turist rehberlerinin bir kısmı bu diyalog ile Sert ve Erdem’in turist rehberliği mesleğini küçümsediğine ve aynı zamanda Burak Erdem’in kaçak rehberlik yaptığına kanaat getirmişler ve her ikisi de rehber eleştirilerinin hedefi olmuş.

Haberin Devamı

‘Yanlış anlaşılma’

Sonra İvana Sert’i aradım. “Nedir bu konunun aslı?” dedim o da anlattı. Eşiyle beraber Mardin’de konakladıkları otel, Burak Erdem’in kendilerine Dara’da eşlik etmek istediğini söylemiş. “Türkiye’yi tanıtmayı, gezdiğim yerleri paylaşmayı seviyorum. Ben de ‘Tamam’ dedim. Tanıştık, kendisi zaten arkeolog olduğunu söyleyince, ‘O zaman başka kimseye ihtiyaç yok’ demem, sanki rehberlere ihtiyaç yok gibi algılanmış. Rehberlik mesleğinin ne kadar önemli olduğunu tabi ki biliyorum. Mardin’e geldiğimizi duyan Burak Bey bir akademisyen olarak Dara’da bize eşlik etmek isteği gelince hayır diyemedik. Ama ciddi bir yanlış anlaşılma sonucu sanki rehberlik mesleğini küçümsediğimiz sanıldı. Gerçekte olan ise bir akademisyenin gönüllü olarak bize eşlik etmesinden ibaret.“
Yazılanları okuyup, Ivana Sert ile konuşunca Bahadır’ın karikatürü geldi aklıma, bir de dinlerken noktalama işaretlerine dikkat etmezseniz, söylenenleri nasıl yanlış anlayabileceğiniz.

Haberin Devamı

Bu arada meslektaşların içi rahat olsun, İvana turist rehberlerinin önemine ve mesleğin değerine vakıf. İlk fırsatta kendisi ve eşi Sezer Dermenci ile beraber Istanbul’u bir keşfe çıkacağız. Sakın merak etmesinler bu kez kendilerine rehber olarak ben eşlik edeceğim.

Unutmadan, Mardin’i tanıtım çabaları için hem Ivana Sert’e hem de Burak Erdem’e teşekkürler...