Mert Fırat demiş ya gazetecilere, “Benim karı kızla işim olmaz, olsa da sizin haberiniz olmaz” diye... Oradan yola çıkıp bir ‘karı kız’ muhabbeti açayım, kadınlara böyle hitap etmenin psikolojik ve eğitimsel etkilerinden bahsedeyim, sonunda da bunun ne kadar çirkin bir tanımlama olduğuyla yazıyı bağlayayım dedim.
BANA NE KENDİ DÜŞÜNSÜN...
Karı ve kız kelimelerinin anlamlarını aramak için TDK’yı açtım.
Bir de ne göreyim, ‘karı kız’ zaten bizim dilimizde var.
TDK’ya göre; kaba anlatımda, toplumun dişi cinsten oluşan bölümünün tümüymüş meğer karı-kız.
Aman, ben ne yazayım bu saatten sonra... Kadınlardan karı kız diye bahsedenlere neyin edebini anlatayım...
Hem bana ne! Söyleyen kendi düşünsün.
Sonuçta TDK’ya göre; bu tabiri kullanananların annesi de karı kız, kızkardeşi de karı kız, eşi de karı kız, kızı da karı kız... Kızmayacağım artık...
TEMiZLiKMİŞ YAV, HE HE...
Siz de gördünüz mü Ebru Polat’ın ‘temizlik’ adlı prodüksiyonunu?
Klip sandım ama değilmiş. Meğer ‘ismini sakladığı’ sevgilisi Polat’a Bebek’te 5 milyon dolarlık bir ev almış, Polat da bu evin camlarını derin dekoltesi eşliğinde kendi elcağızıyla parlatırken objektiflere yakalanmış.
Ha bu arada da ‘Çemberimde Gül Oya’ adlı türküyü çığırdığı duyulmuş...
Türkü ne diyor?
“Avlu dibi beklerim
Vay benim emeklerim
Dümbeleği çala çala
Yoruldu bileklerim
Al beni kıyamam seni”
Ay Ebru Hanım, ben de size kıyamam.
Bakın sevgiliniz evi almış zaten, bileklerinizin bu kadar yorulduğunu, reklam için yaptığınız bu emekleri falan görünce belki sizi de alır, belli mi olur...
ALKOLSÜZÜ ZATEN VARDI
Cemile Sultan Korusu içinde bulunan restorandan alkollü içki servisi kaldırılmış. Sebep?
İşletmenin bağlı bulunduğu İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar’ın açıklamasına göre; içki içmeyen çok sayıda müşteri varmış. Onlar da içki içilmesinden rahatsız oldukları için bu tesisleri kullanmıyormuş.
Önce bilmeyenler için söyleyeyim ki, Cemile Sultan Korusu İstanbul Kandilli’de bulunuyor. Boğaz’a nazır harika bir koru. İçinde de İTO’nun tesisleri var. Nereden biliyorum? Çünkü röportaj yapmak için birkaç kez bu koruya gittim. Yoksa “Hadi gidelim, yemek yiyelim, şahane bir mutfağı ve atmosferi olan bir restoranı” falan diyebileceğiniz bir işletme değil.
TİCARİ BİR KARARMIŞ
Başkan İbrahim Çağlar; bu kararın tamamen ticari olduğunu, alkol yasaklama politikasıyla bir ilgisi olmadığını söylemiş. Biz de gazeteden okuduk bu haberi ama çok okuyan değil, benim gibi çok gezen bilir.
Çünkü...
Orada iki restoran var. Birinde alkollü, diğerinde alkolsüz içecek kuralı uygulanıyor. Haliyle alkol kullanmayanın ve kullanana da tahammülü olmayanların gideceği bir restoran zaten mevcuttu.
Ayrıca alkolsüz olan dolup taşıyor da bu yüzden diğerini de alkolsüze çevirdiler gibi bir durum da yok ortada.
Özetle ikisi de, eğer düğün dernek, davet vs. yoksa sinek avlıyor çünkü mutfağı, servisi ve her ne kadar Boğaz manzaralı olsa da ambiyansı kötü bir işletme.
Herhalde işletme “Ben kötüyüm” diyemedi, “Bütün kötülüklerin anası alkol” dedi, Çağlar da emir verdi: “Tez kaldırın o halde...”