iLHAM PERiSi ‘HATiCE SULTAN’

Moda haftasına beşinci kez katılan Gamze Saraçoğlu, yeni koleksiyonunda Kubrick'in unutulmaz filmi '2001: A Space Odyssey'den ilham almış. Yakın arkadaşı ve başmankeni yere göğe sığdıramayan Saraçoğlu, "Selma en güvendiğim insanların başında" diyor

Gamze Saraçoğlu İstanbul Fashion Week'in en istikrarlı tasarımcılarından. Moda haftasına beşinci kez katılıyor. IFW'deki ilk solo defilesinden itibaren onunla aynı heyecanı paylaşan biri daha var. 'Hayatta en çok inandığım insan. O olmasa koleksiyonum eksik kalır' dediği Selma Ergeç.
Selma Ergeç, 'Muhteşem Yüzyıl' dizisinde Hatice Sultan rolüyle yeni sezonda ekranlara dönmeye hazırlanıyor.
Bugün İstanbul Fashion Week’te 2012 ilkbahar-yaz sezonu koleksiyonunu sergileyeceği defile öncesi Gamze Saraçoğlu'nu Nişantaşı'ndaki atölyesinde ziyaret ettik. Defileye 30 kişilik bir ekiple hazırlanıyor. Artık son provalarla defile heyecanı iyiden iyiye hissediliyor. Saraçoğlu, Stanley Kubrick’in unutulmaz filmi '2001: A Space Odyssey'den ilham aldığı koleksiyonu gösterirken yakın arkadaşı, aynı zamanda başmankeni oyuncu Selma Ergeç geliyor provaya. Defileden önce son ana kadar değişiklik serbest. Öyle de oluyor. Defiledeki kapanış kıyafeti yerini bir başkasına bırakıyor. Birkaç küçük rötuş için notlar alınıyor. Prova sonrası yüzler gülüyor. Biz de Saraçoğlu ve Ergeç'le söyleşiye başlıyoruz.

* Selma Ergeç'le Gamze Saraçoğlu nasıl bir araya geldi?
Selma Ergeç: Gamze'yle 'resmi ilişkimiz' hastası olduğum elbiseyi giydiğim defilede başladı. Onunla elektriğimiz çok tuttu. Büyük bir sevgi seliyle karşılaştım, çok hoşuma gitti. Provada bazı parçalar hazır değildi. O nedenle sadece üzerinde konuşmuştuk. Defile günü önceden alana gittiğimizde kıyafetleri görünce "Bunu istiyorum, bunu da istiyorum" deyip duruyordum. Bu çok önemli çünkü kıyafeti taşıyan modeller bunu çok fazla söylemez. Orada bir elbise gördüm, bayıldım. Açılış elbisesi farklıydı onunla değiştirdik. Kardeşim Leyla da bu sektörde çalışıyor. O da çok beğendi.
Gamze Saraçoğlu: Benim ilk solo defilemdi. Çok heyecanlandım. Beğenmeleri bana büyük moral oldu. O zaman Selma hayranı olduğum ve sadece benim defileme çıkmış biriyken, şimdi en çok güvendiğim insanların başında geliyor. O benim ilham perim.

* Tasarımcıda sizi en çok etkileyen ne oldu?
S.E: Gamze'yle çok rahat çalışıyoruz, aynı yöne bakıyoruz, bu çok önemli. Tasarımları sade ve kıyafetler senin önüne geçmiyor. Özel gecelerde her kadının istediği şeydir: Olduğumdan daha güzel görüneyim ama kıyafet benim önüme geçmesin, bağırmasın istenir. Gamze'nin tasarımlarında şöyle bir şey var. Kıyafetler kadını seviyor. Özel gecelerde Gamze'yle çalışıyoruz. Var olan bir parçanın üzerine yorum getiriyoruz ya da baştan bir şey yaptığımız da oluyor.
G.S.: Yeşilçam Ödülleri'nde giydiği elbiseyi sabah yapıp akşam teslim ettik. Bir günde yapılacak elbise değildi. Atölyede herkesin günlük programı var. Araya bir şey giremez ama Selma gelince ustalar işlerini bırakıp ona kıyafet yapmaya başlıyor. Burada çok seviliyor. İstediği kumaşı, rengi nerede olsa buluyoruz.

* Türkiye'de tarzıyla size yakın gelen tasarımcılar kimler?
S.E: Benim için 10 yıl önce de Hakan (Yıldırım) ve Ümit (Ünal) vardı. Şimdi de aynı. Muhteşem üçlü Hakan, Ümit ve Gamze. Bu sektörde insanların birbirini sevmesi zor bir şey. Gamze, Hakan'ın defilesinde yanında olabilmek için Londra'ya uçuyor ve onun başarısında kendisi başarmış kadar mutlu olabiliyor. Buna şahit olduğumda geçen seneydi. Gamze'yi ayrı bir sevdim. Artık ender rastlanan bir karakter özelliği olduğunu düşünüyorum.

