‘Benimle çalış Clinton...’
FOTOĞRAFTAKİ piyanist Türk kızı eski Cumhurbaşkanı Clinton’a iş teklif etti: “Benim küçük müzik grubumda saksafon çalar mısınız Bay Başkan?”
Evet...
Clinton’a “iş” teklif eden o çok başarılı ve sempatik genç kız bu sabah Şeffaf Oda’da konuğum.
Adı Karsu Dönmez...
Hatırlatalım...
Karsu Dönmez ailesiyle Hollanda’da yaşıyor. Sosyolog bir baba ve eğitim uzmanı bir annenin kızı... Anne ve babası Hatay’ın Karsu köyünden... İsmi buradan geliyor. Müziğe 7 yaşında başlamış. Anne ve babası araba almak için biriktirdikleri parayla Karsu’nun ısrarı üzerine ona beyaz bir piyano almış.
Karsu şan ve müzik derslerine böyle başlamış.
Karsu, dünyanın sayılı konser salonlarından Carnegie Hall’da 3 kez konser vermiş. Clinton’la da 2 kez yolları kesişmiş. Hatta Clinton Karsu’dan imza bile istemiş. Bir de Karsu’ya mektup göndermiş. Karsu, Clinton’a “kendi küçük grubunda saksafon çalmasını” teklif etmişti. Karsu, Hollanda kraliyet ailesinin de gözdesi... Karsu’nun kırık Türkçesiyle
anlattığı hikâyeler stand-up gibi...
Karsu hem hikâyelerini anlatıyor, hem de iki dilde şarkılarını söylüyor.
Anlattığı nene-zılgıt öyküsünün ardından caz parçasının içine “zılgıt” da eklemesini istiyorum. Anında doğaçlama bir caz şarkısı yapıveriyor ve “zılgıtlarla” renklendiriyor.
......................
Karsu yüreklere dokunur.
Yeni bir sıcak yürek örneği Suriyeli mülteci çocuklarla her akşam bir araya gelip onları gülümsetmeye çalışması...
Karsu’nun gür saçları beline kadar uzanırdı. Bu kez omuzlarına zar zor değiyor.
“Saçlarını neden kestirdiğini” soruyorum.
Aldığım cevap beni duygulandırıyor.
“Kanser hastası bir kız çocuğu vardı. Hep prenses olmak istiyordu ama artık saçları yoktu. Saçlarımı kestirdim. Ona peruk yapılmasını sağladım. O artık bir prenses.”
......................
Söz ve müziklerini kendi imzasını taşıyan “Colors” albümü aralıkta Türkiye’de... Bir not: Karsu 9 Aralık’ta İstanbul Babylon Bomonti’de, 10 Aralık’ta Ankara ODTÜ’de... Daha sonra da
Türkiye turnesinde...
Portaxe’ın Boğaz manzarasında Karsu Dönmez ile keyifli, müzikli sohbet...
DOKUNDUĞU her nesneyi farklı bir boyuta taşıyan ünlü tasarımcı Karim Rashid, “Karim for Kayra”projesi için geleneksel Türk cam işçiliğine geleceği üfledi.
Tasarımcı Karim Rashid’in, Mey İçki “Karim for Kayra”kadeh ve şarap kovası tasarımlarını daha önce yazmıştım. Raflarda yok. Ama... “Karim for Kayra”imzasını taşıyan özel tasarım kadeh ve şarap kovaları, Türkiye’nin önde gelen restoranlarının servisinde yer alıyor. Karim Rashid, bu özgür tasarım için Esma Sultan’daki tanıtım davetinde şöyle demişti: “Yüzlerce yıllık Anadolu bağlarında dolaşırken hissettiğim; esen rüzgârın asma yaprağına verdiği şekillerdeki nadir güzelliğin tasarımlara yansıması gerektiğiydi. Kadehin gövde kısmındaki kavisli formlar tıpkı Türk cam işçiliğindeki ustanın üfleyerek cama verdiği şekil gibiydi... Her biri bir diğerinden farklı ve benzersiz.”
....................
Nişantaşı Frankie, mutfağı, canlı müziği, zengin kavı, dekoru, manzarasıyla çekim yaratan mekân. Her hafta salı gecesi Yeşim Salkım, çarşambaları Atiye mikrofonda. Geride kalan salı Frankie’de Kayra lezzetlerini ona uygun mutfak yelpazesi eşliğinde Kayra kadehlerinde, dostlarla yudumladık.
Fatoş Karahasan, Müjde Mısırlı Zato, Özlem Gürses, Kayra Grup Ürün Müdürü Perin Öcal, Murat Güloğlu ile.
BİR kenara yazın. Kitabın adı “ZEKÂ MENÜSÜ...”
Konusu “bebeklikten başlayarak nasıl beslenmemiz gerektiği...”
Neleri yemeli, neleri yememeliyiz. Azra Kohen bu konudaki bilimsel çalışmaları derledi. Amerika’da 3 yıl üst üste ödül alan Rus ve omurga üzerinde uzman Amerikalı bilim adamlarıyla birlikte çalıştı.
Büyük faydası olacağına inanıyorum.
...................
Gene yolda olan bir kitap daha; “AEDEN...” Cennet’in İngilizce karşılığı olan “eden”in başındaki “A” ile birlikte “Aeden”İslam’ın kutsal kitabı Kuran’da geçiyor. Daha fazlasına girmeyeyim. Raflarda yerini aldıktan sonra bir solukta okuyacaksınız.
..................
Tıpkı Azra Kohen’in üçlemesi “Fİ”, “Çİ”, “Pİ”kitaplarını okuduğunuz gibi. Bu kitapların yayın hakkını İtalya’nın en büyük yayınevi Mondadori satın aldı. Amerika’nın en büyüğü “Penguin”için de “eli kulağında” diyebilirim. Biri Arap, diğeri Amerikan iki büyük TV yapım şirketi bu üçlemenin dizisini yapmak için görüşme halinde. Bir Türk yazarının daha dünyaya açılması mutluluk verici.
