Eğlence dorukta

Efendim, bugün Bursa seyahatimizin sonuna geldik. Bursa gerçekten renkli bir kent olduğu için sıkılmadım. Bir yandan tarih, türbeler, evliyalar öte yandan cıvıl cıvıl eğlence, şık kafe ve restoranlar. Bursa halkı üç iş adamını dilinden düşürmüyor; Bursanın ekonomisine, siyasetine, sosyal yaşamına büyük katkıları bulunan rahmetli Ali Osman Sönmez ve oğlu Cemal, Özdilekin patronu Hüseyin Özdilek ve Cavit Çağlar. Bursa sadece bu iş adamlarını değil, pek çok da sanatçı yetiştirmiş; Modanın duayenlerinden sevgili dostum Yıldırım Mayruk, yaşayan efsane Müzeyyen Senar, podyumların starı Demet Şener, Aydan Şener, Hande Ataizi, Hüseyin Özmol (Çocuklar Duymasının çaycısı), manken Duygu Ulaş, Ceyda Düvenci, oyuncu Olgun Şimşek, Halil Ergün ve rahmetli sanat güneşimiz Zeki Müren. Renkli Bursanın siyaset hayatımızda yer eden ünlü isimlerini de unutmamalı; Barlas Küntay, İhsan Sabri Çağlayangil, Mehmet Gazioğlu, Ali Osman Sönmez... Sevgili Hasan Dağcı, Bursanın siyasette önemli bir yeri olduğunu, bu yıl seçilen AKP Bursa Milletvekili ve Grup Başkanvekili Faruk Çelikin de bunun göstergesi sayıldığını söyledi. Dağcı "Yalnız 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde Bursa bu yıl siyasette bir bakan çıkaramamanın üzüntüsünü yaşıyor" dedi. İsmoş biraz kurtlu. Gece hayatını seviyor. Erken uyumaya alışık olmadığı için gezmek istedi. Kaldığımız Çelik Palas Otelinden pek çok bar, gazino ve çay bahçesinin içinde olduğu Kültürparka yürüyerek gittik. Taylan Gazinosunun neonlarının sönük olduğunu gördüm. "Hey gidi günler, hey" dedim. Muazzez Abacı, Emel Sayın, Zeki Müren, İbrahim Tatlıses, Hülya Avşar gibi Türkiyenin pek çok starı burada sahne almıştı. Rahmetli Mustafa Taylan, babamın arkadaşıydı. Oğlu Tameri de çok iyi tanırdım. Şimdi burada en popüler yer Özgen Çay Bahçesi. Stadyum kadar kalabalıktı. Bir yanda ağır ağbiler, iş adamları nargile içip siyaset yapıyor, öte yanda gençlik tavla atıyor, okey oynuyor. Ama girerken kişi başı 250 bin liraya bilet almanıza rağmen park çok bakımsız. Gerçi geçmiş belediyelerin yaptığı israfın yanında alınan bu para devede kulak. Dilerim, yeni yönetim bu sistemi değiştirir. Bursa, yeşili bol olan bir kentimiz. Bir de bakımsız olmasa. Özellikle Kültürpark içindeki o suni gölün hali hiç iyi değil. Işıklandırma filan yok. Hasan "Bursadaki imarsız yapılaşma hiçbir yerde yok. Dilerim yeni belediye başkanı tüm sorunların üstesinden gelir" dedi. Demli çaylarımızı içip temiz havayı soluduktan sonra günün yorgunluğunu Çelik Palasın tarihi Türk hamamında attık. Eğlence çay bahçelerinde, gazino hayatı bitmiş Bursa tam anlamıyla bir termal turizm merkezi. En çok Çelik Palas Otelinin kaplıcası ve çevresinde yer alan Çekirge semtindeki Uludağ Tıp Fakültesine ait kaplıca çok gözde. Hüsnü Güzel ve Kara Mustafa kaplıcaları da öyle. İnegölde de Oylat Termal Turizm Merkezi, Çekirge Termal Turizm Merkezi ve Anadolu Termal Turizm Merkezi kayda değer. Her termal tesisin belirli özelliklere sahip kaynağı var. Buralarda uygulanan içme ve banyo kürleri romatizmal sendromlara, hareket sisteminin diğer ağrılı hastalıklarına, kronik iltihaplı ve ağrılı kadın hastalıklarına, damar tıkanıklıklarına, gut hastalığına, kanda fazla miktarda kan birikintileri görülen şişmanlara, sinirsel rahatsızlıklara iyi geliyor. 47 derece sıcağa bile dayandım o gece. Çünkü gündüz bütün sinirlerim boşalmıştı. Tabii ya, size anlatmayı unuttum. Uludağ yolu üzerinde olan tarihi çınar ağacını görmeye gittik. Devasa, muhteşem bir şey. 592 yaşında. Çevresi 920 metre, yüksekliği 35 metre. 