‘Gergedan Mevsimi’ sınıfta kaldı

Ülkesinde yasaklı olan İranlı yönetmen Bahman Ghobadi’nin Türkiye’de çektiği ilk film “Gergedan Mevsimi”, sinema eleştirmenlerinden geçer not alamadı. Başrollerini dünyanın en etkileyici kadınları arasında gösterilen İtalyan oyuncu Monica Bellucci, Behrouz Vossoughi, Yılmaz Erdoğan, Caner Cindoruk, Beren Saat, Belçim Bilgin ve Ahmet Mümtaz Taylan’ın paylaştığı filmin basın gösterimi dün gerçekleştirildi. İran’da 30 yıl hapis yatan İranlı şair Sahel Farzan’ın özgürlüğüne kavuştuktan sonra eşini aramak için İstanbul’a gelişini anlatan filmi, Atilla Dorsay’ın dışında tüm sinema eleştirmenleri ağır bir dille eleştirdi. Beren Saat ile Belçim Bilgin’in hayat kadınını canlandırdığı filmde Monica Bellucci’nin üstsüz kaldığı sahne ve Yılmaz Erdoğan’la seviştiği sahneler dikkat çekiyor.

İŞTE O SAHNE

Eleştirmenler ne dedi?

Atilla Dorsay (Sabah): Çok beğendim. Bahman Ghobadi’nin en iyi filmi. Tabii ki İran’da olup bitenlerle ilişkili, Ortadoğu’ya özgü duyarlılıkları olan çok trajik bir aşk üçgeni. Bizim için ilginç olan Boğaziçi’nde noktalanıyor. Evrensellik, müthiş şiirsel anlatım nedeniyle Martin Scorsese de filmi çok beğenmiş ve dağıtımını üstlenmiş. Görülmesi gereken bir film. Oyunculukları son derece iyi buldum. Yılmaz Erdoğan’ın yaşlılığını oynadığı adam sanırım gençliğini de o canlandırıyor. Hatta önce tanıyamadım. Monica Bellucci gençliği de yaşlılığı da mükemmel bir oyuncu olarak karşımıza geliyor.

FİLMİN FRAGMANI

Uğur Vardan (Radikal): Çok stilistik bir çalışma olmuş ama bu stil içinde duyguların seyirciye geçmediği kanatindeyim. Ghobadi’nin eski yapıtlarının saflığını, masumiyetini ve içtenliğini bulamadım.

Alper Turgut (Cumhuriyet): Çok kötü bir film. İran filmi bu değil. İran sinemasına bir saygım ve sevgim var. Çakma İran filmi olmuş. Diyaloglar yok, görüntü kötü. Karakterler Tayfun Pirselimoğlu filmlerindeki gibi duruyor. Oyuncular görevini yapmışlar diyeyim. Beren Saat ve diğerleri yan karakter zaten. Bir üçlünün öyküsü mü, örgüsü mü diyeyim. Zaten İran devrimi de bunlar yüzünden mi oluyor, filmin siyasi bir mesajı da yok. Yılmaz Erdoğan’ın oyunculuğu Behrouz Vossoughi’den daha iyi.

Serdar Akbıyık (Star): İran devrimi gibi bir konuyu bir film eğer alt metin olarak kullanıyorsa, onun siyasi göndermeleri olmasını bekleriz. Bu filmde hiç gönderme yok. Niçin İran devrimini alt metin olarak kullandı anlamadım. Bütün olay örgüsü aşk, üçlü bir ilişki ve kıskançlığa dayalı. Oyunculuklar deseniz, başrolde oynayanın neredeyse diyaloğu yok. Oyuncu Türkçe bilmediği için karşısındaki arkadaşlarının Türkçe söylediklerine mimik olarak dahi tepkisini göremiyoruz. Bakışlarıyla da oynadığını çok söyleyemem. Türk oyuncuları ortalama bir oyunculuk tutturmuşlar. Ne kötü, ne de iyiler.

Ömür Gedik (Hürriyet): Film bende hayal kırıklığı yarattı. Hikâye acıklı ama film izleyiciyi içine almıyor. Sonunu zor getirdim. Metafor bombardımanı da filmin eksiklerinden... Oyunculuklar gayet iyi ama bazı sahnelerde farklı diller konuşulduğu için tepkilerde problemler vardı. Çok gişe filmi değil. Zor bir film, izlenmesi de, anlattığı hikâye de zor. Gişe başarısı olacağını düşünmüyorum. İran sinemasının kötü bir örneği diyebiliriz.