05.01.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:
Bayram Kaygusuz bayram.kaygusuz@milliyet.com.tr
İki sezondur “Dudaktan Kalbe” adlı dizide rol alan Gözde Kansu, güzelliğiyle erkeklerin başını döndüren, kurnazlığıyla kendisini birçok olayın merkezinde bulan Nimet karakteriyle dikkatleri üzerine çekiyor. Bugüne kadar “Haylaz Babam”, “Yeter Anne”, “Kurşun Yarası”, “Canım Annem”, “Cemile” ve “Mürüvvetsiz Mürüvvet” adlı dizilerin yanı sıra tiyatro ve kabarede de görev alan Kansu, son olarak “Issız Adam” filmiyle de gündeme geldi. Filmde, Ada karakterini canlandıran Melis Birkan’ın en yakın arkadaşını oynayan Kansu, erkeklerin beyninin kadınlardan farklı çalıştığını söyledi.
Çocukluğunuzda baleye başlamışsınız sonra neden bıraktınız?
Ailem beni küçükken baleye gönderdi. Sonrasında kilo almaya meyilli bir çocuk olduğum anlaşıldı. Annemle bale öğretmenimin konuşmasını duydum. Öğretmenim anneme “Çok dikkat etmesi lazım yavaş yavaş kilo almaya başlıyor. Kendini çok kontrollü tutması gerekiyor. Çünkü ailenizin genetik yapısına göre kilo almaya müsait görünüyor şimdiden kontrol altına alın” dedi. Bunu duyunca baleyi bıraktım. Yaptığım işi çok iyi yapmak istediğim için bu konuda takıntılı olabilirdim ve bu bana zarar verebilirdi. Küçük yaşta ciddi bir karar aldım ve bıraktım.Okul hayatımda halk oyunları ekibine katıldım. Ama artık evde dans ediyorum.
Oyunculuk yapmaya nasıl karar verdiniz?
İstanbul’a ilk geldiğimde “Sultans Of the Dance’”ın kurulma aşamasıydı. Aynı zamanda Kandemir Konduk Tiyatrosu’nun elemeleri vardı. Önce dans elemelerine girdim ve kalabalık bir ekibin içinden ilk elemeyi geçtim. Tiyatro elemelerini de geçtim ve kazanmıştım. O aşamada hayatıma ya dansla ya da oyunculuk devam edecektim. Oyunculuğu seçtim.
“Issız Adam” adlı sinema filminden size teklif nasıl geldi?
Tesadüfen Çağan Irmak ile tanışmıştım ve sonrasında aldığım bir telefon üzerine hiçbir şeyi bilmeden kabul ettim. “Küçük bir rol dört beş kişiyiz gel beraber eğlenelim tanışalım” şeklindeki teklifi nasıl reddedebilirdim ki?
Filmin hikâyesinde sizi ne etkiledi?
Hikâyenin tamamı etkiledi. Müthiş bir bütünlüğü samimiyeti çok hayatın kendisi olması... Onlar bizim Taksim’de geçen zamanlarımızdı. Belki beş yıl öncemizdi, arkadaşımızın acı çeken annesiydi. O aşktan mahrum kalan arkadaşlarımızdı. İstanbul’un dokusu ve Çağan Irmak’ın gözü filme ayrı bir tat kattı.
Kadın yönetmenler çalışmanın erkek yönetmenlerden farkı nedir?
Kadının duygusunu kadın dahi iyi anlar. Çünkü bu parçadan benim içimde de var, bir erkeğin içinde yok. Zaten sizin beyniniz biyolojik olarak bizimden farklı...Tabii ki kadın daha tanıdık. Konu bir yerde kadın yönetmen kadın ağzıyla oyuncuyu yönlendirir. Erkek yönetmen de, erkek gözüyle kadın oyuncuyu çok başka bir şeyin farkına vardırabiliyor.
Hırslı mısınız?
Hırslı değilim ama çalışkanım. Hırs dozunda tutulmadığı ve ayarı kaçtığı zaman hem sana hem başkasına zarar verir. Hırslı değil azimliyim.
Sizin çocukluk hayaliniz neydi?
Sahnede olmayı çok seviyordum. Sahneyle ilgili bir iş istiyordum. Bunu da gerçekleştiriyorum.