1991 yılında Osman Gazi Belediyesi çevre düzenlemesi yapıp koruma altına almış, mutlaka görün. Etrafında irili ufaklı kafeler, mangalda et yapılan lokantalar var. Ben bunların birinde, içinde Bursayla ilgili çok önemli fotoğrafların olduğu makinemi kaybettim. Saatler sonra aklıma geldi. Hiç umudumuz yoktu. İsmoş ve Hasan da "Orada senin makinenin bulunması mucize olur" dedi. Ama mucize oldu. Allah bana acıdı galiba. İnkaya Tarihi Çınaraltı Aile Bahçesinde sevgili Ali Osman Tık bulmuş makinemi, saklamış. Buradan kendisine tekrar teşekkür ediyorum. Bu arada Uludağa çıkarken ya da inerken mutlaka uğrayın İnkayaya. İsmoşun dediğine göre güzel kahvaltısı var. Telefon numarası (0224) 239 59 70. Dönüşte yolumuzun üzerinde bulunan hiciv sanatının temel taşları olan Karagöz ile Hacivatın mezarına uğradık. Hasan iki ustanın acıklı öyküsünü atlattı. Efendim, Ulu Camiinin inşaatı sırasında Karagöz ile Hacivat usta olarak çalışıyorlarmış. Ama çok gevezeymişler. Diğer işçileri çok eğlendiriyor ve tabii ki fazla oyalıyorlarmış. Sonunda Orhan Gazi kızmış ve zamanın kadısına Karagöz ile Hacivatı hapse atmasını söylemiş. Kadı da idamlarına karar vermiş. Kaplıcalar, tarihi çınar ve hazin bir son Bursanın en tanınmış semti Çekirge. Işıl ışıl. Burada ev kiraları 750 milyon ila 1 milyar lira arasında değişiyor. Satılık evler de 200 bin dolardan başlıyor. Çekirgede pek çok ünlü bina var. Bir tanesi, Turizm ve Kültür Bakanlığı tarafından onarılıp müze yapılacak olan Atatürkün köşkü. Bence Bursanın gururu olan iş adamı Cavit Çağların villasını ve Mevlitin yazarı Süleyman Çelebinin mezarını da unutmamak gerek. Bir sürü de bar, restoran bulunuyor semtte. Bursanın en ekonomik semtleri ise Bağlarbaşı Hamitli ve Zümrüt Evler. Buralarda kiralar 200-350 milyon lira. Mudanyanın eski yolu üzerinde, Bademlide de muhteşem villalar var. Kiraları 1-2 milyar. Satılık evler ise 300-500 bin dolar arasında. Bir ara Necati Bey Kız Meslek Lisesi öğrencileriyle sohbet ettim. Kızlar meslek liselerinin önlerinin açılmasını istiyor. "Üniversite yolumuz tıkanmasın. Biz meslek liseliler olarak çok zorlanıyoruz. Ne olur Şenay Abla, sesimiz ol" dediler. İlgililere duyurulur. Kız öğrenciler dertli, popüler semt Çekirge Bursaya gidip de sanat güneşimiz Zeki Mürenin kabrini ziyaret etmemek olmaz. Giderken çocukluk ve gençliğinin geçtiği sokakları turladım. Mümin Ağabey ile de hem Paşayı hem de komşusu Emir Sultan Hazretlerinin türbesini ziyaret ettik. Paşanın yaşadığı semtte komşuları Zeki Mürenin "Beni Emir Sultana yakın gömün" diye vasiyette bulunduğunu ve bir tesadüf sonunda da vasiyetinin yerine geldiğini söylediler. "Demek ki yüreği iyi adammış" dedi birisi. Gerçekten Emir Sultanın türbesi ile Zeki Mürenin kabri arasında 5 metrelik mesafe var. Yeri gelmişken sizlere Emir Sultanı da tanıtayım; Emir Sultanın (1366-1429) asıl adı Es-seyyid Şemsüddin Mehmed bin Aliyyül Buharidir. Ünlü bir bilgin olan Emir Sultan, Buharada doğmuş. 1391 yılında Bursaya gelmiş ve Yıldırım Bayezidin kızı Hundi Fatma Hatun ile evlenmiş. 1429 yılında vebadan vefat etmiş. Paşa, Emir Sultan ile komşu Bursa gecelerini bir akşam tek başıma yaşadım, bir akşam da Hasan ve İsmoş ile değerlendirdim. Tabii Ramazan nedeniyle pek çok yer keyifsiz, hatta bazıları kapalıydı. Şu an en popüler yerlerin başında Kükürtlü Caddesinde üç yıldır hizmet veren Gagalini geliyor. Burası bir eğlence kompleksi. Yanında yine buraya ait olan Fix Cafe & Bar var. Gagalini çok şık bir yer. Patronlar Hakan Şenipek ve Semih Cıngıllıoğlu. O gece Hakan oradaydı. Çok genç ve hoşsohbet . Eskinin farklı bir kültürü olan pavyon hayatı bitmiş. Bir zamanların en popüler pavyonu Köşk gece kulübü olmuş. Ama yine de Rus dansçılar var. Heykelde Siesta, Çekirge Caddesinde White House, çağdaş gençliğin yeni adresi olarak ortaya çıkan yine Çekirgedeki Şibumi Pub, parkın içinde yer alan Danza, Arap Şükrüdeki Picoli, Almiranın içinde yer alan Mask, Çelik Palasın arkasındaki Ka Bar, Cafe de Paris ve Berk Bölükün barmenlik yaptığı çok şık Joya Bar en ünlü mekanlar. Evet efendim, bugün de sizleri Erbak-Uludağ Meşrubat ve Gıda Sanayii A.