4 YAPRAKLI YONCA ‘Serenay, Kalben, Aslı, Merve’
Bugüne kadar Şeffaf Oda’ya binin üzerinde ünlü katıldı. Bende iz bırakanlar arasına Serenay da girdi. Serenay’ın enerjisi yüksek voltajlı. Çekim mekânına geldiği andan itibaren ortam değişti. Hatta çekim öncesi ekibe yardım bile etmiş. “İyilik meleği” gibi... Programa da kalbiyle katılanlardan... Yüzünde sürekli gülümseme, hoşsohbet.
Ve müzik sürprizi...
......................
Serenay Sarıkaya “İkimizin Yerine” filmi bağlamında Şeffaf Oda konuğu... Yine filmin oyuncularından Aslı Bekiroğlu ve Merve Çağıran’la birlikte... Onlara, özgün ve özel sesiyle “Kalben” eşlik ediyor. Programa Kalben’in yorumuyla bir İbrahim Tatlıses şarkısı olan “Haydi Söyle” ile başlıyoruz.
....................
Serenay Sarıkaya “İkimizin Yerine” adlı filmde küçük bir kasabada yaşayan ve sürekli kendini tekrarlayan, hayatın sırrını çözmeye çalışan, ailesinin kendisine dayattığı çerçevenin içinde sıkışıp kalmış liseli Çiçek’i canlandırıyor. Çiçek’in bu tekdüze hayatı, edebiyat öğretmeni Doğan (Nejat İşler) ile karşılaşınca değişmeye başlıyor.
Serenay bu senaryoyu Amerika’dayken okumuş, hikâyeyi, önerilen rolü çok sevmiş.
“Benim yerime başka bir kız bulurlar diye çok korktum. Hemen atlayıp geldim” diyor. “Omuzladığım ilk sinema filmim, çok sevdim” diye de ekliyor. Serenay’ın mutluluğu gözlerine pırıltılarla yansımakta. Filmi anlatırken heyecanlanıyor. Mesleğine âşık olanlardan o...
Serenay’ın, olmasını istediği şeyleri yazdığı bir “totem defteri” var. Ne yazsa gerçek oluyor. Bir de bacak bileğinden çıkartmadığı “kırmızı ip.” O da onun uğuru... En iyi arkadaşı elbette her an yanında olan, yaşam sırdaşı annesi.
..............
Serenay 15 yaşında Çek Cumhuri-yeti’nde düzenlenen güzellik yarışmasında “jüri özel ödülü” almış. Benim jüri heyetinde olduğum “Miss Turkey 2010’un da ikincisi...”
......................
Filmde Serenay’ın yakın iki arkadaşını canlandıran Aslı Bekiroğlu ve Merve Çağıran’ı da yüksek reytingli dizilerden tanıyoruz.
Aslı, konservatuvar mezunu. Arp ve piyano çalıyor. Aynı zamanda “Beslenme ve Diyetetik” eğitimi almakta, 2. sınıf öğrencisi...
Merve ise, “Akademi 35 Buçuk” sanat merkezinde oyunculuk bölümünü bitirmiş.
İkisi de genç yaşta başarılara imza atmışlar.
Yolları açık olsun...
......................
Ve Kalben... Kalben Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu. (Burslu). Masterlı. Senaryo yazarlığı, editörlük, reklam yazarlığı da yapmış. Kalben’in hayranları “Kimse bilmesin, biz dinleyelim” diyormuş. Ben herkes onu tanısın diyorum. Herkes dinlesin. Çünkü gerçekten güzel ve gizemli sesi, derin yorumu, yüreğini notalara yansıtmadaki içtenliğiyle bu sektöre kalite katacağına inanıyorum.
Ve kalıcı olacak, iz bırakacak bir değer.
MARDİN LEZZETLERİ VE HARRANLI KADINLAR
Mardin / Cercis’in şefi Ebru Baybara Demir ve beceri kazanmak amacıyla onun mutfağında eğitim alan Harranlı kadınlar...
Mardin’in Cercis Murat Konağı oteli ünlüdür. Otelin sahibi olan Ebru Baybara Demir mutfağın da başında. Mardin lezzetlerinin ustası. Mardin lezzetleri sunmak üzere bir süre önce İstanbul’daydı...
Gazetelerde haberleri yayımlanınca Urfa/Harran Kaymakamı Temel Ayça iletişime geçti.
“Harranlı kadınlara beceriler kazandırmak ve iş hayatına atılmaları için girişimlerinin olduğunu” bildirdi.
“Acaba aynı etkinlik İstanbul’da tekrarlanırsa, iş becerisi kazanmak isteyen Harranlı kadınlar gönderilir mi?”
Ebru Baybara Demir bu öneriyi “memnuniyetle” kabule diyor.
.....................
Zorlu Center içindeki Eatly’de bir “Mardin/Cercis” köşesi açılıyor.
Bu kez Ebru Şefin yardımcıları Harran’dan gelen kadınlar. Orada hem mutfağın inceliklerini, hem de başta Mardin olmak üzere Güneydoğu bölgesinin yemeklerini öğreniyorlar. Ve de “dönüşümlü” olarak. Bir grup çalışmasını tamamlayınca Harran’dan diğer grup geliyor. Ve... Boş zamanlarında, Eataly’nin İtalyan şeflerinin yanında İtalyan yemekleri eğitimini de tatbikatıyla birlikte alıyorlar.
.......................
Hafta içinde bir grup gazeteci
Zorlu’daki Cercis köşesindeydik. Harranlı kadınların da emeği olan Mardin yemeklerinden tadım yaptık. Mardin’in her sofrasında “başlangıç” olarak sunulan tepsiyle başladık. Gerçekten tadı damağımızda kaldı Mardin sofrasının.