Dr. Tanju Sürmeli

Dr. Tanju Sürmeli

tanjusurmeli@yasamsaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuyla (DEHB) mücadele eden birçok çocuk ve aile, ilaç kullanmak istemiyor. Bu durumda doktorların, tedavi seçeneklerini sunarken ‘neurobiofeedback’ gibi yöntemleri de değerlendirmesi gerekiyor

Birçok aile, DEHB tedavisi için beslenme değişiklikleri, neurobiofeedback (NF) ve egzersiz temelli yaklaşımları içeren alternatiflere ilgi duyuyor. Aileler, tedavi seçenekleri hakkında doktorlardan edindikleri bilgilerin yetersiz olduğunu da dile getiriyor.
2005 yılında Amerikan Pediatri Akademisi, “Pediatrik ekip, çocuğun tıbbi ve tıbbi olmayan ihtiyaçlarının giderildiğinden emin olmak adına, çocuk ve ailesiyle işbirliği içinde çalışır” kararını aldı. Ailenin ve çocuğun genel bir tedavi planı geliştirilmesindeki ortaklaşa karar verme yaklaşımı, DEHB gibi rahatsızlıklarda özellikle önemli.

Hemen ilaç verilmemeli
İngiltere Ulusal Sağlık Enstitüsü ve Uzmanlık Merkezi’yle Ruh Sağlığı Merkezi Ulusal İşbirliği’nde çalışan doktorlar, DEHB’li çocuklara öncelikli olarak ilaç yazılmamasını tavsiye etti: “Çok ağır vakalarda, diğer yöntemler yeterli gelmezse verilmeli, önce ilaca başlanmamalı.”
12 Ekim 2007’de psikiyatri ve çocuk gelişimi alanındaki uzmanlar, dünyanın her yerinden, Washington’daki Psikiyatri ve Psikoloji Araştırmaları Uluslararası Merkezi’nin yıllık toplantısına katılmak üzere geldi. Toplantı özel bir amaç üzerine odaklandı:
“Psikiyatrik ilaçların çocuklara çok yoğun şekilde yazılmasına son vermek”.

İlaçsız Biofeedback umut veriyor
Amerikan Çocuk Akademisi, ‘Çocuk ve Ergen Kanıta Dayalı Psikososyal Müdahaleler’ altında Biofeedback’i, dikkat ve hiperaktif davranışlar için; Seviye 1 yani en iyi destek seviyesine yükselti. İlaç ve davranış terapisinin birlikte kullanılmasıyla Biofeedback’in aynı etki seviyesine tek başına ulaştığını görüyoruz.
DEHB’de dikkati bozan ‘Theta’ artışı (beyaz ve sarı renk), dikkat dalgası ‘Beta’ azalışı (açık mavi renk) qeeg kayıtlamasında tespit ediliyor. Biofeedback’le Theta dalgasını azaltmayı ve beta dalgasını artırmayı öğreniyor. (Bkz. alttaki resim)
Brown Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Hirsberg, “Neurofeedback, DEHB’lilerin büyük yüzdesinde hayat boyu düzenli ilaç kullanımını önemli derecede azaltmayı ya da ortadan kaldırmayı vaat ediyor. Biz, pratikte bu vakalarda anlamlı derecede duygusal düzenlemede iyileşme, kararsızlıklarında ve anksiyetelerinde azalma görüyoruz. Ebeveynler ve çocuklar arasındaki ilişkilerde gelişme ve stres faktörlerinde de azalma görüyoruz. Birçok çocuk ve aileleri ilaç kullanmak istemiyor. Benim görüşüme göre, kanıtlara dayalı bir tedavi yöntemi olarak NF, ailelere tedavi seçenekleri sunulurken mutlaka belirtilmesi gereken bir yöntem” diyor.
Yan etkisi olmayan Biofeedback yönteminin uygulanması sonrası 24 ay ve 10 senelik takiplerde etkisinin kalıcı olduğu görüldü.

DEHB TEDAVİSİNDE BIOFEEDBACK YÖNTEMi


Bazı ülkelerde devlet ödüyor
Amerikan Pediatri Birliği’nin resmi bülteni ‘Pediatrics’in 2008 yılındaki bir sayısında Biofeedback’in medikal tedavilere ilave olarak; dikkat, öğrenme, anksiyete, stres, uyku ve otonomik sinir sistemi bozuklukları, idrar ve kaka kaçırma, kronik akut ve tekrarlayan ağrıların bizdeki SGK’nın karşılığı olan, MEDICAID (devletin yoksullar için olan sağlık sigortası) tarafından da karşılandığından bahsedilir.
1990 haziranından beri Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisi’nin kararına göre, “Çocuk ve ergen psikiyatristlerinin Biofeedback uygulaması için gerekli eğitimi almaları ve sertifikalı olmaları gereklidir” denir.