* IFW'de sergilenecek koleksiyonun temasını belirlerken nelerden yola çıktınız?
G.S.: Bir önceki koleksiyonumda Barok dönemi işlemiştim. Bu kez farklı bir kurgu olsun istedim. Selma'yla filmlerden, kitaplardan konuşurken Kubrick'in filmi fikir ve hissiyat olarak çok doğru geldi ve onun üzerine yoğunlaştık. O sırada birlikte müzik dinledik, kitap düşündük, çok eğlendik.

* Bugüne kadar aksiliklerin peşinizi bırakmadığı bir defile oldu mu?
G.S.: Bir önceki defilede Selma ateşten yanıyordu. Finalde ayağı burkuldu. Son anda kurtardı. Kimseye fark ettirmeden sonuna kadar dayandı. Ben de zatürreydim. Defileden sonra doğru hastaneye gitmiştim.
S.E: Ayaklarım titriyordu. Podyumdan içeri adım attığımda yığılmıştım.

* Davetler, özel geceler için tercihiniz ne olur?
S.E: Kalabalığa girdiğimde çok rahat edemiyorum. Hafif sosyofobik bir durumum var. O yüzden neyle rahat ediyorsam onu giyiyorum. Bazen bu kargo pantolon olabiliyor. Bir televizyon programına çıkmam gerekiyordu. Böyle bir durumda elbise de benim ilk seçimim olmaz. Smokin yaptık onunla çok rahat ettim.

* Gardırobunuzda vazgeçemediğiniz parça hangisi?
S.E: Kargo pantolonumdan vazgeçemiyorum. Seyahate gidildiğinde bavula falan girmiyor. Bavul bir ihtimal kaybolursa diye. Siyah bir kazağım da var, üniforma olarak giydiğim.

Selma Ergeç'in yeni koleksiyondaki favori parçaları arasında defilede giyeceği lacivert tulum, beyaz ve kırmızı elbiseler var.


"BU KIŞ PUANTiYE VE KiRLi RENKLER MODA"
Gamze Saraçoğlu 7 yıl önce kendi markasıyla adını duyurdu. Purley markasında organik ve yüzde yüz natürel kumaşlar kullanıyor. Cotton Bar ve Limango için koleksiyon hazırlıyor. Mimar Sinan'da ders veriyor. İpekli kumaşları kullanmada iddialı. Saraçoğlu'na sonbahar kış sezonu trendlerini soruyoruz. "Bu yıl puantiye çok fazla var. Kadife çok gündemde. Renklerde bordo, kahve, yeşil ve lacivert ön planda ama bunların çamurlanmış halleri kısaca kirli renkler var. Diz altı etekler ve pilise çok fazla var. Saplı minik bir çanta, kaşmir bir palto ve şapka bu kış gardıropta olması gereken parçalardan" diyor. IFW'de Boyner’in ana sponsorluğunda gerçekleştirilecek defilede abiye parçaların farklı yorumlarına da yer veriyor.

"KARDEŞiMLE KENDi MARKAMIZI YARATMA HAYALiMiZ VAR"

S.E: Çok küçük yaştan beri çizim yapıyorum. Bu, zaman içinde tasarım yapmaya dönüştü. Birkaç sene önce 1-2 çalışma yaptım ama bu başlı başına çok zaman isteyen bir meslek. Yıllarca bir şeyle uğraşıp çalıştıysan bu bir yerde işe yaracaktır diye düşünüyorum. Şu anda ortak çalışmalarımız da çıkıyor. Çok keyifli, eğlenceli oluyor. Sevdiğim her şeyi yaptığım için buna da bir gün sıra gelecektir diye düşünüyorum. Kardeşimle öyle bir hayalimiz var. Şu anda beğendiğim arkadaşlarımdan birinin işine karışıyorum çok. Çiziyorum, birtakım şeyler yapıyorum zaten. Benim için de antrenman oluyor biraz."

‘MUHTEŞEM’DE KÜÇÜK?KIZ?GiBiYiM

“Muhteşem Yüzyıl’da kostümleri Serdar Başbuğ yapıyor. Biraz önce onunla provadaydım. Ortak çalıştığımız kostümler de var. Masal gibi. Başka ne zaman böyle şeyler giyebiliriz ki? Çok eğlenceli. Getirdikleri her şeyi kafama takıyorum. 6-7 yaşlarına geri dönüp annesinin kolyesini kafasına takan küçük kız gibiyim orada. İşin kostüm, aksesuar kısımını da çok seviyorum.”