‘Payitaht Abdülhamid’ dizisine Robina karakteriyle katılan Ece İrtem, sete kısa sürede uyum sağladı. ‘Yeni Gelin’den sonra dönem projesinde yer alan oyuncu, “Aslına bakarsanız tokat gibiydi... Çok güzel ve zorlayıcı oldu” dedi. İrtem’le yeni projesini ve oyunculuktaki hedeflerini konuştuk.
‘Payitaht Abdülhamid’ dizisinden teklif nasıl geldi?
Aslında ‘Yeni Gelin’in ardından dinlenmek istemiştim. Fakat aynı zamanda gelen teklifleri de inceliyordum. Sonra ‘Payitaht Abdülhamid’ dizisinden teklif geldi. Bu dönemde kaliteli işler bulmak zor. Bana sunulan karakteri araştırdım ve tarihte yer alan biri olduğu için benimsedim. Sonra da rolü kabul ettim.
Devam eden bir proje... Dezavantaj yaşadınız mı?
Özel bir dizi ve setimiz de öyle... Bu ekrana yansıyor. Ekip huzur içinde çalışıyor ve bu enerji seyirciye de geçiyor. En başta biraz korkuttu ama her ortama uyum sağladığım için sıkıntı çekmedim. Robina, karakter olarak sonradan dahil olması gereken biriydi...
Dizinin çok izlenmesinin sebebi ne?
Hikaye gerçekten sapmıyor. Tarihsel gerçekçiliği, kurgusu, hikayesi, oyunculukları ve samimiyetiyle ekrana yansıdığı için de çok izleniyor. Reyting kaygısı gütmeden yapıldığı için insanlar bu samimiyeti aldı. Reyting için değil, gerçekleri ekrana taşıyor.
Dönem dizisinde oynamak nasıl bir his?Çok garip bir his... Yaşamış birine o duyguyu vermek ağır sorumluluk. Korkutuyor ama aynı zamanda duyguların yukarıda kalmasını sağlıyor.
Robina nasıl bir karakter?Abdülhamid’e Yıldız Suikastı düzenleyen üç çeteciden biri. Dişiliğini ve zekasını kullanarak herkese her şeyi yaptırabiliyor. Bir ajan! Çok gizli işler yapıyor ve tek amacı Abdülhamid’i ortadan kaldırmak.
Karakter için nasıl bir hazırlık sürecinden geçtiniz?Karakterin tarihteki durumunu inceledim. Diziyi zaten takip ediyordum ama içinde yer aldığım andan itibaren yeni baştan bir kez daha izledim.
Osmanlı dönemini anlattığı için dizi Orta Doğu’da büyük bir hayran kitlesine sahip, bu sizi heyecanlandırıyor mu?Biz
devlet olarak zamanında en büyük sınırlara ulaşan bir toplumuz. Onun için insanların merak etmesi normal. Onların şu anda yaşadığı topraklar bir zamanlar bizimdi... Bu hayran kitlesini düşünürsen yaşayamazsın, insana daha çok telaş yaptırır.
Komediden sonra dönem dizisine dahil olmak zorladı mı?Aslına bakarsanız tokat gibiydi... Çok güzel ve zorlayıcı oldu. Diğer işin temposuyla bu projenin çok farklı... İlk sahnemde adaptasyon sürecini atlattım. Bu dizi bir dönem işi ve daha çok sindire sindire oyunculuk performansı istiyor. Tarihe bağlı olduğu için gerçeğe en yakın diyaloglarla ekrana taşınıyor.
Oyunculukta hayalleriniz neler?Oyunculuk, benim için yaşam tarzı. Yapılmayanı yapmak istiyorum. İnsanlar ekranda çoğu karakteri izlerken ne yapabileceğini anlıyorlar. Bense, yer aldığım projelerimde hep izleyici şaşırtmak istiyorum.
‘Boş güzellik
bir şeye yaramıyor’Genç bir oyuncu olarak sektörün küçülmesi sizi üzüyor mu?Bence sektör daha güzel oluyor. İyi oyuncular çıkıyor. Oyunculuk yapmak için ilerleyenler kalıyor, sadece popüler olmak isteyenler eleniyor. Bu işi kalben yapan ve işinde başarıyla devam etmek isteyenler hiçbir şekilde yılmıyor.
Güzel olmak ekranda bir avantaj mı?Güzel kadın her zaman göz doldurduğu için daha kolay iş bulur. Ama asıl önemli olan içinin güzel olması... Boş güzellik bir şeye yaramıyor.