22.08.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Best FM'de hafta içi her gün 18.00 - 20.00 saatleri arasında "A-Rıza Show"u yapan Rıza Esendemir, önceki akşam ilginç bir iddia attı ortaya. Son günlerin en popüler şarkılarından biri olan Hande Yener'in "Romeo"su ile IIO grubunun "Is It Love" adlı parçası arasındaki müthiş benzerliği ortaya çıkaran Rıza Esendemir, dinleyicilerin kendisine inanması için de iki parçayı peş peşe yayımladı radyoda...İki şarkı arasında gerçekten de benzerlik söz konusu... Özellikle de bazı yerlerde hani, "Hık demiş burnundan düşmüş" derler ya, aynen öyle bir durum var... "A-Rıza" diyor ki, "İki parça arasında yabancıların şarkılarda 'hook' diye tanımladığı Türkçesi ise 'kanca' olan hani dinleyeciyi yakalayan bölümler var ya, orası birebir aynı..."İki şarkıyı ben de Youtube'a girip peş peşe dinledim. İki şarkı arasındaki benzerlik beni de etkiledi.Oysa bu konuda bildiğimiz neydi?Hande Yener, bu "Romeo"yu sevgilisi Kadir Doğulu için yazıp besteledi.Yener'in sevgilisine bakıp "Romeo"yu yazdığından en küçük bir kuşkum yok. Ama Hande Yener "Romeo"yu yazarken fonda IIO'nun "Is It Love" şarkısı çalıyor olabileceğinden yana kuşkum çok.Tek geçim kaynağı müzik olanlar, bir yandan "korsan"dan yana haklı olarak dert yanarken, diğer yandan da "esinlenme" çemberini genişletip - genişleşmediğine dikkat etmeli... Birkaç yıl öncesine kadar yeni bir şarkının gerçekten yeni mi, yoksa bir yerlerden çalıntı ya ya da esinleme mi olduğunu radyocu Hakan Gündüz ortaya çıkarırdı. Hakan Gündüz bu konuda dedektifliği bırakınca, bir yerlerden esinlenmeden yeni bir şarkı ortaya çıkaramayanlar da rahat bir nefes almıştı. Ama galiba bu mola çok uzun sürmedi. Şimdi de ortaya "A-Rıza" çıktı. ERSOY O İSMİ AÇIKLADI AMA... 55 yaşındaki Bülent Ersoy'un henüz 38'inde olan Ajlan Köse için "Çocukluk arkadaşım" demesini eleştirdiğim "Bülent Hanım; o kadar da küçülme" başlıklı yazım için yüzlerce tebrik telefonu ve mesajı aldım.Onca insan arar da Bülent Ersoy aramaz mı?Tabii ki aradı.Yaş konusunda aslında Ajlan'ın annesinin arkadaşı olduğunu, Ajlan'ın çocukluğunu bildiÇini söylemek isterken dil sürçmesi sonucu bu durumun ortaya çıktığını anlatıp, hakkımı teslim etti.Ersoy, "Açıkla dediğin ismi açıkladım" deyince de şaşırıp kaldım.Son günlerde Ersoy hakkında çıkan her haberi yakından takip eden bir gazeteci olarak bunu atlamış olmanın verdiği mahcubiyetle sormadan da edemedim.Ne zaman, nerede açıkladınız, kaçırmışım dedim. İddia canlı yayında ama itiraf kulağa Ersoy'un söyledikleri beni biraz daha şaşırttı.Çünkü Ersoy, "Magazin Gazetecileri Derneği'nden beni aradılar. Onlara o ismi verdim. Artık top onlarda, ne yaparlar bilemem.İstersen MGD yöneticilerine de bunu sorabilirsin" dedi.Şimdi sen çık milyonların izlediği bir canlı yayında "Zamanında evinin taksitlerini ödediğim gazeteciler şimdi aleyhimde yazı yazıyor. Yine taksitleri mi var, ne?" de, iş o ismi açıklamaya gelince birilerinin kulaÇına söyle.Ondan sonra da çık "Ben açıkladım ya" de... Olacak iş mi?MGD'nin yeni Başkanı Sinan Tosun'a konuyu sordum, şunları söyledi:"Doğru, bize telefon açıp o ismi zikretti. Ancak biz bu beyanı yazılı yapmasını istedik. Önce kabul etti, sonra 'Ben sizin memurunuz muyum?' diyerek vazgeçti."Bülent Ersoy, soyunduğu yerde giyinmesi gerekirken, bombanın pimini çekip MGD yöneticilerinin eline tutuşturdu.Şimdi MGD yönetimine düşün bir görev var.Ersoy madem yazılı beyanda bulunmayıp topu taça atıyor.Siz de o topu alın, santraya koyun.Noter huzurunda Ersoy'u arayın, söylediklerini kayda geçirin.O kişi MGD'nin üyesiyse "Bu konuda sen ne diyorsun?" diye savunmasını alın.Sonucu da kamuoyuna açıklayın.Bülent Ersoy o ismi bana da söyledi. Üstelik ben Ersoy'un söylediklerini kaydettim.Ama henüz bu tür konularda maşa olacak kadar aklımı kaybetmedim. aeyuboglu@milliyet.com.tr