Mehmet Ali Erbil’in kızı Yasmin Erbil, önceki gün sıra dışı bir haberle gündeme geldi. Yasmin, bir süre önce arkadaşlarıyla Emirgan’da gittiği mekanda, uzun süredir rahatsız olan babası Mehmet Ali Erbil aklına gelince, duygusallaşıp ağlamış. Yasmin’in sözde arkadaşları, “Defol git o zaman, seni çekmek zorunda değiliz” diyerek, küfretmişler. Yasmin de mekandan ayrılıp, soluğu karakolda almış ve ‘Arkadaşım’ dediği, belki de en büyük sırlarını paylaştığı kişilerin, en hassas zamanında kendisine olan bu davranışından şikayetçi olmuş. 234 gün yoğun bakımda kalan ve tedavisini evinde sürdüren şovmenin bir türlü sağlığına kavuşamaması, evin küçük kızı Yasmin’i çok etkilemiştir mutlaka... Ayrıca Yasmin’in hassas ve yaşadıklarını içine atan biri olduğunu yakınlarından biliyorum. Sözde ‘kafası dağılsın’ diye eğlenceye götüren arkadaşları, Yasmin’in dağınık kafasına dayanamıyor... O şikayetten bir şey çıkar mı bilmem ama Yasmin için şimdi şapkayı önüne koyup, düşünme zamanı... İnsan kendine sormalı: ‘Ben kimlerle arkadaşlık ediyorum ve neden?’ Çünkü arkadaşım benim sosyal kimliğim... Peki ben bu insanlarla anlaştığıma göre ben kimim ve ben nasıl bir arkadaşım?’ Gençler, arkadaşlarınızı iyi seçin, en önemlisi dost edinin... Arkadaşın, zor gününde, “Alo” dediğinizde, sorgusuz sualsiz, zaman ve mekan tanımadan yanınızda olanı, sizi yereni değil yücelteni makbul, unutmayın!