Ben çok eğleniyorum bu abidik gubidik araştırmalarla... Biri çıkar, karşı cinsi etkilemek için sadece 12 dakikan olduğunu anlatır (artık o 12 dakikada meziyetin neyse...). Bir diğeri; ilk buluşmada, giydiğinin değil ses tonunun önemli olduğunu söyler, bir başkası ‘kıyafet pek mühim’ der, öteki ise ‘ilk buluşmadaki kıyafet hatırlanmaz bile...’ Sonra, ‘gözünüzü gözlerine dikin’ diyen araştırmacı da vardır, ‘göz temasından kaçının, görmezden gelip dikkatini çekin’ diyen de...
Şimdi de Amerikalılar girmiş topa ve “Kadınların sevgili seçerken ilk dikkat ettikleri şey karşısındakinin mizah duygusu” demiş.
Amerika kendisini fena yormuş çünkü bunun için bir araştırma yapmaya gerek yoktu.
Sorsalardı ben bile söylerdim...
Evet, iyi mizahtan etkilenmeyecek kadın yok; çünkü mizah zeka işidir ve pek tabii zeki insanın diğerleri arasında bir farkı olacak...
Ama dikkat edin ‘iyi mizah’ dedim.
Erkeklerden rica edeceğim; öyle ‘kadınlar kendilerini güldüren erkekleri sever’ tuzağına düşüp yılık yılık ortada dolaşarak dakikaya beş sığ espri sığdırmaya çalışmayın.
O zaman size ‘Ay ne zeki, ne eğlenceli’ değil de ‘Allah rızası için alın şu şaklabanı şuradan’ muamelesi yapılıyor çünkü.
MUHTEŞEM SİMÜLASYON
Yayınlandığı 139 bölüm boyunca en çok izlenen ve hakkında en çok konuşulan dizi olan ‘Muhteşem Yüzyıl’, herhalde etinden sütünden en çok faydalanılan dizi olarak da tarihe geçti.
Şu günlerde Show TV dizinin tekrar bölümlerini yayınlıyor ve yine çok izleniyor.
Dizi, senaryosu ve oyunculukları kadar kostümleriyle de hep gündemdeydi.
Yakında Maslak’ta açılacak bir AVM’nin, dizinin yapım şirketiyle anlaştığını duydum. ‘Muhteşem Yüzyıl’ın kostümlerini sergileyecekler. Oyuncuların silikondan birebir heykelleri ve dizinin en can alıcı sahnelerinin dekorları da hazırlanmış.
Esas sürpriz, Hürrem Sultan’ın yani Alexandra’nın İstanbul’a geldiği gemiyle olacak. Ziyaretçiler sergi alanına, bu geminin simülasyonu ile sokulurken, oyuncuların sesleri de onlara eşlik edecek.
ŞİDDET GÖRDÜM DEMEYE UTANMA
Maalesef şiddet gösterenin değil de, görenin utandığı bir toplumdayız. Hani biz yeri geldiğinde başkaları adına utanmayı da biliriz ama bu öyle bir durum değil ki...
Oyuncu Zeynep Koltuk yine oyuncu olan eşi Tolga Tekin’den şiddet görmüş; darp raporu almış ve boşanma davası açmış.
Koltuk, “İki üniversite bitirmiş kadınım. ‘Eşimden şiddet gördüm’ demeye utanırım” diyor.
Zeynep Hanım ve diğer tüm Zeynepler’e sözüm: “Şiddet görmenin de göstermenin de eğitimle hiçbir ilgisi yok. Burada iki üniversite bitirmek size şu anlamda fayda sağlıyor; diğer kadınlara oranla çok daha rahat boşanma davası açabiliyorsunuz.”
Türkiye’de kadınların neredeyse dörtte biri şiddete maruz kalıyor. Kimi ‘çaresizlikten’ kimi ‘hastalıklı sevgisinden’ kimi ‘örf ve adetler yüzünden’ kimi de ‘utandığı’ için sesini çıkaramıyor. Geçen yıl resmi verilere göre 842 kadın öldürüldü.
Savaşta mıyız, bu rakam ne?
Bu utanç kimin?
Sorun Zeynepler’in mi yoksa ruh sağlığı hayli bozuk bu adamları toplumda barındıranlarda mı?