Şnin Genel Müdürü Mete Öz ile yaptığım sohbetle baş başa bırakıyorum. Sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. Hoş kalın. Bursada eğlence hayatı Erbak Uludağ A.Şnin Bursa Yeni Yalova Yolu 3üncü kilometresinde 37.000 metrekarelik bir arazi üzerinde kurulu olan tesislerinde Mete Öz ile sohbet ettim. Grubun meşrubat ve meyve suyu üretimi Yeni Yalova Yolu üzerindeki tesislerde yapılıyor. Uludağ Doğal Maden Suyu ve Frutti ise Uludağın eteklerinde bulunan Çaybaşı Köyündeki tesislerde, kaynağında şişeleniyor. Erbak Uludağ, Mehmet Hakkı Bey tarafından kurulduğundan beri el değiştirmeden 3 nesildir aynı aile tarafından yönetiliyor. Şu an şirketin sahipleri, 3üncü kuşak olan Nuri Erbak Beyin evlatları Mehmet Hakkı Erbak ve Nuran Kızıl. 4üncü kuşak da şirkette görev almaya başlamış. Genel Müdür Mete Özden aldığım bilgileri veriyorum; Mevcut dolum kapasitesi yılda 150 milyon litre olan şirket yaklaşık 400 kişiye istihdam sağlıyor. Üretim şirketine bağlı olan Erbak Uludağ Pazarlama, Satış ve Dağıtım A.Ş. ile bayilik sistemiyle çalışan şirket İstanbul, Ankara ve İzmirde bulunan bölge müdürlükleri sayesinde tüm yurda hizmet vermekte. İstanbulda bulunan Zincir Mağazalar Müdürlüğü de Türkiyede bulunan toplu tüketim noktalarına yapılan satışları yürütmekte. Türkiyede 110 bayi ile çalışan Erbak-Uludağ, Bursa içine kendi araç filosuyla dağıtım yapıyor. 2001 yılında İzmir, 2002 yılında da İstanbul ve Ankarada direkt dağıtıma başlanmış. Şu an 23 çeşit ürünü 96 değişik ambalajda tüketicisine sunan Erbak Uludağ, pazardaki en geniş ürün yelpazesine sahip firmalardan biri. 1932 yılından beri aynı formülle ve Uludağ markası ile tüketicilere sunulan sade gazoz pazarında yüzde 13 pazar payına sahip. Firmanın toplam pazardaki payı ise yüzde 2. Maden suyu pazarında yüzde 9luk pazar payı ile 3üncü sırada yer alan Erbak Uludağ, maden suyu segmentinde fiyat lideri olma özelliğini taşıyor. 2002 yılında pazara sunulan Frutti markalı meyveli doğal maden suyuyla büyük atılım yapan firmanın cola, portakal, meyve suları ve yine 2003 yılında pazara sunduğu Ice Tea gibi ürünleri mevcut. Meşrubatçılık geçmişi köklü olan firma, deneyimli ve yenilikçi araştırma-geliştirme departmanı ile sürekli yeni ürünlerle ilgili çalışmalar yapıyor. Buna en son örnek olan ve ekim ayının başında pazara sunulan yeni portakallı gazozu Uludağ Sarı, portakallı gazoz pazarına kazandırılan en yeni ürün. Dünyada Uludağ, 2003 yılında 4.5 milyon dolar civarında ihracat gerçekleştirmiş. Uludağ, başta Almanya olmak üzere Fransa, Avustralya gibi denizaşırı ülkelere ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine ürünlerini ihraç ediyor. Bu sene 6 milyon dolarlık ihracat hedefi olan Erbak Uludağ, Hindistan, Brunei Sultanlığı ve Filistini de ihracat yaptığı ülkeler arasına eklemiş. "Türklerin olduğu her yerde Uludağ gazozu olmalıdır" sloganını benimseyen Erbak Uludağ yoğun Türk nüfusunun olduğu ülkelerde her Türk marketinde, dönercisinde, restoranında kolayca bulunuyor. Uludağ Gazoz dünya tüketicisiyle buluşmayı hedefliyor. Nuri Erbak Beyin 1932 yılında bulduğu orijinal gazoz formülünü 70 yıldır değişikliğe uğratmadan koruyan, insan sağlığını gözetmeyi ve kaliteden hiçbir şekilde ödün vermemeyi ilke edinen Erbak Uludağ daha nice nesillere ürünlerini sunmayı amaç edinmiş. sdudek@simge.com.tr Dünyada bir Türk gazozu; Uludağ