Dr. Jan Klod Kayuka

Dr. Jan Klod Kayuka

jan.klod@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Havanın soğumasıyla artan kömür kullanımı, hava kirliliği sorununu beraberinde getirirken, ağır bir solunum hastalığı olan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) için de önemli bir tehdit oluşturuyor. ‘Kronik’ kelimesi uzun süredir devam eden anlamındadır. ‘Obstrüktif’ ise tıkayıcı anlamındadır ve bu hastalıkta nefes borularının (bronşların) tıkandığını göstermek için kullanılır.

O halde KOAH’ı, ‘uzun süredir bronşlarda tıkanmaya neden olan bir hastalıktır’ şeklinde tarif edebiliriz. Bu rahatsızlığın en kötü yanı, bronşlarda oluşan tıkanmanın bir daha düzelmemesi ve tedavi edilmezse sinsice ilerlemesidir. En önemli nedeni, sigara bağımlılığıdır.

Genellikle 40 yaşından sonra belirti vermeye başlar. KOAH teşhisi konan kişilerin büyük çoğunluğu halen sigara içen veya çok uzun süre içmiş ve bırakmış kişilerdir. Hastalık sinsi ilerlediği ve sigara bağımlıları öksürük, balgam çıkarma gibi şikayetleri önemsemedikleri için, teşhis konulduğu zaman hastalar akciğer kapasitelerinin önemli bir kısmını kaybetmiş olurlar. Sigara içmeyenlerin, özellikle de anne-babası sigara kullanan çocukların dumana maruz kalmasıyla bu kişilerde ileri yaşlarda astım ve KOAH başta olmak üzere solunum sistemi hastalıkları daha çok görülür.

Kışın koah



Bazı çevresel ve genetik faktörler hastalık gelişiminde etkilidir. Hastaların yaklaşık yüzde 1’inden az bir kısmında genetik nedenler sorumlu olabilir. Sigara dumanıyla nefes borularına, hava keseciklerine zararlı gazlar ve maddeler dolar.

Yıllar geçtikçe bu zararlı gazlar ve maddeler bronşların, hava keseciklerinin yapısını bozmaya başlar. Bunun sonucunda bronşların hastalanmasıyla tıkayıcı bronşit, hava keseciklerinin harabiyeti ve parçalanmasıyla amfizem ortaya çıkar.

KOAH adı altında bu iki hastalık yer almaktadır. Sigara içimiyle hem bronşlarda tıkayıcı bronşit hem de amfizem gelişir. Akciğerlerde ortaya çıkan bu tıkanıklıklar ve bozulmalar sonucunda kana oksijen geçişi azalır ve vücudun oksijensiz kalmasıyla pek çok ciddi rahatsızlıklar doğar.

Kışın koah


Haberin Devamı

 Belirtileri

Haberin Devamı

Öksürük

Balgam

Nefes darlığı

Bu şikayetler uzun süredir devam etmektedir. Öksürük ve balgam çıkarma önceleri sadece sabah görülür. Hastalar genellikle bu şikayetleri önemsemezler ve sigara içmenin doğal bir sonucu olarak görürler. Gerçekte, şiddetli olmayan öksürükle birlikte az miktarda balgam çıkarmak, KOAH’ın erken habercisi olabilir. Eğer sigara içmeye devam edilirse ve hastalık ilerlerse öksürükler şiddetlenir. Hastalar günün her saatinde balgam çıkarmaya başlar. Bazen boğulacak kadar şiddette olur. Nefes darlığı hastalığın erken dönemlerinde koşma, hızlı yürüme veya merdiven çıkma gibi eforlar da ortaya çıkar. Hastalığın ilerlemesiyle istirahatte dahi nefes darlığı oluşur. Bu şikayetler genellikle 50 yaşına doğru ciddi şekilde artar.

Nefes darlığının şiddetine göre dört grupta KOAH: 

1- Hafif: Ağır iş yapıldığı zaman veya hızlı yürüme ve merdiven çıkma esnasında bazen nefes darlığı hissedilir.

2- Orta: Bazen günlük işler yapılırken dahi nefes darlığı hissedilir. Gece uykusu rahattır, nefes darlığı nedeniyle uykusuzluk çekilmez.

3- Ağır: Şiddetli halsizlik vardır. Merdiven çıkmada çok zorlanılır. Nefes darlığı yaşanır.

4- Çok ağır: Otururken dahi nefes darlığı hissedilir. Oda içinde yürümek zorlaşır.

Hastalığın ileri dönemlerinde kanda ve organlarda oksijen miktarı önemli oranda azalacağı için çok daha fazla rahatsızlıklar belirir.
Rahatsızlığın ilerlemesiyle kalp yetmezliği meydana gelebilir ve ayaklarda su toplama başlar. Bu hastalarda ileri dönemlerde nefes darlığı şiddetlenir ve evden dışarı çıkamaz hale gelirler. Bu dönemdeki hastalar günün en az yarısında oksijen makinasına bağlı kalır.

Tedavi

Haberin Devamı

KOAH tedavisinin temelini ‘sigaranın terk edilmesi’ oluşturur. Ayrıca, tozlu, dumanlı ortamlarda bulunmamak ve düzenli ilaç tedavisi de gerekir. İlaçlar sadece nefes darlığını azaltmak için kullanılır. Bazıları solunum yoluyla alınır. Dozları çok düşüktür. Fakat direkt olarak solunum yollarına ulaştığı için etkileri kuvvetlidir. Doğru teknikle kullanılmalıdır ve yan etkileri yok denecek kadar azdır. Alışkanlık yapmazlar, dişlere ve akciğerlere herhangi bir zarar vermezler.

Oksijen tedavisi: Çok ağır hastalar sürekli olarak günde en az 15 saat oksijen kullanmak zorundadırlar. Kanda oksijen seviyesi tehlike sınırının altına inen hastaların uzun süreli oksijen tedavileri hem şikayetlerini azaltacak hem de yaşam kalitelerini artıracaktır. Çünkü KOAH’da ortaya çıkan sorunların önemli bir bölümü vücudun yeterince oksijen almamasından kaynaklanır.